Zurnada peşrev olmaz
Siyasette milletvekili genel seçimi ile ilgili nihai kararın alınması ve Yüksek Seçim Kurulu tarafından seçimin yapılacağı tarihin ve seçim takviminin açıklanması ile seçim çalışmaları artık belli bir merhaleye gelmiş oldu.
Halbuki daha üç ay öncesine kadar milletvekili adayı olanlar seçilme ve vekillik heyecanı yaşıyorlardı.
Haziranda seçildiler.
Mazbata, kutlama ve yemin derken çabukça gelip geçen parlamento süreci yeni bir seçimle karşı karşıya bıraktı milletvekillerini.
Patronlarının ve genel başkanlarının iflah olmaz istek ve arzuları sonucunda bir koalisyon kurulma ihtimalinin ta en baştan yok edilmesi sonucunda seçim kapılarını tekrar çalıverdi.
Bir anda ortaya çıkmış bir seçim gibi gösterilmeye çalışılsa da bu seçimin tarihi haziran seçimlerinin gayri resmi sonuçlarının televizyon ekranlarından kanunlara ve kararlara aykırı bir şekilde, nerede ise canlı canlı verilmesi ile başlamış oldu.
Seçim akşamında siyasi parti genel başkanlarının yaptıkları ilk açıklamalar işin rengini belirtiyor olsa da işin raconu gereği karar günü gelince alınmış oldu.
Gün geldi ve ele güne karşı koalisyon kurulamayacağına nerede ise ittifakla karar verildi.
Haliyle milletin önüne tekrar seçim sandığını konulması söz konusu oldu.
Kısaca özetlemeye çalıştığımız bu sürece dönün bir daha bakın.
Hani bu partileri sözde açıklamalara bakınca millet kurmuştu.
Hani bu partilerde milletin söylediği söz esas idi.
Hani bu partiler millet ne derse kayıtsız şartsız yerine getirirlerdi.
Hani bu milletin sözünün üstüne söz söylenmez idi.
Kısacası hani bu partilerde patron millet idi ve son söz patronun idi ve en alt kademeden genel başkanlara kadar tüm partililer milletin hizmetçisi idiler.
Evet ortalıkta patronluk yapan hatta racon kesen bir patron var.
Ama bu patron millet değil.
Her partinin başta genel başkanları olmak üzere bir patronu var.
Dahası bazı partilerin birden fazla patronları bile var.
Hatta tabir caiz ise siyasi partilerde milletten başka herkes patron.
Bu nedenle de Milletin kendisinin de, seçimlerde ortaya koyduğu iradesinin de bir kıymeti harbiyesi yok.
Bunun böyle olmadığı son alınan seçim kararı ile bir kez daha tescillenmiş oldu bu ülkede.
Eğer bu ülkede siyasetin patronajı gerçekten milletin elinde olacak olsa idi siyasi partiler son seçimin üzerinden daha altı ay bile geçmeden seçimlerin yenilenmesine nasıl karar verebilirler idi.
Bizim bildiğimiz nihai kararı kim veriyorsa patron odur.
Milletse millet, siyasi parti başkanları ise parti başkanları.
Bunun böyle olduğu seçim çalışmaları sırasında sarf edilecek sözlerle bir kez daha tescillenmiş olacak.
Yok canım sen siyasi hayatı da bilmiyorsun diyenlere bir teklifimiz var.
Bu günkü siyasi parti patronları millete karşı verdikleri sözlerde sadıklarsa, Milletin önüne genel merkezlerde kapalı kapılar ardında hazırlanan milletvekili aday listeleri yerine çarşaf liste tabir edilen listeleri koyarlar ve adil bir ön seçim sonunda adayları tespitini millete havale ederler.
Meşhur ata sözüdür zurnada peşrev olmaz diye.
Ama burası zurnanın en tiz sesi çıkarttığı yerdir ve bu güne kadar hiç bir siyasi parti patronu bu tiz sesi duymaya tahammül edememiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.