19. Milli Eğitim Şurası
Antalya’da geçen salı günü düzenlenen ve dört gün devam eden 19. Milli Eğitim Şûrası’nda alınan tavsiye kararlarından bir kısmı şunlardır: İlkokul, 1.2.3. sınıflarda Din Kültürü Dersi’nin okutulması, anaokullarında değerler eğitiminin verilmesi, liselerde okutulan Din Kültürü Dersi’nin haftada iki saate çıkarılması, Osmanlıca Dersi’nin, İmam Hatip Liseleri ve Sosyal Bilgiler Liseleri’nde mecburi dersler arasına alınması, diğer liselerde ise seçmeli ders olarak okutulması, Otelcilik Liseleri’nde okutulan kokteyl verme dersinin kaldırılması…
19. Milli Eğitim Şûrası’nda alınan kararlar tavsiye niteliğinde nihai kararı siyasi irade verecektir. Malum çevreler, nihai karar verilmeden ortalığı karıştırmak için mangalda kül bırakmadılar.
Efendim, ortaçağ karanlığına dönüyoruz, bize mezar taşlarını okutacaklar, ilkokul çağındaki çocuklara somut bilgiler yerine soyut bilgilerin verilmesi doğru değil...
Malum çevrelerin gerçekleri görmesi çok zor; çünkü onlar düşünmeyen sağır ve dilsizlerdir. Onun için gelecekte de korkmadan Milli Eğitim Şûra’sında bu şekilde tavsiye kararlar alınmalı.
Malum çevrelere sesleniyorum; Ortaçağ karanlığını yaşayan efendiniz Batı’dır. Batı, Ortaçağ’da mezhep kavgaları yüzünden birbirini yiyordu. Han- hamam ve tuvaletleri yoktu, bu yüzden sokaklar pislikten kalkmıyordu… Avrupa’da Rönesans ve reformun başlamasına sebep Endülüs düşüncesidir. Ortaçağ’ı kapatan Fatih Sultan Mehmet’tir. İslâm dini, Abbasiler devrinde bilhassa Harun Reşid döneminde altın çağını yaşamıştır. Osmanlı, üç kıtada hâkim olmuş, dünyaya Hakk’ı ve adaleti hâkim kılmıştır. Sen ise Batı’ya uşaklık yapmayı ve Batı adına konuşmayı bir marifet sanıyorsun; içinde yaşadığın zilleti hürriyet sanacak kadar da gaflet ve hıyanet içerisindesin.
Bazı isimleri öğretmek, somut bilgi oluyor da Hz. Peygamber’in ve sahabenin isimlerini öğretmek neden soyut bilgi oluyor? Küçücük çocuğa bazı devlet adamlarının eşiz güce sahip olduğunu öğretmek somut bilgi oluyor da Yaratıcısı’nın eşsiz bir varlık olduğunu öğretmek neden soyut bilgi oluyor? Birçok insanın hayatını öğretmek somut bilgi olurken, neden âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber (s.a.v.)’in hayatını öğretmek soyut bilgi oluyor. “Şecaat arz ederken merd-i kıpti sirkatin söyler.”
Osmanlıca’yı bilmemek, bin yıllık hazinenin değerini bilmemek anlamına gelir. Yabancılar, bu hazineden faydalanıp, süzgeçlerinden geçirerek tarihimizi, İslâm tarihini ve edebiyatımızı yazıyorlar, biz ise onları tetkik etmeden mal bulmuş mağribi gibi hemen kabul ediyoruz. Şark kültürünü ise tetkik etmeden atıyoruz. Artık kendimize gelelim. Hoşça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.