Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Yaya Geçit ve Kaldırımlar ne içindir? Ve Sağlık

Yaya Geçit ve Kaldırımlar ne içindir? Ve Sağlık

Dünya savaşında bizlerin yaşamını anlatmaya söz vermiştim ama hafta içindeki oluşumların sıcaklığı gitmeden değinmeyi öne almış oldum.
Çarşamba günü bizzat Konya Emniyet Müdürü Sayın Hüseyin Namal’ın iştirakiyle Fahri Trafik Müfettişleri toplantısı vardı.
“İkide bir bunumu yazarsın” demeyin. Her toplantıda anlatılan ve konuşulanlar yurdumuz yanında bilhassa Konya’yı kapsayan trafik problemlerinin çözümü ve kazaların asgariye alınması üzerinde fikir teatisi üzerinde olup faydalı bulunmakta.
Halk hatta bizzat Fahri Trafik Müfettişlerinin kendileri bile, vazifenin sadece olumsuzluklara tutanak yazıp vermek gibi görseler de.
Asıl amacın bu değil, görülen aksaklıklar hakkında bilgi teatisi oluşumu bulunmakta.
Hazırlanan raporlarda. Trafik kazalarındaki ölüm ve yaralanmaların o kadar detayına gidilmiş ki sanki oya işlenmiş gibi titizlik arz etmekte.
Kazaların nerede, hangi gün ve saatlerde oluşumları, haftalık aylık durumları da öne çıkarılarak nerede ne kadar yoğunluk içine girdiği detaylanırken.
Sayın Namal mikrofonu eline alıp “Bunların sebepleri ve neden kaynaklandığını da araştırıp bulmamız lazım” ikazı çok yerinde idi.
Anlatımlar köşeme sığmaz ama bir iki noktaya dokunmadan geçemeyeceğim.
Yayaların, geçitler yerine tehlikeli yerlerden geçişleri üzerinde dururken dayanamayıp söz aldım.
Sözü hep yayaların hareketine bağlarız ama yayaların çoğunlukla geçmek mecburiyetinde oldukları yerler de maalesef trafik lambaları da namevcut.
Örneğin Dedeman Konya Oteli ve Kipa civarının yüz metre içinde yaya geçidi bulamazsınız! Nasıl geçecek vatandaş? Hızla gelen trafiğin sonu yok. Mecburen arada bir koşarak geçme sağlamanın yolunu aramakta.
Birde dikkat edip meraklandığım diğer bir konum var
“Şu yerlere çizilen ışıksız yaya geçitleri ne için? Neye yarar ve kime hizmet eder ki?”
Yaya bu çizgiye girince vasıtaların hiçbir zaman durduğu ve durmayanlar için ceza yazıldığı vaki mi?
Hâlbuki Avusturya’da yaya geçidine adım attığımda gelen vasıtanın durmaması ile geri çekilirken
Arkamda duran kişi hemen cep ile ilgililere numarasını bildiriverdi.
Keza söz gelimi umursamadığımız Mekke ve Medine de değil çizgi içi, olmayan yerde bile yaya adımını atınca durmayan otoya. Asker sopasını vuruveriyor!.
Onlarda yayalar öncelikte. Bizde de vasıtalar öncelik kesp etmekte…
***
Yazılarımı yıllardır izleyen okuyucularım hatırlarlar
Otuz yılı geçmiştir belki kaldırım işgalleri ile konumum…
1954 - 1960 arası böyle bir ortam göremediğim bu kaldırım işgalleri için yazı olamazdı tabii.
Çünkü o zamanlar kunduracılar içindeki dükkan önlerinde, bir metre yükseklikte bir ayakkabı boyu olan asılı bir tahta üzerinde sergilenirdi ayakkabılar..
Ya Bedesten ve hele Aktarlar, Tenekeciler içi?
Rahatça sizin geçmenize amade idi kaldırımlar.
Büyükşehir belediye başkanlarından Sayın Mustafa Özkafa el atmıştı ama nedense kimlerin işgüzarlığı bilmem neticeyi tam alamamıştı
Şimdi de Sayın Tahir Akyürek kaldırım işgali için savaş ilan etmiş diye duyduk.
Aman Başkan sakın yapma. Onu Antalya’nın evvelki Büyükşehir Belediye Başkanı daha seçilir seçilmez el koyup değil caddeler sokaklarda bile kaldırımlar boşalıvermiş muvaffakiyeti sürmüştü.
Boşalıvermişti ama yeni seçim gelince ona, da koltuğunu boşalttırıverdiler de acizane haberi olsun derim.
Kaldırımlar yayalar için değil esnaf içindir kaidesini unutmamalı!
İnanmayan en bariz kunduracılar içi ve aktarları bırakınız turistik yerde bile namevcut değil!
Bir yıl kadar evveli ve şimdiki olayı anlatayım sizlere.
Arkeoloji Müzesi’ni beraber gezdiğimiz turist, kaldırımı tam kapsayan satış yerinin resmini çekivermişti. Çok içerlemiş ve Meram Belediye Başkanımız Sayın Dr. Serdar Kalaycı’ya durumu anlatıp resmi gösterince…
Hemen zabıta müdürüne emir verip kaldırımları boşalttırın demişti.
Bir yıldır oralardan geçmemiştim ama merakım da zail olmamıştı.
Nitekim işim çıktı geçtim kaldırımın boşaltılmış olmasını ümit ederken,,,
Kaldırımı enlemesine tam kaplayan iki metre de yükseklikte pano konulup birde altından kilit vurulmuş.!
***
Geçen gün davet ettiği ve bilhassa hanımlar için çok faydalı bir işlem olan “Kemik Okulu Projesi” tanıtımı toplantısına katılımım oldu.
Hakikaten sağlık için çok önemli olan kemik erimesi üzerinde bilgilendirme yanında ücretsiz ölçümde yapılacağı vurgulanıyordu.
Katılımın sağlık doktorları Akademi ve Selçuk Tıp Fakültesi doktorları tarafından devam edileceği vurgulanıyordu. Umarım hanımefendilerimiz çoğunlukla ilgilenirler diye düşünürüm.
Toplantı sonu Sayın Kalaycı’ya kaldırım işgalleri nasıl gidiyor derken resmi gösteriverdim.
Hayretle “Nerede çektiniz bu resmi” demekten kendini alamadı.
Evet, işte yukarıda belirttiğim gibi…
Yaya geçitler vasıta sürücülerine, kaldırımlar da esnaf kişilere önceliklidir…
 ***
 Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle

Okur yorumlarına cevabım.
Muhterem Değerli hanımefendi yazarlarımızdan Hüzeyme Yeşim Koçak hatıralar başlığı ile “Hatıra kitabınızı merakla, sabırsızlıkla bekliyoruz efendim” lütfünde bulundukları için teşekkürlerimi sunar, Kitap yazma üzerinde bilgim olmamakla birlikte üzerinde durmaya çalışacağımı iletirim efendim.
Muhterem Zeynep Pelin Tuna hanımefendinin de “Dedeye Özlem” başlıklı iki yorumundan birinde “Yazılarınızın birçoğunu okuyup beğendim. Sizin gibi bir Dedem olmasını çok isterdim” derken diğerinde “Ben size nasıl ulaşabilirim yada siz bana ulaşabilirmisiniz” isteminde bulunmakta.
 Bendeniz de böyle yazı takip eden çok okuyan torunların dedesi olmaktan gurur duyacağımı ifade ederken teşekkürlerimi de sunarım. Yalnız Bir Tlf. veya E- mail adresi vermemiş olunca ulaşmam imkansız.
E-Mail adresim yazı başında olduğu gibi [email protected]” ve 0533 3662804 cep telefonum tüm okuyucularıma açık olduğunu iletirim efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi