17 Aralık 2013 tarihinde yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu Türkiye’yi sarstı. Maliyeti 100 Milyar Euro’dur. Aklıselimle hareket edilmediği takdirde bu maliyet daha da artabilir, vahim sonuçlara sebep olabilir. Bu sebeple hükümet aklıselimle, vakarlı bir şekilde teenni ile hareket etmelidir.

Bu operasyonu yürüten akıl küçümsenmemeli, çünkü bu operasyonu yürüten akıl kuvvetli bir akıldır, gayesi mevcut hükümeti yıkmaktır.

17 Aralık tarihinde Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu İskele Sancak programına katılan Emekli Büyükelçi ve CHP eski Milletvekili Şükrü Elekdağ şöyle dedi:

“Bu son derece planlı hazırlanmış bir hareket. Bunun arkasındaki stratejik ve çok kuvvetli bir beyin var. Atacağı adımları çok güzel hazırlamış. Bunun hükümeti yıkma amacı güttüğü apaçık belli. Çünkü bu şekildeki olaylar kamuoyunun gözünde Türkiye'nin boğazına kadar yolsuzluğa battığı imajını uyandırmaya çalışıyor…”

Hükümete yönelik bir operasyonun yürütüleceği belliydi. İşin içinde cemaatin olacağını düşünmemiştik. Dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi sonucu mu yoksa başka sebeplerden dolayı mı yollar ayrıştı zaman içerisinde anlayacağız.

Bu operasyonun yürütülmesinin sebebi, Türkiye’nin NATO’dan bağımsız bir yol izlemesidir. Mesela Türkiye'nin Çin'den hava savunma füzesi satın almak istemesi, NATO’yu rahatsız etmiştir. NATO, bunu eleştirdi, Sen bir NATO ülkesisin, NATO normlarına uygun füze alabilirsin, dedi. Halk Bankası'nın hem İran'a yönelik petrol ve doğalgaz ödemeleri hem de Kuzey Irak'a toplamda yıllık 26 milyar doları bulması beklenen ödemelerde aracılık etme ihtimalinin ABD ile birlikte İsrail’i rahatsız etmesidir. Ayrıca Hindistan'ın da İran'a ödemelerinde Halkbank'ı kullanacak olması, Batılı ülkelerini rahatsız etmiştir. Sayın Başbakan’ın dünyada meydana gelen hadiselerde mazlumun yanında yer alması hâkim gücü rahatsız etmiştir.  Mesela One minute ve Mavi Marmara olayı, Mısır’da yapılan askeri darbe karşısında seçimle gelmiş devrik Devlet Başkanı Mürsi’nin desteklenmesi, v.s.

Hâkim güç, gayesine ulaşmak için hükümetle cemaatin aralarında psikolojik harekâta girişmesini, iktidar mücadelesi yapmasını çok arzu etmektedir. Buna hükümet ve cemaat prim vermemeli. Bu sebeple hükümet ve cemaatin  verdikleri demeçlere dikkat etmeli ve hâkim gücün ekmeğine yağ sürecek demeçlerden kaçınmalı.

TÜSİAD’ın dediği gibi yolsuzluk ve rüşvet iddiaları incelenmeli, MÜSİAD’ın dediği gibi muhtevası ile muhataplarına bakılmaksızın yolsuzluk ve rüşvet iddialarının sonuna kadar araştırılması gerekir.

 Sonuç olarak diyoruz ki, Türkiye büyümek üzeredir, artık yüzünü Batı’dan Kâbe’ye çevirmek istemektedir. Hâkim güç bunu fark ettiği için engel olmak istemektedir. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonun gayesi budur; onlar muvaffak olamayacaktır; çünkü Türkiye kıblesini belirlemiştir. Ne mutlu buna destek verenlere. Hoşça kalın.