Futbol’da ölü sezon şike iddialarıyla ısındı.
Hatta, transfer bile gölgede kaldı.
Hangi takım, kimi transfer etmiş kimse üzerinde durmadı.
Son bir aylık dönem içerisinde konuşulan en önemli konu, şike oldu.
Bir başka deyişle, şikeyle yattık, şikeyle kalktık.
Şike yok mu? sorusuna gülüp geçeriz.
Yıllardır konuşulur, teşvik primleri.
Aslında, şike iddialarıyla futbolun kirli yüzü ortaya çıktı. Yeni Yasayla birlikte de bombalar patladı.
Kim yaptıysa cezasını çeksin.
Futbol Federasyonunun yeni başkanı ve yönetimi, bir yerde koltuğa oturmalarıyla birlikte bombayı da kucaklarında gördüler. 
Çok zor ve sıkıntılı bir dönem, Federasyon için
Son bir ay içerisinde yapmış olduğumuz analizler doğrultusunda, Federasyonun bu sezon hiç bir takımı küme düşürmeyeceğini söylemiştik.
Ancak, UEFA’nın el koymasıyla Yunanistan’da iki takımın birden küme düşürülmesinin ardından görüşlerimiz, düşüncelerimiz değişti.
Öyle sanıyorum ki, FİFA ziyaretinin ardından biraz rahatlayan Futbol Federasyonu Başkanı ve yönetimi, Savcılık evraklarının incelenmesinin ardından yeniden sıkıntılı bir döneme girdi..
Yunanistan’daki uygulama gösteriyor ki, Türkiye’de de düğmeye basıldı. Bazı takımlar için Bank Asya 1. lig, bazı takımlar için de Süper lig yolu gözüktü.
Bunun dönüşü yok. Takımlar her ne kadar bağırsalar da, gündem değiştirmeye ve baskı kurmaya çalışsalar da kurtuluş yok gibi.
Bekleyip göreceğiz. Futbol Federasyonu kararını en geç Ağustos ayı ortalarına kadar verecektir.. Şunun şurasında 15 gün kaldı.
Konya olarak beklentimiz ise, Konyaspor’un Süper lige yeniden dönmesidir. Umudumuz devam ediyor.
Konyaspor’da, hazırlıklar bank Asya 1. lig için yapılıyor.
Davras ve Kızılcahamam kamplarının ardından üçüncü dönem hazırlıkları başlayacak.
Daha doğrusu, yeşil-beyazlı takımda yapılacak başka bir şeyde yok.
Bank Asya’da olsa, Süper ligde olsa, transfer yasağı nedeniyle aynı takımla lige başlanacağından değişen bir şey olmayacak.
Konyaspor adına, sevinilecek en doğru hareket, gelirlerin artması olacaktır. Bu da borçların en azından yarısının ödenmesi demektir.
Kartallar, her ne kadar transfer yapmasalar da kadrodaki futbolcuların yarısının süper lig tecrübesine sahip olması bir avantaj olabilir. 
Ancak, geçtiğimiz son 3 sezonda takımın iki kez küme düşmesi ve kötü yönetim Konyaspor adına bir ders olmalıdır.
Yeşil-beyazlı yönetim ve teknik adamlar aklını başına almalı ve Konya ve Konyaspor’a yakışır bir yönetim göstererek Konyaspor’u layık olduğu yere taşımalıdır.
Kurumsallaşma adına gereken yapılmalı, kulübün prestijini sarsacak yanlışlardan kaçınılmalıdır.
Yabancı futbolculara olan borçlar nedeniyle Konyaspor’un zedelenen prestiji yeniden onarılmalıdır.
Konyaspor, artık asansör takım olma görünümünden kurtarılarak Süper ligin değişmez takımları arasında yer alması sağlanmalıdır.
Kulüp alt yapısı, Teknik kadro, finans konusunda yapılacak köklü değişikliklerle Konyaspor’un geleceği garanti altına alınmalıdır.
Dahası, Konyaspor’un geleceğini sağlam temellere oturtmak yönetimin en baş görevidir. Bahattin Karapınar başkanlığındaki yönetim bunu gerçekleştirebilecek ekonomik güçten çok uzak.
Ama, bir güvenceleri varsa o zaman diyeceğimiz bir şey yok.
İnanıyoruz ki, ne başkan Karapınar ve ne yönetimi Konyaspor’a zarar vermeyeceklerdir!
Şekerspor, lige yeni bir yapılanmayla başlayacak.
Her ne kadar yönetim aynıysa da teknik kadro değişti. Takım kadrosu büyük ölçüde yenilendi.
Geride kalan sezonun ikinci yarısında çalışan teknik direktör Kadri Özcan’ın da giderayak söylediği gibi Torku Şekerspor’da yönetim de değişmeli.. Şekerspor yönetim kurulu, bir-iki kişi dışında fabrika dışından oluşturulmalıdır. 
Şekerspor, bu teknik kadro ve futbolcu kadrosuyla başarılı olur mu? zaman gösterecek. Gönlümüz, Şekerspor’un Konyalı bir teknik direktörle layık olduğu yere çıkmasıdır.
Dahası, yapılan yatırımın karşılığını alarak Bank Asya 1. Ligine yükselmesidir.