M. Emin Karabacak

M. Emin Karabacak

El Aklıyla Hareket Edenler…(1)

El Aklıyla Hareket Edenler…(1)

El Aklıyla Hareket Eden Kendisiyle Ne Kadar Barışık Olabilir?

Nasrettin Hoca bir gün, kendisi eşeğe binmiş oğlu da yaya olarak pazara giderken yolları bir köyden geçer. Hocayı eşeğe binmiş çocuğu da yürürken gören köylüler:

-“Koskoca adama bak, kendisi eşeğe binmiş şu küçücük çocuğu yürütüyor!” demişler.

Nasrettin Hoca da bunun üzerine kendisi eşekten inmiş, oğlunu bindirmiş. Bu sefer de yolları başka bir köyden geçerken oradaki köylüler de:

-“Şu Hoca’da da hiç akıl yok, şu haliyle kendisi yürüyor çocuğu bindiriyor.” demişler.

Hoca’nın bu sefer de çocuğu ile birlikte eşeğe bindiğini gören başka köylüler de:

-“El insaf Hoca; sizde hiç acıma duygusu yok mu? Eşeği öldüreceksiniz!” demişler.

Hoca bunun üzerine çocukla birlikte eşekten inerek eşek önde kendileri yaya olarak yollarına devam ederler. Yine bunları gören başka bir köylüler de:

-“Ya Hoca sizde hiç akıl yok mu? Eşek boş siz yürüyorsunuz. Allah size akıl fikir versin!” demişler.

Bütün bunlardan sonra Hoca oğluna:

-“El aklıyla hareket edenin hali böyle olur.” demiş.

Nasrettin Hoca; toplum içinde bir iş yaparken her kafadan bir ses çıktığını ve bunlara göre hareket edilmemesi gerektiğini bize çok güzel bir şekilde anlatmıştır.

Bu, bizlerin ne yaparsak yapalım birileri tarafından eleştirileceğini ve yine ne yaparsak yapalım onları memnun edemeyeceğimizi göstermektedir.

İnsanoğlunun kendine olan saygısının azalmaması ve kendisiyle barışık yaşaması için doğru bildiği yoldan tek başına da olsa yürümesi gerekir. Rüzgâr ya da akıntıya göre değil, güneşi kendi doğrusu kabul eden bir ayçiçeği gibi hareket etmeliyiz.

Kendisiyle Barışık İnsanın Özellikleri:

Kendisiyle barışık insanda; Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in: “Münafığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan konuşur, söz verdiği halde sözünde durmaz ve emanete hıyanet eder.” (Buhârî, Îman,24) buyurduğu bu özellikler bulunmaz.

Kendisiyle barışık insan, başkasının görev ve sorumluluk alanlarına girmediği gibi kendisinin ve eş-dostunun hakkı olmayan şeyleri de istemez ve almaz.

Kendisiyle barışık insan Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in: “Bir kimse din kardeşinin iffetine yahut malına haksız olarak dokunmuş ise; altın, gümüş bulunmayan kıyamet gününden önce ondan helallik alsın. Aksi takdirde yaptığı haksızlık oranında onun iyiliklerinden alınıp hak sahibine verilir. İyiliği yoksa (veya iyiliği borcunu karşılamıyorsa) hak sahibinin günahlarından alınıp haksızlık yapana yükletilir (ve böylece ödeştirilir”. (Buhari, Mezalim,10) hadisini hayatında gözden ırak tutmaz.

 Kendisiyle barışık insan, herkese eşit ve adaletli şekilde davrandığı gibi haksızlığa karşıda elinden geldiği kadar mücadele eder. Kendisiyle barışık insan Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in: “Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin, buna gücü yetmezse diliyle onun kötülüğünü söylesin, buna da gücü yetmezse kalbiyle ona buğz etsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir.'' (Müslim, İman,78) hadisince hareket eder.

Kendisiyle barışık insan toplum içinde olduğu gibi yalnızken de hal ve hareketleri konusunda tutarlıdır. Yani Mevlana Hazretlerinin: “Ya olduğun gibi ya da göründüğün gibi.” ilkesince hareket eder.  (Devam Edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Karabacak Arşivi