Yazık oluyor bu şehre
Son haftalardaki tablonun tek cümlelik özeti bu olsa gerek. Bu şehre ve bu şehrin takımının peşinden kayıtsız, şartsız, hiçbir çıkar beklemeden sadece gönülden koşan herkese yazık oluyor. Hatta son Bursaspor maçında birbirlerini dışarıya davet eden taraftarlara bile. Kafada saç teli kalmıyor, beyinde de sağlam bir hücre. Hepimiz psikopata bağladık gidiyoruz. Hırstan, sinirden çatacak yer arıyor, karşımıza ilk çıkanın yok yere kalbini kırıyoruz.
Neden?
Konyaspor yüzünden.
Son haftalarda rakipler karşısındaki acizliğimiz, Raşit Çetiner’in transferdeki acizlik ve beceriksizlik seviyesiyle neredeyse kafa kafaya gelmek üzere. Neresinden tutarsan elinde kalıyor. Hadi eksiğin var, hadi bir takım sıkıntılar var.
Kabul.
İyi de bu sıkıntıları çıkaran Giray Bulak mı? Ya da bu takımı karşılıksız ve derinlemesine seven taraftarlar mı? Bu şehrin ve insanının ne günahı var da bu kadar yıpranıyor. O halde benim, senin, bizim, sizin, hepimizin kabahati ne?
Çok değil 3 sezon önce lige çıkan Sivas sadece futboluyla konuşuluyor, başkentin 4 takımından biri olan Ankaraspor’a herkes “helal olsun” deyip gıptayla bakıyor, Kayseri’nin hem takımı iyi gidiyor hem de stadı bitiyor, Gaziantep fıstık! gibi transferler yapıp ligin tozunu atıyor, Konyaspor ise futbol dışında her türlü olumsuzluklarla, dedikodularla, yalan dolan işlerle anılıyor?
Ayıp bize, ayıp.
Konya şehrinin insanları şunu iyi biliniz ki, artık pazar’dan pazar’a Konyasporluluk yetmiyor.
Takkeniz düştü, keliniz ayan beyan ortada.
xxx
Bursaspor ve Eskişehirspor maçı.
Araya “Kurban Bayramı” girince iki satır kelam edemedik. Aslında 0-0’dan sonra futbol konuşacak hal mi kaldı? Gönül isterdi tabi galibiyeti, güzel futbolu, adam gibi mücadele etmeyi. Ama, ne acıdır ki, kaçan golleri, dolayısıyla da kaçan puanları konuştuk bayram süresince.
Umarım Eskişehirspor maçıyla noktayı koyarız bu olumsuzluklara. Yarın oynanacak maç temsilcimiz için “olmak ya da olmamak” maçı olacak. Kazanan rahat bir nefes alacak, kaybeden ise sıkıntılarını ikiye katlayacak.
Sağdan da saysak, soldan da saysak Konyaspor için zor maç. Hem yöneticilerin, hem teknik adamların, hem de oyuncuların Allah yardımcısı olsun. Bugünlerde kimse onların yerinde olmak istemez. Çünkü, yükleri ağır. Ve her geçen hafta bu yükleri daha da ağırlaşıyor.
Dedim ya “Allah yardımcıları olsun”
Yöneticilik ve antrenörlük zor zanaat. İstediğiniz kadar fedakârlık yapın, ortada sportif başarı yoksa bilmem nerenizle kuşta tutsanız da kimseye yaranamazsınız.
Mümkün değil.
Kâh kulübün üzerinden size, kâh sizin üzerinizden kulübe belden aşağı vuruşlar sürer gider. İşin en kötü tarafı ise Konyaspor, bu belden aşağı vuranlar için “amaç” değil, “araç”tır. Ve birileri de bu işe çanak tutar!
Nereden bakarsanız bakın, Konyaspor’un başkanı ve yöneticilerini zor günler bekliyor. Bir tarafta sportif başarısızlık, bir tarafta oyuncuların akitleri, bir tarafta yaklaşan ara transfer dönemi.
Bu yükü omuzlamak kolay olmayacak.
Burada en büyük sorumluluk oyunculara düşmektedir. Sportif başarının gelmesi, beraberinde huzuru da getirecektir. Açıkçası işin sırrı sahaya çıkanlarda. Koşma, mücadele etme, yardımlaşma, hataları en aza indirme, hırs ve kazanma arzusunun yüksekliği karşısında bu oyunlar bozulacaktır kuşkusuz. Ve Konyaspor üzerinde oynanan oyunları bozacak olanlar da sizlersiniz. Kısa özeti ile bu oyunu bozmak "YÜREĞİNİ ORTAYA KOYMAK" tan geçiyor.