Efendim yine başlayalım şöyle yazıya; ‘Recep, Şaban işte geldi mübârek Ramazan’ diyerek. Bugün Peygamber Efendimizin ayı Şaban’ın son günü ve son Cumâsı. Öncelikle Cumânızı tebrik ediyorum ardından yarın nasipse kavuşacağımız on bir ayın sultânı Ramazan ayınızı mübârek ediyorum. Üç ayların başlangıcından bu yana; ‘Ya Rabb’i Receb’i, Şabânı bize mübârek kıl ve bizi hayırlısıyla Ramazan’a ulaştır’ duâmız inşaALLAH gerçekleşiyor. Ve bu akşam ilk terâvih namazları kılınacak câmiler hakikaten ‘cem’ olma özelliğine kavuşacak. Ne mutlu biz Müslümanlara şükür elhamdülillah!

Bütün sene özlemle beklediğimiz Ramazan ayına erişmek bize göre büyük bir bahtiyarlıktır. Rabb’im hakkıyla idrak edenlerden eylesin. Nefis taşıyoruz, şeytan yakamızı bırakmıyor insan olarak âciz varlıklarız. İnsan sene boyu farkında olarak veya olmayarak pek çok günahlar işleyebiliyor, yanlışlar yapabiliyor, dünyânın aymaz hâli bizi de içine alabiliyor, zulümleri duya duya hissizleşebiliyor hatta bilmeyerek bâzen bizler de zulüm yapabiliyoruz. Yanı sıra dünya sevgisine dalabiliyor, çok yiyerek bedenimiz hantallaşabiliyor, kalbimiz katılaşabiliyor. İşte bütün bu yapabileceğimiz hatâları bilen Cenâb-ı Mevlâ’mız bize Ramazan ayını lütfederek himâyesine alıyor rahmet ve merhametini üzerimize geriyor.

Haydi dileyen istifâdeye koşsun. Ramazan merhamet ayı… Ramazan mağfiret ayı… Ramazan tevbelerle günahlardan arınma ayı…

Hep berâber koşalım aklanmaya…

Nefsimizin terbiyesi için, şeytanın tuzaklarına karşı daha uyanık olup gaflete düşmemek için, dünyâya olan sevgimizin yerine ahret muhabbetimizin artması için, az yemek-az konuşmak-az uyumak çok ibâdet yapmak için, yanlışlarımızdan kurtulabilmek için koşalım Ramazan’a. Yine kalbimizin rakikleşmesi, duygularımızın hissîleşmesi, ruhûmuzun güzelleşmesi adına Ramazan’ı bizim için fırsat bilelim. Gün gün dönülmesi imkansız yola yaklaştığımızın bilincinin idrâkında olarak daha çok Hakk’a yaklaşalım, kendimizi bırakalım Ramazın’ın kutlu iklimine doyasıya nasiplenelim. Nasıl mı?

Her Müslüman bu rahmet yüklü aydan idrâki nispetinde faydalanıyor. Kimileri sadaka, zekat, infaklarıyla fakirlerin yüzünü güldürerek rızâya erişiyor kimileri de onları sevindirmenin mutluğunu yaşıyor. Kimileri öksüze destek oluyor kimileri yetimin başını okşuyor, kimsesizlerin kimsesi oluyor. Ne güzel!

Bâzıları sene boyu uğramadığı câmilerde bulunmanın hazzını tadıyor terâvihlerle huzûra varıyor bâzıları da sene boyu raflarda bekleyen öksüz Kur’ân’ının sayfalarını açmanın ruh hâlini yaşıyor. Ne olursa olsun bunlar da güzel işler!

Câmiler şenlenecek, sofralar bereketlenecek Ramazan’da. İftarlar, sahurlar müminlerin hayatlarına ayrı bir mânevî hava katacak. Çoluk-çocuk bu havadan tabiî ki olumlu etkilenecek. Her zaman dünya etkiliyordu onları! Bu sefer de Ramazan etkileyecek. Ne mutlu!

Seher vakti sahur için de olsa mümin evlerin ışıkları yanacak, geceler bu ışık evlerle nurlanacak, kalplere sekine inecek, gönüller bayram yapacak bu Ramazan’da. Günahlar azalacak, nefisler dizginleşecek, açlar doyacak, tevbeler kabul olacak, duâlar çoğalacak, sevaplar artacak, herkesler birbiriyle kaynaşacak, küsler barışacak, kirler temizlenecek Ramazan’da.

İyi ki geldin Ramazan! İyi ki varsın! Sen ne karlı aysın.

Bütün İslam âleminin Ramazan ayını mübârek ediyor, en kısa zamanda ümmeti Muhammed’in sıkıntılarının sona ermesine ve Müslüman’ların en karlı uyanışlara vesile olmasını Allâhu Teâlâ’dan niyaz ediyoruz efendim.