2013 yılında hem de Ocak ayında, Güneydoğu’yu baştan sona gezmiştik… Herkesle ve her kesimle oturup, henüz başlamamış olan “Çözüm Süreci” ile ilgili sohbetler etmiş, röportajlar yapmıştık…

***

Kimler yoktu ki içlerinde; “Gazeteciler, işadamları, oda başkanları, esnaf odaları, aşiret liderleri” Toplamda üç bin kilometre boyunca Güneydoğu’da tek bir sorunun cevabını aradık…

***

Herkese aynı soruyu soruyorduk; “Ne istiyorsunuz?”

***

Sonuç olarak, Güneydoğu halkı devleti yanında görmek, özgürlüğünün teminatı olarak, batıdakiler gibi kimseden korkmadan yaşamak istiyorlar… Devlet az çekiliverse, yerini kuralsız, acımasız örgüt ve çoktan demode olmuş Aşiret Yasaları yakalarına yapışıveriyordu…

***

Masada gerçek Kürt liderlerini istiyorlar…Teröre bulaşmamış, elinde silah olmayan kanaat önderlerini… Pazarlıkla sonuç alanlar; “Bize borçlusunuz” diye dayatıp borç tahsil edeceğini en iyi onlar biliyor…

***

Şırnak'ta gazeteci ve işadamlarıyla oturduk..

***

Onların gözünden  Şırnak'tan, Kürt Meselesi nasıl görünüyor cevaplarını sorguluyoruz.

***

Kendini “örgütten” olarak tanımlayan birine soruyorum “Ne istiyorsunuz? Devlet kurmak mı?”

***

Gülüyor...

***

“Yok babam ne devleti... Biz başımızdaki devletle uğraşamıyoruz, birde Kürt Devleti ile mi uğraşacağız”

***

Diğer bir işadamına “İşler nasıl gidiyor?” diye soruyorum...

***

“Kepçe aldık, dağda yol çalışmasında kullanıyoruz...Sabah bir gidiyoruz kepçe yakılmış... Kim yaktı diyoruz... Örgüt diyorlar...Get babam ne örgütü... Örgüt benim… Kendi malımı niye yakayım… Aynı ildeki diğer rakiplerimiz yakıyor... Adına örgüt diyorlar”

***

Kim kimden gıcık alıyorsa, kim kime gücü yetiyorsa, rakibini bazen örgüte bazen de devlete satıveriyor(!)... Korku PKK’nın en etkin silahı…

***

Hani televizyonlarımızın başında oturup soruyoruz ya “Daha ne istiyorlar?” diye...

***

Yolculuk boyunca dokuz şehirde bu soruyu yüzlerce kişiye sorduk...

***

Genel kanaatimiz, kafalar karışık kimse ne istediğini bilmiyor... Şırnak'ta bir gazete sahibi noktayı koyuyor...

***

“Bizim Türklerle bir sorunumuz yok...Türklerin de, Kürtlerle bir sorunu yok... Aslında ortada hiçbir şey yok... Amerika ve İsrail bölgeyi karıştırmasa, buraları bulandırmasa kardeşlik kıyamete kadar sürecek”

***

Beyaz Kürtler, Beyaz Türklerin yaptığı gibi,  Kürt Halkı adına konuşmaya başladığı günden beri, bölge içinden çıkılmaz bir hal almış...

***

BDP eylemlerinden örnek veriyorlar...

***

“Binlerce insan eyleme gidiyor...Yalınayak, ayağında terlik... Öndeki sırayı al... Arkadakiler sor 'Niye geldin ne istiyorsun?' diye sana tek biri bile cevap veremez”

***

“Terör, Batı’da yaşayan dostlarımızın Doğu ve Güneydoğu’ya yapacakları ziyaret ve sosyal iletişimle biter” diyor bir başka biri...

***

Empati terörü bitirecek panzehir gibi sanki...

***

Çözüm; Devleti ve devletin kişi hak ve özgürlüklerinin teminatı ilkesini güçlendirerek, bölgeyi karanlık yapılardan temizleyerek, her karanlık köşeyi bir daha karanlığa girmeyeceği garantisiyle aydınlatmak… STK’larla bölgeyi daha sık ziyaret ederek, “Bunlara sizi bırakmayacağız, yanınızdayız korkmayın” mesajını güçlü vermek…

***

Bölgeden her gün STK’ları davet ederek, yüreklendirerek  köprüler kurmak... Her şeyden önemlisi bölgeye yeniden DEVLETİ götürmek…

***

Bunun aksi?

***

“YA DEVLET BAŞA, YA KUZGUN LEŞE…”