Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Ütopya Belediyeciliği

Ütopya Belediyeciliği

30 Mart seçimlerine 5 var.

Türkiye’de 16 olan büyükşehir sayısı bu seçimden sonra 30 a çıkmış olacak.

6360 sayılı kanunun seçimlerden sonra tam anlamı ile yürürlüğe girmesiyle batıdaki veya Osmanlıdaki eyalet sistemini andıran 30 adet büyükşehir belediyesi Nisan 2014’ten itibaren, hemşerilerine yerelde hizmet vermeye başlayacaklar.

ANAP iktidarı döneminde 1984’te büyükşehir belediyeciliği ile tanıştı Türkiye.

Konya’da ise 1989’dan bu yana uygulanıyor.

1989’dan 2004’e kadar tüm Türkiye’ye örnek olmuş bir belediyecilik uygulandı Konya’da.

KONYA GİBİ BİR TÜRKİYE sözü dillerde dolaştı durdu hep.

Sonra fetret devri denebilecek bir 10 yıl yaşandı şehrimizde.

İlk dönemde Selçuklu ve Meram ile Büyükşehir, ikinci dönemde ise Meram ile Büyükşehir belediyesi arasında anlaşılmaz bir kavga yaşandı.

Görünüşte kaybeden adaylar gibi görünse de, sonuç olarak kaybeden hep Konya oldu.

İnsanlar arasında başarı kavramı göreceli bir kavram olarak kabul edilmektedir.

Bu düşünce ile bakıldığında belediyeleri başarılı kabul edenler olduğu gibi, başarısız olarak da kabul edenler vardır.

Mesela belediye yönetimi kendilerini başarılı görürlerken, belediyenin mağdur ettiği veya belediye yönetiminden beklediğini bulamayan kesimler de başarısız görmektedirler.

Son 10 yılda dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki uygulamalarda yapılanları bir yana bırakıp sadece Türkiye’de yaşanan olaylara bakılınca şehircilik ve yönetim ilkeleri açısından maalesef belediyelerimiz sınıfta kalmıştır.

Mesela ilçeleri, beldeleri ve köyleri bırakın bir yana, büyükşehir sınırları içinde dahi ulaşım sorunu çözülebilmiş değildir…

Konut politikalarına bakınca konut politikaları maalesef kısa gün karı sayılabilecek şekilde rantiyeciliğe kurban edilmiş, Konya’nın yeşille, ağaçla, doğayla ilişkisi koparılmıştır.

Yine Konya’da doğalgaz dağıtımını yapan şirketin % 20 hissesi büyükşehir belediyesine ait olmasına rağmen hatta doğalgazla ilgili en az iki kez mahkemelik olan kararlar dahi alınmış olmasına rağmen ne yazık ki hava kirliliği sorunu çözülebilmiş değildir.

Şehirdeki imar sorunları aldı başını gidiyor.

Bu mudur büyükşehir ve ilçe belediyelerinin başarısı?

Kendi aralarındaki anlamsız kavga ve yarış nedeniyle şehir merkezinin sorunlarını dahi çözemeyen belediyeler kanunla yeni bağlanan ilçelerin, beldelerin ve köyler ile yaylaların sorunlarını çözecek öyle mi?

Aksine bu güne kadar var olan eldeki değerleri, arsaları satmaktan başka bir yol bulamayan belediyeler kaynak üretmekte de yetersiz kaldıkları için borçlanma yoluna gitmişler ve Konya için telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olmuşlardır.

Mevcut sorunları çözmek yerine ortadan kaldırılması son derece zor olacak bir sorunlar yumağını miras bırakan bir belediyecilik uygulaması yapılmıştır.

Bu sebeple son 10 yılda belediyelerin yaptıklarına başarı demek bir tarafa, ancak hayalden öteye gitmeyen vaatler nedeniyle ütopya belediyeciliği denilmektedir.

Seçime 5 kala gerçekçi bir değerlendirme yapabilmek için her kesin kendisine sorması gereken bir soru var.

Belediyelerin elindeki bu günkü imkânlar, Türkiye’ye örnek bir belediyecilik yapan başkanlar elinde olsa Konya bugünkü bulunduğu yerden farklı olur muydu?

Evet diyenlerin sayısına göre bu zulüm derecesine varan israf belediyeciliğinden de kurtulmak mümkün olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi