Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Üç Aylar başlıyor

Üç Aylar başlıyor

Haftaya Pazartesi günü, nasipse sene boyu hasretle beklediğimiz, Müslümanlar için yeni seneyle birlikte, yeni bir mânevî üç aylar iklimine gireceğiz. Ne mutlu bize! Bu vesileyle siz sevgili okurlarımızın ve dahi tüm İslan âleminin şimdiden üç aylarını mübârek ediyoruz efendim.

Cenâbı Hak üç aylar olarak bilinen, Recep-Şaban ve Ramazan aylarını, zamanlar içinde mukaddes kılmıştır. Bu güzel aylar aslında, on bir ayın Sultânı Ramazan ayına hazırlık ve yoğunlaşma vakitleridir. Müslümanlar her biri birbirinden kıymetli olan bu güzel günlere ve aylara, maddi ve mânevî yönden kendilerini meşgul edecek şeyleri, önceden hazırlayarak hem fizikî hem de psikolojik yönden kendilerini boşa çıkarırlar.

Bilindiği üzere karşılaşılacak durumlara, hâdiselere önceden hazırlıklı bulunmak, akıllı kişilerin harcıdır. Yoksa günü birlik yaşayanlar, bunu düşünemezler. Daha olmadan, olabilecek işlerin planlamasını yapanlar, her zaman hesaplı-kitaplı yaşayanlar, dâima karlı çıkarlar. Böyle kişiler, ne sıhhatlerini ne psikolojilerini ne de vakitlerini israf ederler. Bugünden yarının programını yapanlar, geleceği görebilen, zihni melekeleri aydın, ferâset sâhibi kişilerdir. Hiç şüphesiz bu hal, Müslüman için pek güzel bir haldir. Zâten hakiki Müslüman, her attığı adımı düşünerek atandır.

Yaşamak gerçekten, ebedi saadeti hâlâ kazanabilmemiz için büyük bir sermâayedir. Bu sermâyeyi tâbiri câizse, çar-çur etmeden kullanabilmek, yaşayan insan için mükemmel bir fırsattır. Hayatta olma fırsatını iyi değerlendirebilmek şarttır. Biz inanan insanlar, âhiret hakikatine inanırız. İçinden hiç çıkmayacağımız ebedi bir saadet ve esenlik yurdu, cennetin olduğuna iman ederiz. Bizim dünyâda bulunuş sebeplerimizden birisi, sonsuz huzur mekânımızı temin etmek, gâyesine yöneliktir. Peki bu gâyeye kimler erişir? El cevap; Ebedî huzur mekânını kazanmaya, en hazır ve en hazırlıklı olanlar erişir.

Cennete hazırlık, ölüme hazırlık, son nefese hazırlık, hesâba hazırlık şart. Bu hazırlıkların yapıldığı mekan ise, dünyâdır. Dolayısıyla dünya aslında, bu ehemmiyetli hazırlıkların yapıldığı tek zemindir. Bugün dünyâdaki imtihanlar için çokça emek ve gayretler harcanıyor. Meselâ, evlatlarımız zor zamanlara hazırlanıyor, gençler üniversite imtihanları için senelerce çalışıyor, gelecekleri için kıyasıya hazırlıklar yapılıyor. Misalleri çoğaltırsak; misâfir geleceği zaman evler temizleniyor, bir hazırlık yapılıyor. Düşmana karşı kuvvet hazırlanıyor, cihad için ordu hazırlanıyor. Yâni hazırlık, hayâtın her safhasında var.    

Ancak bunların tam aksi, ahret hakikatini kulak ardı edenler, hayatlarında günü birlik yaşayanlar pek çok şeye hazırlıksız yakalanırlar. Halk arasında, ‘namazda gözü olmayanın, ezanda kulağı olmaz’ derler. Bu tür insanlara ‘emri bil mâruf’ adına, biraz hatırlatmada bulunulsa, hep ortaya koydukları mâzeret; ‘Daha kendimi hazır hissetmiyorum’, olur. Halbuki yaşamak ile yaşamamak arasında çok ince bir çizgi var, aslında ölüm her insana çok yakındır. Hani denir ya; ‘bir varmış, bir yokmuş dünyâsı’, diye. O sebeple, yarın ölecek gibi ahret gerçeğine, ölüm hakikatine inanmalı, iman etmeli ve dahi bunun için hazırlıklar yapılmalıdır. ‘Şu gün yaparım, evlenince yaparım, emekli olunca yaparım’ diyenler asla doğru yapmıyorlar. ‘Yârıncılar, helak oldu’, denmiyor mu? İyiliğe, hayırlara, infaka, gayrete niyetli olmayanlar hep hazırlıksız yakalanırlar. Bu fikirsizlik ve idraksizlik derekesine düşmek, hiç akıl kârı değildir.

Bilindiği üzere haftaya erişeceğimiz, mânevî hayâtımızın bahârı olan üç ayların, huşu ve feyiz dolu iklimi için de, madden ve kalben hazırlık yapılması, Müslümanlar için güzel bir vazifedir. Mâlum Pazartesi günü inşallah, Yüce ve Aziz olan Allâhu Teâlâ’nın ayı olan Recep ayı, yâni ‘Şehrullah’ ayına, ‘Es-Selam’ diyeceğiz. Yüreklerimiz sevinç ve sürur dolu. Önümüze -eğer Rabb’imiz eriştirirse- bir bir güzel günler dizildi. Receb ayının sonunda yalnızca Rasuli Ekrem Efendimiz aleyhisselâm’a özel tahsisli ay olan, ‘Şabânı Şerife’, ardından da, on bir ayın Sultânı, mübârek Ramazan ayına kavuşacağız inşallah. Bu güzel mânevî iklime, kendimizi şimdiden hazırlamalıyız.  

Biz biliyoruz ki, önümüzde bir ahiret gerçeği var. Elbette; ‘Eli boş gidilmez gidilecek yere.’ Diyerek bu üç ayların her biri birbirinden kıymetli günlerini, en kâmil şekilde ‘nasıl geçirmeliyiz hazırlığı’ hem madden hem mânen yapılmalı. Bu sene, geçen seneden daha verimli olması adına, ihya edeceğimiz ibâdetü taatler gözden geçirilmeli. Sâdece kendimiz değil, âilecek, akraba, eş-dost, konu-komşu daha idrakli olarak, bu mânevî atmosferden istifâde edebilme imkanları için hazırlıklar yapılmalıdır inşallâhu Teâlâ.

Bu güzel zaman diliminde kendimiz, çoluk çocuğumuz ile gönül boyutumuza seviye katacak, kalbi hayâtımızı ihya edecek, imânımızı coşturacak ibâdetü taatlere yönelmeye hazırlıklarımız olmalı. Sene boyu bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz hata, isyan ve günahları arındıracak tevbe ve istiğfarlar etmeye hazırlıklar yapılmalı, vesselam.

Efendim hayırlı Cumâlar diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi