Tarih tekerrür etmesin
Osmanlı'nın yıkılmasının sebepleri arasında belki de en etkili olanı milliyetçilik akımları idi. O dönemin büyük devletleri Balkanlara ve Ortadoğu’ya Milliyetçilik tohumları atıp koskoca bir imparatorluğun çökmesine zemin hazırladılar.
Aynı oyun senaryo dahi değiştirme gereği duyulmadan Türkiye üzerinde tekrar sergilenmek isteniyor.
O gün Avrupa devletlerinin ''şark meselesi'' dediği Osmanlı’nın bölüşülmesi, parçalanması sürecine günümüzde ''Doğu Sorunu'' veya Kürt Sorunu adı verildi. Yüzyıllarca birlikte yaşamış, Çanakkale'de omuz omuza savaşmış bir milleti ayırmanın en etkili yolu aralarına etnik milliyetçilik fikirleri yaymak elbette.
Etnik Milliyetçilik fikirleri son yıllarda İslami hassasiyetten, örf ve adetlerden yoksun yetişen gençler arasında kabul görmeye başladı.
Cumhuriyet sonrası uğradıkları haksızlık, devletin baskısı vb. nedenlerle ne yazık ki bugün kardeş kardeşi öldürecek hale geldi.
Hatırlanacağı üzere Ak Parti birkaç yıl evvel PKK ile Müzakere adı altında ''Çözüm Süreci'' diye bir süreç başlattı. Batı Devletlerinin baskısı ile başlatılan süreç doğru yönlendirilemedi ve yanlış bir politik yol takip edildi.
Bu bağlamda Doğu ve Güneydoğumuza yönelik PKK ile MİT arasında gizli ve aleni bir takım müzakereler yapıldı.
Mamafih, ''Akil İnsanlar Heyeti'' diye Güneydoğuyu rüyasında bile görmemiş insanlar görevlendirildi. Sonuç Malum!
Bunca yanlışın üstüne 7 Haziran Seçimleri sonrası tekrar tırmanan terör hadiselerine yönelik Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, ''Biz Çözüm Sürecini yürütürken PKK silah stoklamış.'' diyerek en tepedeki idarenin acziyetini de gösterdi maalesef!
Oysa terör hadiselerini bitirmenin yolunu Saadet Partisi açıklamıştı. 46 yıldır savundukları ''İslam Birliği hem ülkemizdeki hem de dünyadaki terör hadiselerini sonlandıracak aslında.
Milli Görüşün terörle müzakere olmaz mücadele olacağı, Çözüm Süreci ile PKK'nın şehre ineceği, terör suçlularına idamın geri getirilmesi gerekliliği. PKK, KCK’ya getirilen afların terörü daha da azdıracağı vd. söylemlerine Hükümet yetkilileri kulak tıkadı.
Terör hadiselerinin kesin çözümünü Rabbimiz bize Kur'an da gösteriyor: ''Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz. (Maide/ 103)
Allah'a ve peygamberlerine itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra içinize korku düşer ve devletiniz elden geçer. Bir de sabırlı olun, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. (Enfal/46)
Peygamber Efendimiz (sav) de Veda Hutbesi’nde: ..Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır...''
Selam ve ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.