Referandumdan sonra en çok tartışılan konulardan biri de Varlık Fonu oluşturulması. Bu fon ne işe yarar? Gerekli midir? Bunu iyi analiz etmemiz gerekiyor.

1950 yıllarında özellikle Körfez ve Asya ülkelerinde petrolden ve ihracat patlaması sonucu cari fazlalığa ulaşan ülkeler tarafından kullanılmıştır.  Bizim cari açık halen 33,65 milyar Dolar’dır. Ipone telefonlardan ve lüks araçlardan vazgeçmediğimiz sürece, cari açığı kapatmamız da mümkün gözükmüyor.

Bu fon yaklaşık 15 ülkede uygulanmakta olup, bunların başında; Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya, Katar, Singapur, Suudi Arabistan,  Kazakistan, Kuveyt, Norveç, gibi ülkeler geliyor. Bizde de 26.08.2016 tarihinde kurulmuştur.

Hareket noktası ise; resmi rezervlerin Merkez Bankası’nda biriken döviz, altın gibi kaynakların büyük bütçeli projeler olan; hava alanı, nükleer santral, Kanal İstanbul Köprüsü gibi yatırımlarda altyapı projelerin finanse edilmesi, dünya çapında rekabet gücünün artırılması hedeflenmektedir.

Elbette ehil insanlar tarafından güzel projeler için kullanılırsa faydalı olur diye düşünüyoruz. Yönetim kuruluna 5 kişi atanmış. Bunların başında da Yiğit BULUT bulunmaktadır. Kendisi bankacılık ve finans eğitimi almış hatta yurt dışında Sorbonne Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmış. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı  ekonominden sorumlu  baş danışmanlığı yapmaktadır. Ancak alacakları maaşları da sır gibi saklanmakta. Muhalefet ise denetime kafayı takmış durumda. Gerekçeleri Sayıştay’ın denetim yapmaması, denetimi uluslararası denetim firmaları tarafından yapılacak olması gösteriliyor. Şimdi şunu diyebiriz galiba; TBMM harcamalarını Sayıştaş denetliyor da ne oluyor? Vekiller istedikleri gibi verilen hakları son kuruşuna kadar kullanıyor. Daha dün bir emekli amca geldi gazetemize” benim cebimde 3-TL var, bu vekiller nasıl bu kadar telefon harcaması” yapıyor diye feryad ediyordu. Allah ıslah eylesin ne diyelim. Beytül malda yetimin garip gurabanın hakkı olduğunu unutmazlar inşaAllah…

Düşmanlarımız boş durrmuyor. Bazen silahla bazen ekonomik argümanla saldırıyor. Biz hiçbir zaman birliğimizi, dirliğimizi bozmamalıyız. Zaten Yahudi’nin temel gayesi; bizi birbirimize düşürmek, gücümüzü zayıflatmaktır. Bunlara fırsat vermeyelim. Çünkü küfür tek millettir.

Rabbimiz, ilahi kitabımızda sık sık uyarır bizi bu hususta; Yine Enfal suresi 73.ayetinde şöyle emreder.  “Dini inkâr edenler birbirlerine sahip çıkarlar. Eğer siz birbirinize yardımcı olmazsanız, dünyada fitne kopar, müthiş bir bozukluk, bir fesat ortaya çıkar.  

 “Rabbimiz bize sabır ver, sebatımızız artır. İnkar eden millete karşı bize ayrdım et.” Diye Kur’an ifadesiyle dua ediyoruz.

Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olun.