Yeni Türkiye
10 Ağustos’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kazanmıştır. Adaylara göre oy dağılımı şu şekildedir.
Recep Tayyip Erdoğan % 52
Ekmelettin İhsanoğlu % 38,7
Selahattin Demirtaş %9,7
Sayın Erdoğan, balkon konuşmasında seçim sonuçlarını özet olarak şu şekilde değerlendirdi: Milli irade kazandı, demokrasi kazandı, Türkiye kazandı, yalnız biz değil, muhalefet de kazandı, 77 milyon kazandı. Kaybeden sadece statüko oldu vesayet oldu.
Muhalefet de kazanmıştır. Çünkü Türkiye seçim sathi mahalline girdiği zaman ufak- tefek birkaç olay dışında Türkiye’nin güvenliğini sarsacak ciddi anlamda bir olay olmamıştır.
Sayın Erdoğan, girdiği dokuz seçimin tümünde oylarını artırarak bugünlere gelmiştir. Bize göre bunun sebebi, Yeni Türkiye’nin vizyonunu halkın önüne sermiş olmasıdır. Bu vizyonun temeli 1071 ruhudur.
Resmi ideoloji, bu ruhun yerine Cengizhan’ın ve Batı’nın ruh anlayışlarının bileşkesi bir ruhu yerleştirmeye çalışmıştır. Bu ruh, kan, gözyaşı ve geri kalmışlığın simgesi olmuştur.
1071 ruhunun asıl temsilcisi, Milli Görüş’tür. Milli Görüş, resmi ideolojinin hukuka aykırı olarak sürekli önünü kesmesinden dolayı, bayrağı belli bir noktaya getirdikten sonra kendi içinde serpilip- büyüyen Sayın Erdoğan’a teslim etmiştir.
Biz o günleri yaşadık, statüko hep peşimizdeydi, nefes aldırmıyordu bize, hep takipteydik, yine de takipte olsak da geçmişe göre biraz nefes alabildik.
Şükürler olsun, katsayı zulmü kaldırıldığı günden beri kazanan çocuklarımız üniversitede okuyabiliyorlar, başörtüsü sorunu çözüldü, resmi dairelerde kılık- kıyafet serbest bırakıldı, 4+4+4 eğitim sitemi yürürlüğe girdi, ortaöğretim’de Kur’an-ı Kerim ve Siyer dersi seçmeli ders olarak okutulmaktadır.
Sayın Erdoğan cumhurbaşkanı seçilmiş olsa da statüko yine peşimizde fırsatını bulduğu an eskiden olduğu gibi yeni Türkiye vizyonunu benimseyenleri boğmaya çalışacaktır.
Her ne kadar yeni Türkiye kazanmış ise de eski Türkiye temsilcileri ayakta ve statüko bürokraside ve bütün kurumlarda söz sahibidir. Onlar Sayın Başbakan Erdoğan Başbakan iken bile yeni Türkiye temsilcilerine pek göz açtırmadılar.
Bu sebeple statükocular, bürokrasiden ve bütün kurumlardan temizlenmedikçe onlar idari kadrolarda olduğu müddetçe Sayın Erdoğan cumhurbaşkanı da olsa yeni Türkiye’nin önünün açılması gecikecek, demektir.
Statükocu idareci ve yöneticiler her kurumda olmakla birilikte bilhassa Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nda kümelenmişlerdir.
Statükocu idareci ve yöneticiler öyle bir siyaset güdüyorlar ki hangi iktidar gelirse onun düdüğünü çalmaktadırlar. Yeni Türkiye firaseti, bunu ayıklayacağına yürekten inanıyorum; aksi halde statüka ve vesayet rejimi kaybetmiş olmayacaktır.
Halkın oyuyla cumhurbaşkanı seçilen Sayın Erdoğan’ı tebrik eder, başarılar dilerim, milletimiz için bütün mazlum ülkeler ve insanlık için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan dilerim.
…………………………………………………..
Not, tatile çıkacağımdan, ikinci kitabı yazıp, üçüncü kitap yazma çalışmalarım olduğundan dolayı Ekim ayına kadar yazılarıma ara veriyorum. Üçüncü kitap çalışmalarım Eylül ayına kadar tamamlanacak, inşallah ikisini birlikte bastıracağım, dualarınızı beklerim. Hoşça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.