Abdullah Leblebici

Abdullah Leblebici

Topun el değil, can yaktığı günlerdeyiz

Topun el değil, can yaktığı günlerdeyiz

Ligin bitmesine az kaldı, bu sebeple “Topun el değil can yaktığı günlere” geldik. Her bir puanın hatta bir golün bile ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek yok.

Bir de alt sıralarda ki takımlar ile yapılan maçlar daha da önem kazandı. Kazansan rakibin ile puan farkını açarsın, berabere kalınca sabit kalır, ancak yenilir isen kötü. 

Rakip ve rakiplerin arayı kapatır ki, bu da oyuncular üzerinde ciddi stres etkisi ortaya çıkarır, stres risktir. Kaybetme ihtimalini yükseltir.

Bu sebeple Kayseri maçı öyle dendiği gibi 6 puanlık maç falan değil, en az 10 puanlık maç.

Bir taraftan gol yememek için garantici, fazla risk almayan bir oyun oynayacaksın, diğer taraftan gol atmak için risk alacaksın. Gerçekten çok zor maç. 

Üç puanı alacak takımın oldukça rahatlayacağı bir maç olunca iki takımın da iyi oyundan ziyade sonuca gitme isteği arttı. İlk yarı da başladığı gibi bitti. 0-0

İkinci yarıya baskılı başladık. Kayseri’ yi adeta kendi sahasına hapsettik. Rakip 10 kişi ile defans yaptı. Biz de son vuruşlarda da başarılı olamayınca aradığımız golü bulamadık.

Bugün “top canımızı değil ama elimizi yaktı” Son dakikalarda kalemizde şanssız bir gol görüp sahadan mağlup da ayrılabilirdik.

Daha önceki maçlarımız da son dakikalarda oyunu ciddiye almazdık. Bu sebeple çok önemli puanlar kaybettik. 

İlhan hoca ile son dakikaları daha dikkatli oynamaya başladık, bu güzel bir gelişme. 

Bir puan yenilmekten iyidir, en azından rakibimiz ile puan farkını koruduk.

KÖTÜ FUTBOLU ÖRTME ÇABASI

Galatasaray başkanı Mustafa Cengiz’ in hafta içinde yaptıkları açıklamalara bir anlam veremedim. Sanki görünmeyen bir el Galatasaray’ ın üzerinde ve sürekli hakkını yiyor. 

Abdurahim Albayrak, “VAR KAYITLARI ELİMİZDE” açıklayacağım dedi, aradan iki yıl geçti hala açıklamadı. 

Bunun yanında Ankaragücü maçı sonrasında da çıkıp “ADALET İSTİYORUZ” çıkışında bulunmuştu. 

Oysa Galatasaray 1-0 kazandığı Alanya maçı sonrası hiç de iyi bir görüntü vermedi.

Takım ne zaman kötü oynamaya başlasa bir yönetici çıkıyor, Var kayıtlarından bahsedip Adalet istiyor, bir diğeri çıkıp Galatasaray takımının üzerinde görünmez bir el olduğu iması vererek “Maç sonuçlarını VAR hakemleri belirliyor” diyor.

Yakın tarihe bakınca en fazla şampiyon olan takım Galatasaray, en fazla kupa kazanan takım yine Galatasaray, durum böyle olunca da inandırıcı olmuyorsun.

Gelinen noktanın Galatasaray yöneticilerinin kötü futbolu örtme çabası olarak değerlendiriyorum.

Hakkınız yense bile sen Galatasaray’ sın, 3 gol attın da üçü de mi iptal edildi.

Bu arada Galatasaray’ ın yanlış politika izlediğini önceki yazılarımda ifade etmiştim. “Aradan Beşiktaş çıkacak, Beşiktaş ta bir daha liderliği bırakmaz” demiştim. Kendi kazdığın kuyuya düşmek bu olsa gerek.

SANKİ BAHAR HAVASI

Fenerbahçe uzun zaman sonra evinde iki maçı kazanınca bir anda bahar havası esmeye başladı. Sanki şampiyon oldular. 

Kaybettikleri maçlara bakınca Fener’ in ne kadar kötü sonuçlar aldığı bilinmesine rağmen, evindeki iki maçı kazanınca sorunlar bir anda halının altına süpürüldü.

Fenerbahçe bu yıl şampiyon olamaz ise asıl feryadı o zaman görün. 

Unutmayı, Ali Koç, “bana üç yıl verin” demişti. Üç yıl doldu, buyurun bakalım.



 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Leblebici Arşivi