Yardımlaşmanın Toplumsal Barışa Katkısı
Ramazan günlerinde, bayramlarda bilhassa da Kurban Bayramı’nda Müslümanlar arasındaki kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışmanın doruk noktaya ulaşması bizleri hakikaten çok sevindiriyor. Hele dünya coğrafyasında birbirlerini boğazlayan yalnızca adı Müslüman olup ama yaptığı tüm olumsuzluklarla asla Müslüman ölçüleriyle bağdaşmayan insanlar yüreğimizi kanatırken Kurban Bayramı vesilesiyle yurt içi ve yurt dışı dünyanın birçok yerinde ciddi bir yardımlaşma ve kardeşlik anlayışının sergilenmesi ağlayan gönüllerimizi sâkinleştirdi, karmaşa olan kalplerimizi yatıştırdı, yapılan yardımlardan dolayı gülen gözleri görmek içimizi sevinçle doldurdu. Yardım işlerinde emeği geçen herkesten Rabb’im memnun ve râzı olsun.
İnsan toplumsal bir varlıktır. Yüce kitâbımız Kur’ân-ı Kerim’de bu husus birçok âyette işlenmiştir. “Ve (Allah), onların kalplerini birleştirmiştir. Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini birleştiremezdin, fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı. Çünkü O, mutlak galiptir, hikmet sahibidir.” (Medineli Evs ve Hazrec kabileleri arasında sonu gelmeyen müthiş bir düşmanlık vardı. Aralarında kanlı savaşlar olmuş ve her iki tarafın ileri gelenlerinden birçoğu ölmüştü. Uzun zaman birbirlerinden intikam almak için uğraştılar. Allah onları İslam ile şereflendirince intikam alma duygusunu da onlardan kaldırdı, birleştiler, kucaklaştılar ve kaynaştılar. İşte belirtilen ayette bu ve benzeri kaynaşmalara işâret edilmektedir.) (1) Bundan başka pek çok âyet ve hadisi şeriflerde insanın sosyal bir varlık olması münâsebetiyle toplumsal yaşamı düzenleyen hükümler konmuştur.
İslam âleminin son peygamberi Hz. Peygamber aleyhisselâm’ın hayâtına bakarak da Müslüman kişinin topluma sırtını dönük yaşaması hatta toplumdan kopuk bir köşeye çekilmiş olarak hayâtını devam ettirmesinin mümkün olmadığını anlayabiliriz. Müslüman, sosyal bir varlık olmanın getirdiği sorumlulukla, toplumda her gün iyi-kötü birçok hâdiseyle karşılaşabilmekte ve ona gör tavır belirlemektedir. Bu tavırlar, Cenâb-ı Hakk’ın gösterdiği çizgide olduğu takdirde mümin hem kendisi erdem sâhibi faziletli davranışlar geliştirmiş olur hem de bâki olan âlemde verilecek hesâbını kolaylaştırır. Dünyâda yüce Rabb’in irâdesini şahsında gerçekleştiren insanlar başka insanlardan gelebilecek eziyet ve sıkıntılara katlanırlar hatta çevresindeki insanların mutluluğu için çalışarak toplum barışına pozitif katkı sağlarlar. Dolayısıyla güzel dinimiz İslâmiyet sâdece kişilerin özel hayatlarına şâmil değil, sosyal hayatla alakalı çok önemli kâideler vaz etmiş ve her zaman ahlâkî kuralları ön plana almıştır.
Kur’ân-ı Kerim’de muhtelif âyetlerde, Müslümanlar arasında sevgi ve kardeşliğin olması gerektiği hatta birbirlerine kardeş olarak sâhip çıkmaları gerektiği konuları hep vurgulanmıştır: “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.” (2) “Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişilerdiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sâyesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız. (3) Şimdi olduğu gibi eskiden Medineli Ensâr’ın nasıl mühacir kardeşlerine yardım ettikleri husûsu da belirtilir: “Onlar, hicret edip yanlarına gelenleri severler.” (4)
İslâm’ın yüce önderi de bu hususlarda muhteşem tespitlerde bulunmuştur. İşte peygamberimiz aleyhisselam’dan bu konuda müthiş hadisler; ‘Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine şefkat göstermekte ve korumakta, herhangi bir organı rahatsız olduğunda diğer organları da bu yüzden uykusuzluğa ve hummaya tutulmuş bir vücut gibidirler.’ (5) ‘Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona ihânet etmez, yalan söylemez, onu sıkıntıda bırakmaz. Her Müslüman’ın diğerine namusu, malı ve kanı haramdır. Takva işte buradadır.(kalptedir) Bir kimsenin Müslüman kardeşini hor görmesi kendisine yapacağı kötülük olarak yeter.’ (6) ‘Kim Müslüman kardeşinin ihtiyâcını giderirse Allah’da onun ihtiyâcını giderir; kim Müslüman kardeşinin bir sıkıntıdan kurtarırsa Allah’da onu sıkıntıdan kurtarır; kim Müslüman kardeşinin bir kusurunu gizlerse Allah’da onun kusûrunu gizler.(affeder)’ (7)
Toplumsal uzlaşı ve barış adına burada belirtilen hayırlı ve faziletli davranışların ihya edilmesine çaba gösteren Müslümanlardan Cenâb-ı Hak ebeden râzı olsun.
----------------------
1) Enfal, 63
2) Hucurat, 10
3) Âli İmran, 103
4) Haşr, 9
5) Buhâri, Edep 27
6) Tirmizi, Birr 18
7) Müslim, Birr 58
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.