Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Yetimhane şehitleri

Yetimhane şehitleri

Meslek hayatıma bugüne kadar o kadar şehit haberi yazdım ki: hepsi de üzerimizde derin izler bıraktı. Hepsinin hikayesine ayrı ayrı üzüldük, hepsi geride bir dram bıraktı gitti aramızdan…
**
Şehit Komanda Er Murat Akman, daha bebekken ailesi tarafından terk edilmiş. İnsanlıktan nasibini almamış annesi babası tarafından bir çöp kutusunun yanına bırakmışlar. Bugünlerde sosyal medyada hikayesi ve yürek yakan mektubu sık sık paylaşılıyor…
**
Annesinin babasının ölüme terk ettiği Murat Akman’a devlet sahip çıktı. Çocuk Esirgeme Kurumu’nda büyüdü. Kurumdan ayrıldıktan sonra asker oluyor. Kurumdan ayrıldıktan sonra bile kimsesiz çocuklarla bağını kesmiyor…
**
Askerlik görevi boyunca aldığı maaşını da kimsesiz çocuklara gönderiyor. Askerlerden birisine emanet ettiği ve şehit olması halinde mektubun Çocuk Esirgeme Kurumu’ndaki bir arkadaşına teslim edilmesini istiyor..
**
Mektup bir medya grubunda çalışan arkadaşına teslim ediliyor. Grubun mektup için ödediği maddi meblağ Murat Akman’ın büyüdüğü Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışlanıyor.
**
HER SATIRI YÜREK SIZLATAN BİR MEKTUP
Murat Akman’ın şehit olması sonrası gazete de yayınlanan mektubun tam metni de şu şekilde:
Bu yazı bir komanda er mektubudur ve siz bu mektubu gazeteden okuyorsanız ölmüşüm demektir. Bir ailem olsaydı bu mektubu onlara yollamak isterdim ama yok.
Size koğuştaki ranzamdan yazıyorum. Şu an etrafımda Adana, Ağrı, Sivas, Edirne, Diyarbakır, Ankara, Antalya, İzmir, Urfa, Trabzon… Türkiye’nin dört bir yanından birbirini tanımayan ama birbirlerinin canını korumaya yemin etmiş bir sürü asker var. Birazdan operasyona gideceğiz, tek dileğimiz kayıp vermeden geri gelmek.
**
İlerde ölürsem eğer diye bir mektup yazmak çok zor. Aklına getirmek istemez ya insan ölümü, hani her zaman bir umut vardır ya. Askerliğim bittikten sonra yırtıp atacaktım bu mektubu ama şu an okuyorsanız yırtamadım demektir. Zaten pek de kalem tutmaz elim. Silah tutmayı daha iyi bilirim. sizi korumam için siz öğrettiniz silah tutmayı.
**
Tuhaf olan siz bu mektubu okurken ben neden öldüğümü bile bilmiyor olacağım. Ya bir mayına bastım ya da yediğim bir kaç kurşun. Bileniniz var mı ben nasıl öldüm?
Kışlada her televizyona bakışımda birbirinizi öldürdüğünüzü birbirinizin canını yaktığınızı gördüm. müziğin sesini çok açtı diye komşusunu vuranlar. Gücü kadına yetenler. Cebindeki on lirası için adam vuranlar. Kız arkadaşına baktı diye alayını bıçaklayanlar.
Bileniniz var mı ben kimi korumak için öldüm?
Eti az pişti diye garsona çıkışan adam; sen rahat uyu diye kurşunlar başımın üstünden geçerken ben dağda her bulduğumu kesip yedim.
Arabasını solladılar diye levyesini kapıp arabadan inen adam, beni bir çöp bidonuna atıp giden anam; söylesene ben kimin için öldüm?
Yetimhanede ve askerde en güzel şeyin ekmeğin bölmek olduğunu öğrendik biz. peki size neyi bölmeyi öğrettiler?
Sizi önce Allah’a sonra birbirinize emanet ediyorum. ben sizden razı oldum Allah da sizden razı olsun.
**
İdlib şehidimiz Şehit Uzman Onbaşı Eyüp Gülaştı da Murat Akman gibi Yetiştirme Yurdu’nda büyüyor. , 18 yaşını doldurduktan sonra memur oluyor, ancak o rahat bir iş olan memurluğu bırakıyor ve uzman onbaşı olarak askere gidiyor…
**
Memurluktan ayrıldıktan sonra Türk Silahlı Kuvvetlerine katılarak piyade uzman onbaşı olan İdlib şehidi Eyüp Gülaştı'nın, ayrı olan anne ve babasını birleştirerek onlara bir de ev aldı. O kendisini terkeden annesine babasına bile küsmüyor…
**
Yaşadığı onca çileye ve yalnızlığa terkedilmesine rağmen hayata sımsıkı sarılan Eyüp Gülaştı rejim güçlerinin saldırısı sonucu yakın arkadaşı Tayfun Pekel ile birlikte şehit oluyor…Şehit Gülaştı 1 Mart’ta Samsun’da son yolculuğuna uğurlandı…
**
Şehit Murat Akman ve Şehit Eyüp Gülaştı geride ibretlik bir hayat hikayesi bırakarak aramızdan ayrıldı. Yetimhanede başlayan hayatları vatan yolunda, millet yolunda sona erdi. Şehitlik gibi büyük bir mertebeye eriştiler…
**
Bizler ise onların hikayesini şehit olduktan sonra öğrendik…Her cenaze namazında imam soruyor ya; “Hakkınızı helal ediyor musunuz” diye.. Bizim ne hakkımız var ki helal olsun. Asıl onlar bizlere hakkını helal etsin…

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi