Türkiye Düşmanlığı
Ehlisalibin, zihniyeti ve tabiatı gereği zaman zaman İslam düşmanlığı hastalığının nüksetmekte olduğu hepimizin malumudur. Bugünlerde bir daha nüksettiğini hepimiz şahit olduk.
Şöyle ki: Göç dalgasından da rahatsız olan İngiliz Aşırı Sağcı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP), dört dakikalık propaganda filminde sürekli minare ve başörtülü kadın görüntüleri vererek, islamofobik bir tutum sergiledi. Türkiye'deki imam hatip okullarının sayısının son dönemde büyük artış gösterdiğini ve 20'nci yüzyılın başından bu yana Hıristiyanların sayısının yüz kat azaldığını belirtti. Türkiye'nin AB'ye girmesi halinde, 15 milyon Türk'ün İngiltere'ye göç edeceği öne sürdü. Ayrıca Türkiye'nin üyelik kazanması halinde; yüksek nüfusu nedeniyle, Birlik içindeki yardım bütçesinin üçte birini alacağını iddia etti.
İngiliz AB yanlısı sivil toplum örgütleri ve milletvekillerinin tepki göstermesi ve UKIP’in temelsiz korku tellallığı yaptığını ifade etmesi siyasetin gereğidir. Onların da bu konuda UKIP’ten bir farkı yoktur.
Ehlisalibin varlık sebebi, İslam dinini eğri göstermeye çalışarak, müminleri Allah yolundan çevirmektir. Onların zaman zaman İslam düşmanlığının nüksetmesinin sebebi budur.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “De ki: Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.” (Âl-i İmr’an:99)
Rus lideri de geçen aylarda buna benzer söz söyledi: “Türkiye’de mevcut yönetim ülkeyi İslâmlaştırıyor.” İçeride malum zihniyet, Din Kültürü dersinin mecburi okutulan dersler arasından çıkartılması için her platformda dile getiriyor ve imam hatip okullarının varlığından rahatsız oluyor.
Ehl-i Kitap, dün olduğu gibi bugün de Türkiye başta olmak üzere Ortadoğu’da ayağı üzerinde durabilecek güçlü bir devletin oluşmasını istememektedir. Irak ve Suriye’de satranç oyunu oynamasının sebebi budur. Üzülerek söylüyorum ki, İran da buna katkıda bulunmaktadır.
İçimizdeki malum zihniyetin, bunu bir türlü anlamak istemediği için söz ve eylemleriyle ehli salibin ekmeğine yağ sürmektedir.
Türkiye güçlü olsaydı, göç dalgası Avrupa’ya kadar uzanmazdı. (UKIP), bunu anlayacak kapasitede olmadığı için bu şekilde hezeyanda bulunmaktadır.
(UKIP), kafasını deve kuşu gibi toprağa gömme yerine, 20'nci yüzyılın başından bu yana Hıristiyanların sayısının yüz kat azalmasının sebebini bir araştırsa gerçeği görür. Buna yanaşmamasının sebebi, yukarıda ayeti kerimede ifade edilen özelliklere sahip olmasındandır.
Sonuç olarak diyoruz ki, Türkiye artık uyanıp ehli salibi tanımalı ve böylece hem kendini ve hem de Müslüman ülkeleri kurtarmalı ve hem de ehli kitabın içine düştüğü girdaptan kurulması için yol göstermeli. Hoşça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.