Bu ülkede 1969’dan bu yana hiç eksilmeyen bir biçimde Merhum Necmeddin Erbakan Hoca(Rha) hazımsızlığı vardır.

Bu hazımsızlık siyaset yaptığı zamanlarla sınırlı kalmamış, vefatından sonra bile devam edegelmiştir.

Erbakan Hoca(Rha) hazımsızlığının en son örneğini maalesef, Konya Müftülüğünden gördük bu defa.

Bu aslında kendilerinden beklediğimiz bir şey de değildi.

Bu yapılan bu şehirdeki ilk hazımsızlık olmadığı gibi, galiba son da olmayacak.

Biz yıllardır siyasette rakipleri olan partililerden görmüştük bu tür hazımsızlıkları.

Mesela başta paralel yapı denilen cemaatin basın yayın organları ve televizyonları olmak üzere, yıllarca süren hazımsızlıklarını yalan ve iftiralara kadar vardırdıklarını biliriz.

İstanbul dükalığı denen grupların basın yayın organlarında ise yıllarca Erbakan Hocanın(Rha) görmezden gelindiğini biliriz hazımsızlık olarak.

Mesela seçim zamanlarında simavilerin iri kıyım gazetelerinin öncülüğünde Merhum Erbakan Hoca’ya(Rha) kapatılan tüm televizyon ekranlarını ve gazete sayfalarını biliriz.

Babıali ihalecilerinin köşelerinde yok sayılmasını gördük senelerce hazımsızlığın bir çeşidi olarak.

Hatta İmam Hatip Okulları konusunda Diyanet teşkilatı ve Milli Eğitim Bakanlığı mensuplarından da gördüğümüz oldu bu hazımsızlığı.

Yine bunları genelde Ankara ve İstanbul odaklı siyasi hazımsızlıklar olarak biliyor ve bunların artık Yeni Türkiye olarak adlandırılan düzende geçmişte kaldı olarak görüyorduk.

Yerele döndüğümüzde ise, Konya’da da oldukça fazla hazımsızlık yaşandı yıllarca.

Merhum Erbakan Hoca’nın((Rha) Konyalı olmamasından tutun da, Konya’ya yaptığı veya yapmadığı hizmetlere varıncaya kadar hazımsızlıklar dile getirildi.

Yerel de de İslam Dinine ve Müslümanlara yaptığı hizmetler nedeniyle de en fazla hazımsızlık gösterilen lider olarak tanıdık kendisini.

Vefatından sonraki hazımsızlıklar siyaset alanında halen devam ettiği gibi, siyasetin dışındaki alanlarda da görüldü.

Mesela Necmeddin Erbakan Üniversitesi Rektörlüğü bu alanda başı çekiyor hala.

Üniversitenin adı Necmeddin Erbakan Üniversitesi olduğu halde hala ambleminden Konya ismi kaldırılmış değil.

Geçmişteki bir yazımızda diğer şehirlerden örnekler vererek, isim üzerinden yapılan hazımsızlığı örneklendirmiş idik.

Müstafi kadın kolları başkanı tarafından Ak Parti’nin arka bahçesi olmakla suçlanan Necmeddin Erbakan Üniversitesi’nin isim yönünden hazımsızlığının devam ettiği şu günlerde son hazımsızlık örneği maalesef Konya Müftülüğü adına ortaya konulmuş oldu.

Konya Müftülüğünün özellikle gençlerin sorularına cevap vermek amaçlı olarak düzenlediği faaliyetin duyurulması ile ilgili cami kapılarına asılan afişte gördük bu hazımsızlığı.

Bu hazımsızlık son olarak müftülükçe düzenlenen bir faaliyet ile ilgili yaptırılan afişlerde, katılımcı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi de olan öğretim görevlisinin mensup olduğu üniversitenin adının, Necmeddin Erbakan Üniversitesi olarak yazılması gerekirken N.E.Ü. şeklinde yazılması şeklinde tezahür etmiştir.

Şimdi birileri çıkıp ne olmuş da diyebilir.

Hatırlatalım.

Biz vefa duygusunun çok önemsendiği bir dinin mensuplarıyız.

Dünyadaki en büyük vefa örneği olan bir Peygamberin(sav) ümmetiyiz.

Konya’ya vefasını hayatının her safhasında göstermiş bir Müslümana(Rha), yapılan bu vefasızlığı ve hazımsızlığı kabul etmek mümkün değildir.

Hele ki bunu bir il müftülüğü yaparsa.