İnsanlık bir bunalım içindedir. Ruhi bir bunalım içine düşen, ölü gibi bir hayat yaşayan insanlık yeniden dirilmelidir. Manevi temellerin tam manasıyla çökertildiği çağımızda, insanlığa bir diriliş çağrısı yapmak gerekir. Bugün insanlığa İslâm’ı öğrenmeye, Kur’an’ı anlamaya davet çağrısı yapılmalıdır. Manen ölü olan insanlığı dirilişe, yani uyanışa çağırmak gerekir. Manevi temelleri yeniden kurmak ve bu temelleri güçlendirmek gerekir.
Allah (c.c.) kelâmı, Kur’an’ı Kerim, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) vasıtasıyla indirilmiştir. Biz, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in ümmetiyiz. İnsanlığı iyiliğe, doğruya, Hakk’a çağırmak görevimiz vardır. İşte bugün büyük bir bunalım içinde olan insanlığa çağrı yapmalıyız. Bu görev başta Müslüman aydınlara düşmektedir. Müslüman aydınlar, bunu idrak etmek zorundadır. Müslüman aydınlar, insanlığı bunalıma düşüren bütün batıl fikir, düşünce ve cereyanlara karşı mücadele etmelidir.
Müslüman aydınlar, İslâm kültürünü yayma konusunda görevlerini yapmazlarsa büyük bir sorumluluk altında kalırlar. Görevini yapmayan bir asker nasıl ki, bir gün vatanını işgal ettirirse, Müslüman aydını da görevini yapmadığı takdirde, yabancı kültür işgali ile karşı karşıya kalır. İnanç, maneviyat ve düşünce hürriyetini kaybeder.
İnsanlığın dirilişi için her Müslüman aydını, aşkla ve şevkle gayret etmelidir. İnsanlığın dirilişi için İslâm’ı anlatmak ve çağrı yapmak zorundayız. Bu konuda her Müslüman kendini görevli saymalıdır.