Yürüyen Başkan!
Bugün Ege Denizi'ndeki Oniki Ada'nın iki defa nasıl kaçırdığımızı konu edecektim ama bir olay onu geride bıraktı.
***
Antalya’nın Serik İlçesi'ndeyim.
***
Sabahın dokuzunda Serik sokağının birinde kafamı eğmiş yaşlılığın verdiği netice ile yalpalı yürümekteyim
***
Etrafta pek kimse yok herkes bir o yana bir bu yana gitmekte.
***
Birden “Selâm-ün Aleyküm” sesi duyarak kafamı kaldırdım.
***
Kısa kollu gömlekli yakası açık biri yürürken yanımda durup selam vermişti.
***
Kimdi acaba? Herhalde gazetedeki resmimden tanıyordu ki selâm verdi!
***
Gözüm ısırıyordu Serik Belediye Başkanı'na benzetir gibi oldum ama beş yıldır karşılaşmamış görüşmemiştik.
***
Bu bakımdan kesinleşemediğim için mahcup çıkmayayım diye düşündüm
***
Çünkü her yerde alışageldiğimiz etrafında müdürler hiç olmazsa zabıta memurları yoktu.
***
Hele pek çoğunun yaptığı kameramanlar topluluğu bulunmuyordu.
***
Ayrıca şöyle bir baktığımda makam arabası falanda takipte görünmüyordu.
***
Bunlar şimşek hızı ile geçti belleğimden etrafa bakarken…
***
Sonunda!
***
“Aleyküm Selâm deyip selamını alırken…
***
Yüzüne baka baka “Affedersiniz tanıyamadım” sözleri döküldü ağzımdan!
***
“Mehmet Habalı, Belediye Başkanı” diyerek yürüyüverdi.
***
Utandım ne söyleyeceğimi bilemedim. Kalakaldım!
***
Hâlbuki biraz evveli makamına çıkıp görüşmek istemindeydim ama.
***
Makamının kapı kanadı bile yok olsa da…
***
Bizimkiler gibi ya toplantıdadır ya da Ankara’dadır diye vaz geçmiştim.
***
Doğru yapmışım. Toplantıda, Ankara’da falan değildi ama ilçesinin sokaklarını bizzat geziyordu ki.
***
Eksiklerini görebilme ve tetkik işlemindeydi.
***
Doğrusu Seriklilere gıpta ettim.
***
Keşke bütün belediye başkanları yürüyerek etrafına kimseyi almazken hele dolaşmalarını TV’ler de görüntüleyecek kameramanlar bulundurmazken tetkike çıksalar
***
Diye düşündüm.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.