E-postadaki bazı teknik aksaklıklardan dolayı Cuma günü yayınlanacak olan yazım Salı günü yayınlandı. Özür diliyoruz. 19 Ekim Pazartesi günü Bosna Hersek Cumhurbaşkanı ‘Bilge Kral’ lakabıyla tanınan Aliya İzzet BEGOVİÇ’in vefat yıldönümü idi. Salı günü onu anmak ve yâd etmekti niyetim. Biraz gecikmeli de olsa niyetimi bozmadan sizlerle o büyük kahramânı mütalaa edelim istiyoruz.
Güzel insanları yazmak ve güzel insanları konuşmak yazıya bereket, konuşmalara tad getiriyor. O örnek şahsiyetlerden bahsetmek bizi heyecanlandırıyor. Tarihlere tarih yazdıran kahramanlar vardır. Büyük Sultan Fatih, İstanbul’un Fatihi olmakla kalmadı. Tüm dünyâya yeni bir çığır açtı. Ulubatlı Hasan vuruldu ama bayrağı göndere çekti. Kahramanlıkla özdeşleşti. Muhammed İkbal Pakistan’ın dev şâiri gönlüyle, şiirleriyle, vaazı nasihatleriyle halkını Osmanlıya yardım için nasıl da bilinçlendirdi. Malkom X Amerika’da İslam’ın yükselen şanlı sesi oldu. Aliya İzzet BEGOVİÇ’de ayni diğerleri gibi yüksek bir şahsiyetti. O’nu unutmadığımızı göstermemiz ve gençlerimize O’nun gibi kıymetleri tanıtmamız lâzım. Gençler elin rock yıldızlarını, pop starlarını, sinema sanatçı(!)larını tanıyor da bizim yüksek şahsiyetlerimizi maalesef bilmiyor.
1990-2000 yılları arasında Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığını yürüten Büyük Kahraman Aliya İzzet BEGOVİÇ, 19 Ekim 2003 tarihinde 78 yaşında iken Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Özellikle Yugoslavya’nın dağılma sürecinde Müslüman Boşnaklar çok acılar yaşadılar. İşte o zaman ki 1992-1995 yılları arasında cereyan eden Bosna iç savaşında Aliya İzzet BEGOVİÇ Bosna direnişinin âdeta simgesi olmuştur.
1925 doğumlu olan Aliya İzzet BEGOVİÇ, İslâmî kimliğiyle ön plana çıkan bir dünya lideriydi. Ömrünü İslâm’a adadığını şu satırlarla ifade etmiştir: “Ben şimdiye kadar dâima Müslüman kaldım ve bundan sonra da Müslüman kalacağım. Bugün İslam için çalışmaktayım ve hayatımın sonuna kadar da İslam için çalışacağım. Çünkü benim için İslam yüce, iyi ve güzel olan ne varsa hepsinin diğer adıdır.”
Onun ‘İslam Manifestosu’ isimli bir kitabı vardır ki bu kitap yüzünden çok acılar çekmiştir. O ünlü eserden sadece bir paragraf buraya alalım istiyoruz. Bakın gerçekleri nasıl dile getiriyor: “ Müslüman milletlerin kendi etraflarında dönüp durmaktan vazgeçip, fakirlik ve bağımlılıktan kurtulmalarını; saygınlık ve aydınlık yolunda gerçekten ileriye dönük adımlar atıp kendi imanlarının efendisi olmalarını ve cesaret, deha ve erdem pınarlarının yeniden akmasını istiyorsak bu hedeflere giden yolu da göstermeliyiz. Bu yol İslâmi düşüncelerin yenilenmesi sûretiyle, bireylerin özel hayatlarının her alanında İslâmî değerlerin yeşertilmesi ve Fas’tan Endonezya’ya kadar tutarlı bir Müslüman topluluğun meydana getirilmesidir.” Ne yürek, ne cesaret! Bizdekiler yazsa her halde Türkiye ayağa kalkar. Bunları yazan da bağımsız bir devletin cumhurbaşkanı. Bravo doğrusu!
Bu cesur, yılmaz barış savaşçısı o zamanın komünist Yugoslavya’sında İslâmî görüşleri sebebiyle iki kez ayrı ayrı toplam dokuz yıl hapis yatmıştır. 1970 yılında yazdığı yukarıda alıntı yaptığımız ‘İslam Manifestosu’ isimli kitabı sebebiyle 1983’te 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1989’da Yugoslavya’nın dağılması sürecinde afla serbest kaldı. Mücadelesi ve siyasi kararlılığıyla tüm Müslümanların kalbine taht kuran ‘Bilge Kral’ Aliya İzzet BEGOVİÇ’i saygı ve hürmetle anıyoruz. Mekânı cennet olsun. Mevlâ gani gani rahmetlerini kabrine yağdırsın. Kabri gül gülistan olsun derken sizlerden de O’nun ruhuna Fatihalar istirham ediyoruz efendim.