Çok zor, hem de stresli bir maçtı.

Bunu, sahada mücadele veren futbolculardan ve kenarda bekleyen teknik adamlardan iyi bilen olamaz.

O nedenle, her ne kadar son dakikada yenilen golle galibiyet kaçırılsa da alınan 1 puan da çok önemli. Bunun kıymetini bilmek lazım. 

Daha maçın başında, Volkan’ın süper vuruşunda top filelerle buluştuğunda tribünlerde 20 bin kişi büyük bir sevinçle ayağa kalktı. Keşke, o an maçın sonu olsa da hakem düdüğünü çalarak karşılaşmayı bitirseydi.

Büyük bir coşku vardı, her hafta olduğu gibi Konya Büyükşehir Belediye stadında. Bayraklarını kaparak, yeşil-beyazlı formalarıyla tribünleri dolduran binler teröre lanet okudu, şehitleri rahmetle andı. İki takımın el ele stada çıkması ve hakemlerle birlikte omuz omuza saygı duruşunda bulunması da ayrı bir önem kattı güne.

xxx

Maça iyi başlayan taraf Konyaspor oldu. İlk dakikalardan itibaren Başakşehir kalesini abluka altına alan Kartallar, daha 6. dakikada Volkan’ın füze gibi süper şutunda topun filelerle buluşmasıyla öne geçti.

Futbolda bir söz vardır, erken gol iyi olmaz diye.

Nitekim dakikalar ilerledikçe rakip takımın Konyaspor’un üzerine geldiğini gördük. Topa daha çok hakim olan, pas yapan konuk takımda Emre’nin sakatlanarak daha 22. dakikada oyundan çıkması Konyaspor adına büyük şanstı. Bu dakikadan sonra Konyaspor oyunda biraz da olsa dengeyi sağladı.. Bu anlarda da yeşil-beyazlılar Traore ile çok önemli bir gol pozisyonundan yararlanamadı. Traore ustalığını gösterse, top filelerle buluşsa maç daha ilk yarıda bitecekti. 

Her ne kadar Konyaspor oyunda dengeyi sağladı görünse de, orta alanda basit top kayıpları yaptı. Özellikle, tecrübeli futbolcu Holmen’in rahatsızlığı nedeniyle oynamamasının sıkıntısını yaşadı Kartallar, Maçın ilk yarısının son dakikalarında yine Başakşehir atakları vardı, ancak başka gol sesi çıkmayınca devre arasında soyunma odasına önde giren taraf Torku Konyaspor oldu.

xxx

İkinci yarıya iyi başlayan taraf yine Torku Konyaspor’du. Ama, bu uzun sürmedi. Başakşehir yine oyuna hakim oldu, Konyaspor ise kontrataklarla tehlike yaratmak için mücadele etti. Geçen haftaki kadar olmasa da pozisyonlarda buldu.

Maçın ilerleyen dakikalarında Başakşehir oyuna iyice ağırlığını koydu. Özellikle, Meha’nın oyundan düşmesiyle Konyaspor sol kanadının aksamaya başlaması nedeniyle kendi sağ kanadını kullanan konuk takım, oyunu tamamen Konyaspora yarı alanına yıktı. Bu ataklar, adeta gol geliyor der gibiydi.

Başakşehir teknik adamlarının yaptığı hücum ağırlıklı hamlelere Konyaspor teknik adamları Rangelov, Selim ve Kibong ile karşılık verebildi. Ama bu hamleler rakip için tehdit oluşturmadı. Aykut hoca keşke Selim değil de tercihini topu ileride tutabilecek H. İbrahim’den yana kullansaydı.

Bir yerde de diyeceksiniz ki, Torku Konyaspor yedek kulübesine baktığınız zaman teknik adamların fazla hamle yapma şansı da yok.

Ama, o zamanda söz yine gelip teknik adamlara dokunmakta. Madem ki yedek sıkıntısı var, o zaman ilk yarı sonunda takımdan ayırmak/ayrılmak zorunda bırakılan Ömer ve Sissoko’yu neden kadroda tutamadınız veya tutmak istemediniz . Bu futbolcuları neden 17 maçlık dönem içerisinde hazır hale getiremediniz?

Bu gelişmeler bize istemeyerekte olsa geçen yıl  Hlep’in ayrılmasını çağrıştırmakta!..

xxx

Torku Konyaspor kazanmış olsaydı aradaki puan farkını 9’a çıkartacak ve daha da rahatlayacaktı, lig üçüncülüğü yarışında.

Karşılaşmanın 88. dakikasında Ömer Ali’ye yapılan faul sonucu kafaları oraya takılı kalan Konyasporlu futbolcuların bir anlık konsantrasyon eksikliği sonucu rakip takım 89. dakikada golü bulunca, stattaki o coşkunun yerini sessizlik aldı.

Dedik ya, zor ve stresli bir maçtı.

Maçan geneline baktığımız zamanda beraberliğin normal sonuç olduğunu görebiliriz.

Torku Konyaspor her ne kadar skoru son dakikalarda koruyamayarak galibiyeti kaçırsa da alınan 1 puanda teselli oldu. Hiç olmazsa Başakşehir ile aradaki 6 puanlık fark korunmuş oldu. Kolay değil, ligin ilk yarısında oynanan 9 maçta kaybetmemek. Hem de bunların 6’sını kazanarak.