Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Üç Çocuk

Üç Çocuk

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı birçok toplantılarda en az üç çocuk diyor. Bir çocuk iki çocuk iflastır, diyor.  Geçen gün Kanal D ve CNN Türk’ün ortak yayınladığı canlı yayın oturumunda CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’a da üç çocuk tavsiyesinde bulundu.
Sayın Başbakan, bunu boşuna söylemiyor. Nüfusun azalması veya yerinde sayması birçok tehlikeleri beraberinde getireceğini biliyor. Bunun için sık sık en az üç çocuk diyor. Bu isteğini katıldığı bütün düğün merasimlerinde söylüyor. Katıldığı toplantılarda da zaman zaman zaman söylüyor. Söylemeye de devam edecektir.
 Sayın Başbakanı’nın bu isteğini makul görenler olduğu gibi görmeyenler de vardır. Herkes bu meseleye kendi ideolojisi doğrultusunda yaklaşıyor. Bu konuda ortak akıl oluşturulmalı ve halkımız bilinçlendirilmeli. Bir katkıda bulunmak amacıyla bu haftaki yazımı buna ayırdım. Rabbimiz bizi sağduyu ile hareket eden kullarından eylesin.
 Bir ailenin en az üç çocuğu olmazsa nüfus artışı olmaz. Sayın Başbakan’ın dediği gibi bir çocuk iflas demektir. İki çocuk annesinin ve babasının yerini alacağından dolayı nüfus artışı olmayacaktır. Bu da iflastır. Üç çocuk ile nüfus bir nebze olsun artacaktır. Bu da piyasayı az da olsa canlandıracak ve devletlerarası dengenin bozulmamasına katkıda bulunmuş olacaktır.  
Sayın Başbakan’ın en az üç çocuk istemesinin ekonomik, siyasi, askeri ve bilimsel boyutu vardır. Nüfus azalırsa söz konusu hususlarda çökme meydana gelir. Nüfusta bir artış olmazsa söz konusu hususlarda bir ilerleme olmaz.  Bu durum bir tehlikedir. Bunun önlemini almak için Sayın Başbakan, en az üç çocuk diyor.
Nüfusta artış olursa, ekonomik bakımdan kalkınma olur. Nitekim İbn-i Haldun şöyle diyor: İş gücü nüfus ile doğru orantılıdır. Nüfus artarsa iş gücü artar, artmazsa iş gücü artmaz. Ülkemizde nüfusta bir artış olmadığı için istihdamda bir gelişme olmamaktadır. Bu sebepten dolayı gençlerimizin bir kısmı iş bulamamaktadır. Bu yüzden halkımızın bir kısmı, yirmi beş yılı dolduran işçi, memur emekli olsun, gençler iş bulsun, evlenecekler demektedirler. Nüfus artmadığı takdirde mevcut istihdamı korumak mümkün değildir. Emeklilerin sayısı artacağından dolayı çalışanların ürettiği mevcut nüfusu besleyemeyecektir. Bu yüzden ekonomik yönden çökme yaşanacaktır. Bu bir felakettir. Nüfus arttığı zaman hem istihdam artacak ve hem de üretilen tüketilecek, ihracatta da bir artış olacaktır. Böylece ekonomik alanda bir canlanma olacaktır.  
 Nüfus arttığı zaman siyasi yönden de güçlü olunur. Çin gibi dev nüfusa sahip olan ülkeleri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK),  daimi üyelikten kim uzaklaştırabilir? (BMGK)  daimi üyelerin veto hakları vardır.
Nüfus arttığı zaman askeri yönden de güçlü olunur. ABD, Rusya ve Çin gibi nüfus oranı yüksek olan devletlerin karşısında tutunmak mümkün mü? Bu devletlerin nüfus oranı yüksek olduğu için askeri yönden de güçlüdürler.  Türkî Cumhuriyetler, Rusya’nın ve Çin’in karşısında kendilerini korumaları mümkün olamamıştır. Bu yüzden söz konusu devletler Türkî Cumhuriyetleri aralarında paylaşmışlardır. Hun Türkleri on –on beş bin nüfusuyla kendini nasıl savunacak ve mevcud topraklarını nasıl işletecektir? Soruyorum size.  Topraklarını işletecek insan gücü yoktur. Çinin karşısında durabilecek askeri gücü yoktur. Çin, askeri güce başvurmadan nefesleriyle Hun Türklerini boğar mı boğmaz mı? Söyleyin bakalım. Teknik ve silah bakımından üstün olursa kendini savunur, derseniz, biz de deriz ki, bu tekniği ve bu silahı kullanacak insan gücün var mı?
Nüfus arttığı zaman bilimsel yönden de güçlü olunur. Ekonomik, siyasi ve askeri yönden güçlü olan devletler bilimsel alanda da güçlü olurlar. Ekonomisi çökmüş veya yerinde sayan bir ülkenin ilme, bilime para ayırması ve bu konuda hamle üzerine hamle yapması mümkün mü?
  Bunu başaramayan ülkeler, kendini tatmin edebilmek için futbola ve düşük seviyede seyreden sanata bol bol para yatırtır. Futbola ve ses sanatçılarına karşı değilim. Biz burada bir gerçeğe parmak basmak istedik. Nüfusunda artış olmayan ülkelerin futbolu da sanatı da düşük seviyede seyreder. Hoşça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi