Tahir Akyürek ile denk geldik... Birbirimizi anlamaya gayret ediyoruz... Henüz doğru frekans yok...

***

Üçüncü dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı çok istiyor...

***

Daha şimdiden yeni büyükşehir mevzuatına tüm yönleriyle hakim... “Yeni büyükşehir yasası, başkanlara yeni yetkiler tanıyor” diyor...

***

Daha güçlü gelmek istiyor... Yasa hazırlanırken ciddi katkıları da olmuş... Sahada yaşanan sorunlardan kaynaklanan deneyimleri aktarmış...

***

Öte yandan, 10 yıl büyükşehir belediye başkanlığı yapmak, insanda tamiri mümkün olmayan travmalara neden olur...

***

Bunun 5 yılı da aynıdır... Ama süre uzadıkça travmanın etkisi ve hasarı artar...

***

Nedir bu travma?

***

Yalnızlık... Güvensizlik... Şüphecilik... Alınganlık... Hangisini yazalım...

***

Çok profosyonellerle çalışamamasının temel nedenleri de burada yatıyor...

***

Yanınıza yaklaşan, selam veren, merhaba diyen herkesin sizden bir şey istediği, kalıcı beklentileri olduğu duygusuyla yaşamak ciddi bir travmadır...

***

Bir de aciz ruhunuzun sürekli ölümlüler tarafından övülmesi, göklere çıkartılması da ciddi bir ruhsal beklentilere ve bu yönde açlıklara neden olur...

***

Ne kadar ayaklarınız yere bassada ruhunuz alıştırılmıştır... Periyordik aralıklarla övülmek, beslenmek ister...

***

Ben psikolog değilim... Ama gözlemlerim bu yönde...

***

Tüm bunların ışığında Akyürek, bu sürece Türkiye'de en iyi dayananlar arasında... Görevleri için dostluklarından geçti...

***

Yapayalnız kaldı...En doğrusu da buydu belki... Başkan olmak için ödenmesi gereken bir bedel...

***

Herşeyi “mübah” sayanlardan olmadı...

***

Rakiplerin ve muhataplarının artık bildiği ve kanıksadığı ince tasarlanmış, zeka pırıltılarıyla dolu bir mücadele teknikleri var Akyürek'in...

***

Mücadelede öldürmez, yaralamaz ama kesinlikle bezdirir... Sabır konusunda, Akyürek en yakın rakibine en az üç tur attırır...

***

Gıybet ve dedikodudan uzak durması, prim vermemesi, herşeyi bilip susup oturması, onu güçlü kılan diğer ve belki de en önemli hasleti...

***

Üçüncü dönemi istiyor...

***

Burada sorulması gereken soru aslında şu...

***

“Kocaman bir büyükşehir, 15 yıl tek bir insanın birikimine terk edilebilir mi ?”

***

Bu sorunun cevabı kimsede yok... Sorunun yanıtını Başbakan biliyor... Sorunun muhatabıda o aslında...

***

Peki Tahir Akyürek'in üçüncü dönemde şansı var mı?

***

Sorusunun bendeki yanıtı çok basit... Birinci dönemde ne kadar şanslıysa şimdi de hala o kadar şanslı...

***

Üçüncü dönemi istiyor...

***

“Yeni Büyükşehir Yasası başkanlara, cami yapma izni bile veriyor” diyor...

***

“Beyşehir Yolu’na ya da İstanbul Yolu’na çok büyük ama gerçekten çok büyük, her yerden görülecek şekilde Konya ile özdeşleşecek kocaman bir cami yapmak istiyorum” diyor...

***

“Mekke'den revakları buraya getirerek, bu camiyi çepe çevre revaklarla sarmak istiyoruz” diyede ekliyor...

***

Cami sevgisi beni çok etkiledi... Akyürek özünde iyi biri... Ödediği bedeller, insanlara karşı onu itici kılıyor olabilir... İngilizler kadar soğuk olması ona farklı bir havada veriyor...

***

Üçüncü dönemi istiyor...

***

Şansı ne sizce?

***

Bence ; “İkiyi veren üçüde verir”