Yol ve yoldaş..!
Hayat uzun bir yol…
***
Yolun uzunluğuna göre yoldaş gerekir…
***
Çocukluğumuzdan bu yaşlarımıza kadar bir düşünün kimler girdi hayatlarımıza… Kimleri sevdik, kimler için neleri göze aldık, kimlerin peşinden sakin-sakin yürünmesi gereken bu yolda, nefes nefese koşarak tıkandık kaldık…
***
Dostluklar…
***
Bir araştırmaya göre, insanlar dost arayışında “en çok dinleyeni” tercih edermiş… Seni en çok dinleyen, en iyi dostundur o zaman…
***
Dost bir nevi terapistindir aslında hayatında… Bedavadan derdini kahrını çeker…
***
Uzun bir yol…
***
Yola namzet yüzlerce dost adayı yoldaş…
***
Yolculuğu nasıl planladığına göre de değişir yoldaş seçimin…
**
Bu uzun yolda amacın menzile ulaşmak, varılacak son noktaya en az kayıp, en yüksek kazançla ile varmaksa şayet ona göre “kahrımenlerden” ve pusulası şaşmazlardan seçersin dostunu…
***
Yolun yüküne katlanabilmek için, yolu bilenler bulmak lazım…
***
Şayet yolu amaç edindiysen, işte o en zoru…
***
O yola dost dayanmaz…
***
Yollarda kaybolur gidersin… Aynı Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiirindeki gibi…
***
“Korkar oldum bana "dostum" diyenden
Yoksa yok olandan, varsa yiyenden
Ne onlardan eser kaldı ne benden
Beni benden etti dost bildiklerim.”
***
Bu dünyada en çok seni kim dinliyor? Her türlü kaprisini kim çekiyor? Her şeye rağmen kim seni terk etmiyor?
***
“Fakat Allah, düşmanlarınızın kimler olduğunu çok iyi bilir. Hiç kimse, Allah gibi dost olamaz ve hiç kimse, Allah'ın yardım ettiği gibi yardım edemez. (NİSA SÜRESİ 45)”
***
Rabbim yolda rızasını kazanacağımız, raf ömründen çok ama çok önce içine “hava” girerek bozuluveren “çakma dostlardan” hepimizi muhafaza eylesin inşallah…
***
Yolun sahibine râm* olarak, yollarda kaybolmamak umudu ve dileğiyle hayırlı cumalar…
*Râm olmak; Boyun eğmek, itaat etmek