Teknolojik Gelişmeler
İlerleyen asra, gelişen teknolojiye ayak uydurma akıl sâhibi her birey ve kalkınma isteği olan her ülke için kaçınılmazdır. Çağı yakalamak mutlak gerekiyor. Aksi takdirde geri kalmışlıktan kurtulamadığınız gibi bunun getirdiği negativitenin etkisi sizi sarmallayıverir.
İnsanın hayâtını kolaylaştıran, kişisel ve toplumsal hayatta teknik donanım sağlayan çağdaş, modern teknoloji, merkezinde insan olan bir hayat için olmazsa olmazımızdır. Gözümüzü, aklımızı, kulağımızı hızla akan teknolojiye tıkayamayız. İşte bu tam anlamıyla gericiliktir. Çağı yakalamakta gevşek ya da tutarsız davrananlar geri kalmışlık damgasını yemekten kurtulamazlar. Bu hem bireysel olarak böyledir hem de ülkeler açısından ayni şekilde değerlendirilir. Kişisel olarak bazı insanlar; ‘Ben teknoloji özürlüyüm.’ Derler. Bu bir kaçıştır. Bunu söyleyen öyle çok kişi var ki çoğu da doktorundan, mühendisine varıncaya kadar eğitimli insanlar. İçlerinde Bilgisayar Mühendisleri bile var. Onların bahânesi de şu; ‘Çağ çok hızla değişiyor, gelişiyor. Hangisini tâkip edeceğimizi bilemiyoruz. Bunu tâkip etmeye zamânımız yok. O sebeple de en iyisi kendi bildiklerim bana yetiyor.’ Diyorlar. Hadi bu neyse olabilir zirâ her insanın içinde bulunduğu ortam her gelişmeyi yakından tâkibe müsâit olmayabilir. Fakat bu ülkeler bazında kabul edilir, onaylanır bir durum değildir.
Günümüzde gelişen teknoloji ülkelerin kalkınmasıyla bire bir bağlantılıdır. Eğer bu teknolojiyi kullanmazsanız, ülkenize getirmezseniz, ülkenizin insanlarının emrine sunmazsanız gelişemeyen ülkeler safına girersiniz. Özellikle de ülkelerin yönetimleri olarak memleketinizi kalkındırmak istiyorsanız, eskinin tâbiriyle, ‘muasır medeniyetler’ seviyesine çıkarmak istiyorsanız ülkenizi bugünkü yüksek teknolojiye sâhip hatta hâkim olmalısınız. Kalkınma buna bağlı. Kalkınamayan ülkeler az gelişmiş ülke imajına sürüklenecektir. Bu durum farkına varılmalı artık. Ayrıca bu durum o ülke insanını da moral olarak menfi etkilemektedir. İnsanlar; ‘Biz yıllardır neden kalkınamıyoruz. Acaba bizde biraz geri zekâlılık mı var? Yoksa Avrupalılar akıllı, yetenekli de biz Doğulular da kâbiliyet yok mu?’ diye düşüncelere dalıyorlar. Sonra o ülkelerde bir umutsuzluk, bir huzursuzluk baş gösteriyor. İşte uzun süredir devam eden tüm Doğu ülkelerinde ki onların çoğu da Müslüman ülkelerde mevcut devrim niteliğinde baş gösteren huzursuzluklar, yönetimlere baş kaldırı neticesinde insanların birbirlerini öldürmeleri, milli serveti yakıp yıkma hâdiseleri…
Ne dersek diyelim teknolojinin gelmesi, teknolojinin yakalanması çağı yakalamak adına olmazsa olmazımız. Yoksa gelişen teknoloji doğru kullanılmadığı zaman seni beni yutuyor. O yüzden insan gelişen teknolojiye gözünü kapayamaz. Hele de bizim gibi az gelişmişlikten kurtulma pozisyonunda mesafe almış bir ülkenin insanlarının gözünü, kulağını, beynini teknolojiye açıp ona hâkim olması gerekiyor. Çağı yakalamak adına bu şart! Bugün vatanını seven herkes bu işe gönül ve akıl koymalı. Teknoloji insanın en âlî hizmetlerine sunulmalı. Kötü amaçlı değil iyi ve faydalı amaçlı kullanılmalı. Yeri gelince vatan savunmasında daistifâde edilmeli. Bizim elin oğlu, yabancılardan ne eksik yanımız var. Çok şükür bunu yapabilecek elemanlarımız da yetişti. Üniversitelerimizde yüksek lisans, doktora yapan birçok araştırmacımız var. Elverir ki fakülteler bünyesinde bu güzide kişilere gerekli ödenekler gerekli donatılar en modern tarzda sağlansın.
Son günlerde bu konuda hakikaten güzel gelişmeler sağlandığını düşünüyoruz. Bir yirmi sene öncesi için bunları asla söyleyemezdik. Bugün bizim üniversitelerimiz ve fakültelerimizde araştırma yapan bilim adamlarımıza her türlü donatı çok şükür sağlanıyor. Hatta birçok şirketler, holdingler, endüstri kurum ve kuruluşları dahi bilim adamlarımıza çeşitli, geniş imkânlar sunuyorlar. Ancak bizler de istiyoruz ki bizim insanımız artık eskide olduğu gibi; ‘Türkiye’de bana imkân sağlanmıyor ben de yabancı ülkeye giderim.’ diye ucuz bahânelerle yurttaşına gitmesin. Aklıyla bilgisiyle memleketine hizmet etsin. Araştırmalarını ülkemizde yapsın. Memleketine fayda sağlayacak buluşlar, icatlar yapsın. Neticede bizim ülkemiz de kalkınsın hatta uluslar arası arenada boy göstersin istiyoruz.
Bu konuya devam edeceğiz hayırla kalın efendim. Cumânız mübârek olsun.
İnsanın hayâtını kolaylaştıran, kişisel ve toplumsal hayatta teknik donanım sağlayan çağdaş, modern teknoloji, merkezinde insan olan bir hayat için olmazsa olmazımızdır. Gözümüzü, aklımızı, kulağımızı hızla akan teknolojiye tıkayamayız. İşte bu tam anlamıyla gericiliktir. Çağı yakalamakta gevşek ya da tutarsız davrananlar geri kalmışlık damgasını yemekten kurtulamazlar. Bu hem bireysel olarak böyledir hem de ülkeler açısından ayni şekilde değerlendirilir. Kişisel olarak bazı insanlar; ‘Ben teknoloji özürlüyüm.’ Derler. Bu bir kaçıştır. Bunu söyleyen öyle çok kişi var ki çoğu da doktorundan, mühendisine varıncaya kadar eğitimli insanlar. İçlerinde Bilgisayar Mühendisleri bile var. Onların bahânesi de şu; ‘Çağ çok hızla değişiyor, gelişiyor. Hangisini tâkip edeceğimizi bilemiyoruz. Bunu tâkip etmeye zamânımız yok. O sebeple de en iyisi kendi bildiklerim bana yetiyor.’ Diyorlar. Hadi bu neyse olabilir zirâ her insanın içinde bulunduğu ortam her gelişmeyi yakından tâkibe müsâit olmayabilir. Fakat bu ülkeler bazında kabul edilir, onaylanır bir durum değildir.
Günümüzde gelişen teknoloji ülkelerin kalkınmasıyla bire bir bağlantılıdır. Eğer bu teknolojiyi kullanmazsanız, ülkenize getirmezseniz, ülkenizin insanlarının emrine sunmazsanız gelişemeyen ülkeler safına girersiniz. Özellikle de ülkelerin yönetimleri olarak memleketinizi kalkındırmak istiyorsanız, eskinin tâbiriyle, ‘muasır medeniyetler’ seviyesine çıkarmak istiyorsanız ülkenizi bugünkü yüksek teknolojiye sâhip hatta hâkim olmalısınız. Kalkınma buna bağlı. Kalkınamayan ülkeler az gelişmiş ülke imajına sürüklenecektir. Bu durum farkına varılmalı artık. Ayrıca bu durum o ülke insanını da moral olarak menfi etkilemektedir. İnsanlar; ‘Biz yıllardır neden kalkınamıyoruz. Acaba bizde biraz geri zekâlılık mı var? Yoksa Avrupalılar akıllı, yetenekli de biz Doğulular da kâbiliyet yok mu?’ diye düşüncelere dalıyorlar. Sonra o ülkelerde bir umutsuzluk, bir huzursuzluk baş gösteriyor. İşte uzun süredir devam eden tüm Doğu ülkelerinde ki onların çoğu da Müslüman ülkelerde mevcut devrim niteliğinde baş gösteren huzursuzluklar, yönetimlere baş kaldırı neticesinde insanların birbirlerini öldürmeleri, milli serveti yakıp yıkma hâdiseleri…
Ne dersek diyelim teknolojinin gelmesi, teknolojinin yakalanması çağı yakalamak adına olmazsa olmazımız. Yoksa gelişen teknoloji doğru kullanılmadığı zaman seni beni yutuyor. O yüzden insan gelişen teknolojiye gözünü kapayamaz. Hele de bizim gibi az gelişmişlikten kurtulma pozisyonunda mesafe almış bir ülkenin insanlarının gözünü, kulağını, beynini teknolojiye açıp ona hâkim olması gerekiyor. Çağı yakalamak adına bu şart! Bugün vatanını seven herkes bu işe gönül ve akıl koymalı. Teknoloji insanın en âlî hizmetlerine sunulmalı. Kötü amaçlı değil iyi ve faydalı amaçlı kullanılmalı. Yeri gelince vatan savunmasında daistifâde edilmeli. Bizim elin oğlu, yabancılardan ne eksik yanımız var. Çok şükür bunu yapabilecek elemanlarımız da yetişti. Üniversitelerimizde yüksek lisans, doktora yapan birçok araştırmacımız var. Elverir ki fakülteler bünyesinde bu güzide kişilere gerekli ödenekler gerekli donatılar en modern tarzda sağlansın.
Son günlerde bu konuda hakikaten güzel gelişmeler sağlandığını düşünüyoruz. Bir yirmi sene öncesi için bunları asla söyleyemezdik. Bugün bizim üniversitelerimiz ve fakültelerimizde araştırma yapan bilim adamlarımıza her türlü donatı çok şükür sağlanıyor. Hatta birçok şirketler, holdingler, endüstri kurum ve kuruluşları dahi bilim adamlarımıza çeşitli, geniş imkânlar sunuyorlar. Ancak bizler de istiyoruz ki bizim insanımız artık eskide olduğu gibi; ‘Türkiye’de bana imkân sağlanmıyor ben de yabancı ülkeye giderim.’ diye ucuz bahânelerle yurttaşına gitmesin. Aklıyla bilgisiyle memleketine hizmet etsin. Araştırmalarını ülkemizde yapsın. Memleketine fayda sağlayacak buluşlar, icatlar yapsın. Neticede bizim ülkemiz de kalkınsın hatta uluslar arası arenada boy göstersin istiyoruz.
Bu konuya devam edeceğiz hayırla kalın efendim. Cumânız mübârek olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.