Recep Çınar

Recep Çınar

Torku Arena , Torku Konyaspor ve Karabük maçı

Torku Arena , Torku Konyaspor ve Karabük maçı

PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk'un daveti vardı...

Pazartesi günü...

Yani Karabükspor maçının oynanacağı gün...

Hayırlı bir işe şahitlik edelim ve insanlara duyuralım istedik...

Bilirsiniz...

Davete icabet sünnettir...

Ama her davete de değil tabi ki...

Sizin anlayacağınız, eline hıyarı alıp tuza koşanlardan ya da tuzu arayanlardan değilim...

Kompleks ya da gıcıklık olsun diye değil...

Belki aynı çatı altında bulunmaktan, belki de aynı havayı solumaktan mutlu olmayacağım, bir sürü artniyetli veya başka mahallelerden gelip de, bizim mahallede borularını öttürmeye çalışanlarla göz göze gelip gözleme olmaktan, dolayısıyla da bu tiplerle aynı karede görünmek istememden sebep...

Gazeteci kılığına bürünmüş, “muhabbet tellalları”nı bilirim...

Çünkü biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz...

Bu şehirde ve bizim mahallede öyle tipler var ki, Allah muhafaza...

Onlarla aynı karede görünürseniz, insanların size “şaşı” bakması kadar doğal bir şey olmaz...

Bittiniz demektir...

Şeytanla saklambaç oynayın daha iyi...

He valla...

Yanımdaki arkadaşlara “bir bakın şu kalabalığa” dedim...

Baktılar...

İstanbul'dan gelenler bir köşede, Konya'dan katılanlar diğer bir köşede...

Bunların yarısı, diğer yarısıyla konuşmaz...

Öteki yarısında bulunanlar arasında bile bırakın konuşmayı birbirleri ile selamlaşmayanlar var...

Haklı veya haksız bilemem...

Önemli de değil zaten...

Çünkü benim de konuşmadıklarım, “yüzünü şeytan görsün” dediklerim var...

Hatta nefret ettiklerim de yok değil...

Ben oldum olası “sahtelikleri, ikiyüzlülükleri, münafıklıkları” sevmedim...

Özellikle de, Konya'da “Allah Allah” deyip, dışarıda, daha çok “derya”nın yani “deniz”in olduğu yerlerde “yallah yallah” diyenleri...

Kendi gibi olmalı insan...

Hazreti Pir'in dediği gibi, ya göründüğü gibi olmalı ya da olduğu gibi görünmeli...

Orjinal yani...

Çakma değil!

xxx

Hayırlı bir işe şahitlik edelim” diye başladık, eğeri olmayan bir ata binip nerelere gittik...

Haltettik...

Dedikodu yaptık...

Allah afetsin...

xxx

10603703_10205171015865146_3749484948623260286_n.jpg

Efendim mesele şu; Konya'nın sanayisinde, ticaretinde, sanatında, kültüründe, sporunda, dahası Konya'nın 7/24'ünde, yani gecesinde gündüzünde var olan, ismiyle müsemma Anadolu Birlik Holding & Konya Şeker ve Pankobirlik'in markası Torku isminin Konyaspor'dan sonra yeni stada da verilmesi ve akitleşilmesi töreninde bulunduk...

Mütevazi olmayacağım...

6, 5 ay önce, yani 197 gün önce “Konyaspor ve yeni stad” başlıklı yazımda, “Mevcut stadın yerinde yapılmasından yanaydım” diyerek başlamış ve “Bir yanını dağlara, bir yanını Selçuklu'ya dayayan bu futbol AVM'si, lüks locaları, alış-veriş merkezleri ve restaurantları ile misafirlerini kendi evlerindeymiş gibi rahat hissettirecektir... Yeni stada isim de buldum:“TORKU ARENA". Bence güzel olur...” diye bitirmiştim...

Yeni stadın isminin “TORKU ARENA” olmalı fikri benden çıkmış, dolayısıyla da, kabul görmesi ve resmiyete dökülmesi, taraflar kadar, beni de mutlu etti...

Burada yiğidin hakkını yiğide vermekte yarar var...

Recep Başkan, başından beri meseleye sıcak bakıyordu...

Hoş, hayırlı olan hiçbir işe köşe çıkarmayan, şehre olan aidiyetini fazlasıyla yerine getiren Recep Konuk, bu şehirden para kazanıp da, bu şehre zerre katkısı olmayanlara daha ne kadar örnek olsun?

Sahi, örnek olmaktan öte, daha ne kadar tahammül etsin?

Sözüm, lafla peynir gemisi yürütenlere...

Başka kulüplerin borazanlığını yapanlara...

Neyse...

İnşallah iki tarafta bu işten kazançlı çıkacak...

Ve bir ironi ile hayırlaşmaya nokta koyalım...

Maçı anlatan spikerlerin ya da yorumcuların, “Konya Torku Arena'da oynanan Torku Konyaspor-Fenerbahçe maçını kazanan ev sahibi takım Torku Konyaspor oldu. Yayınımızı burada bitiriyor, Torku Arena'dan selam ve sevgilerimizi ileterek siz futbolseverlere veda ediyoruz” sözleri kulaklarımda şimdiden çınlamaya başladı bile...

Gazetelere atılan Torku Konyaspor manşetleri de cabası...

Ne keyif be.

xxx

Ve Torku Konyaspor'un Karabükspor kazancı...

Eveleyep gevelemem...

Bakkal Hoca döneminde, bırakın futbolu, birbirlerine bile Fransız kalmış, çiftkalelerde bile aynı takımda oynamayan, bir arada bulunmayan 11 oyuncuyu sahaya sürdü Aykut Kocaman...

Hem de büyük bir risk alarak...

Başka bir deyişle, Aykut Hoca, elindeki “beş benzemez”le rest çekti Tolunay Kafkas'ın “kare ası”na...

Çünkü, gerek kadro kalitesiyle, gerekse bütçesiyle, oturmuş, birlikte oynama alışkanlığı olan oyunculardan kurulu ve her türlü saygıyı hak eden dengeli bir Karabükspor vardı sahada...

Aykut Hoca kendisi de söyledi zaten...

Bir puana razıyken, gelen 3 puana sevindik, mutlu olduk” diye...

Aynen...

Bizler de çok sevindik...

Uzatmayacağım...

Şu da bir gerçek ki, ne kadar tribün, o kadar Torku Konyaspor...

84'de Selim Ay'ın kızardığı, tribünlerin kızdığı ve oyuna dahil olduğu bir zamanda geldi gol...

Bunu da ıskalamamak lazım...

Ve...

Karabükspor maçından önce Aykut Hoca ile iki satır da olsa ayaküstü sohbet ettik...

Birisi size “Yapılacak biraz işe var” diyorsa, bilin ki yapılacak çok iş var...

Aykut Hoca, “Biraz eksiklerimiz, biraz sıkıntılarımız var, onun için burdayım” dedi...

Ben anladım, sanırım siz de anladınız.

xxx

Ömer Ali Şahiner...

Futbola ve futbolcuya bakışım, genel olarak yerlinin de yerlisinden yana...

Ömer Ali Şahiner'i en fazla eleştiren, belki de üzenlerin en başında sanırım ben gelirim...

Şehrinin takımına daha çok sahip çıkması gerekirken, olabildiğince nemelazımcı bir yaklaşım içinde hareket ediyor, kötü oynamasına rağmen burnundan kıl aldırmıyordu...

Tartışılan bir oyun kalitesi, eleştirilen bir performansı vardı Ömer Ali'nin...

Bunu kendisi de inkar edemez...

Ya bu sezon?

Allah nazardan saklasın, takım kötü oynamasına rağmen, Ömer Ali'nin ortaya koyduğu performans sevindiriciydi...

Yanlış anlaşılmasın...

Diğerleri de bizim...

Ömer Ali daha bizim...

Yerlinin yerlisinden kastım bu.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi