Bu yıl 749. Vuslat yıldönümü, yani Mevlana'nın ölümü olan Rabbine kavuşmasını "düğün günü" kabul eden Pirin anma törenleri 17 Aralık Cumartesi gecesi sona ermiştir. 

Yaklaşık bir haftadır (geçen hafta) Konya çarşı merkezi ki, özellikle eski merkezler olan Şems-Şerafettin çevresi, Kapu Camisi ve Aziziye Camisi çevresi tabiri caizse bitli turistlerle doldu taştı. Bu söylemimiz eskiden duymuş olduğumuz bir deyim olarak anlaşılmasın, özellikle bu yıl gelenlerin bir çoğunun saçı-sakalı birbirine karışmış, kirli ve pis bir görünümde üstü-başı da çullu gibi kıyafetler ve epeyce de saz, ud gibi müzik aletleriyle çarşıda dolaşıyorlardı.

*** 

Benim aklıma birazda esprili bir şekilde şöyle bir düşünce geldi. Mevlana'ya atfedilen meşhur şiirin genel anlamına uygun olarak, "Galiba Mevlana 'nın çağrısı tam yerini bulmuş." Ne olursan ol yine gel (bitli olsan da, pis ve pejmürde olsan da...)Gel. " Yahu, temizlen de gel, iman et te gel, adam ol da gel, efendi ol da gel. Hele-hele geri dönerken bir şeyler almış, değişmiş ve Mevlana'nın inancı olan İslam inancından etkilenmiş ya da tamamen iman etmiş olarak geri dön! 

***

Gerçi ben kime ne anlatıyorum ki, Mevlevilik veya Mevlana'nın görüşleri, yaşam tarzı, genel Mevlevilik ritüelleri ve Mevlana' ya ait resim, afişlerin tamamı İslam' la alakası olmayan şeylerdir. Mevlevilik ki bugünkü anlatılıp yaşatılmak istenen bu fikrin, teoride ve pratikte çok-çok sıkıntılı ve yanlış yanları var. Ayrıca o elleri-kolları açarak dönme raks(dans) hiçte hoş ve caiz olan bir şey değildir. Zaten bugünlerde dünyanın her yerinde bu sapkın gösterinin yapılıyor olması da bir şeyler ispatlıyor gibi... Yine Mevlana'nın o küçük logo mudur veya arma mıdır, o küçük resimler coşkuyla heyecanla etekleri havada uçan dansöz gibi çiziliyor. Ben şahsen bu resimlerden utanıyor ve rahatsız oluyorum. Buna mani olacak olanı da göremiyorum. Herkes gaz verip gaz alıyor. Ama bu işin iyice cılkı çıktı. Bundan Mevlana'nın kendisi dâhil herkes zarar görüyor. Bilemiyorum belki üç-beş esnaf ve lokanta, otel beş-on kuruş kazanıyordur. Ahmet Özhan' İn güdümünde, sanat müzikli ve ilahili garip-garip dönme ritüelleri ve el-etek öpmelerle geçen bir tören. 

***

Konunun bir diğer yanı da her yıl mütemadiyen aynı zamanda bir sürü etkinlikle rant çevreleri ve ranta dayalı yapılanmalar bu işi köpürtüyorlar. Bu da din ve inanç algısına bozulma ve sapmaya neden oluyor. Yani Allah'ın ve peygamberin bizim için koymuş olduğu standartların dışında basit, geçici ve küçük bir tören değil de büyük, kalıcı ve uzun süre devam ettirilen alternatif kutlama olgusu oluşturuluyor. Bu iyi bir şey değildir. 

***

Biz(ben) Mevlana'yı severiz. Özellikle tarihte ilk defa "fabl" türünü kullanarak ayet ve hadislerin açıklamasına misaller oluşturan müthiş bir zekâdır. Birçok âlim ve Fazıl insanlarımızdan biridir. Bugünkü şekliyle onun düşünce ve şahsiyetinin istismar edilmesine karşıyız. Bugünlerde yapılan kutlamalara alternatif bir kutlama yapmayız, yapmakta istemeyiz. Ancak senede bir kere değilde Mevlana 'nın oradan geçerken veya aklımıza düştüğü zaman üç İhlas bir Fatiha okuyup ruhuna hediye olarak göndeririz.