Tamer Taşpınar ve halter
Türkiye Halter Federasyonu'nun yeni başkanı Tamer Taşpınar oldu.
Türk halteri için hayırlı olsun...
Tamer Taşpınar'ı belki yakından tanımazsınız...
Şahsına münhasır bir spor adamıdır, bir spor emekçisidir halterin yeni başkanı...
Yani...
Yanisi şu; Türk sporu için birşey değil, herşeydir...
Tanıdığım Tamer Taşpınar doğru bildiğinden “taviz” vermeyen, “kaşı gözü” oynamayan, sporumuzda farklı bir “duruş” sergileyendir...
Özellikleri de olan bir spor adamıdır...
Gözardı etmemek lazım...
Çünkü, DNA'sında var sporculuk, spor adamlığı ve spor yöneticiliği...
Başarıyı arayan yolda her spor adamının, spor yöneticisinin kendine has bir duruşu, bir tarzı vardır...
İkili ilişkileri, sporcularla diyalogları da...
Spor Genel Müdür Yardımcısı olması da cabası...
Türk sporunun başındaki 3-5 kişiden birisi olan Tamer Taşpınar, son zamanlarda yerin altında yaşayan Türk halterini, mutlaka yerin üstüne çıkararak, sistemini de ona göre kuracaktır ve oturtacaktır...
Hasan Akkuş sakın alınmasın...
Haltere neler kattığını bilenler biliyor...
Naif bir spor yöneticisi olduğunu da...
Dibine kadar dürüst bir insan...
Halterdeki dibe vuruş, asla ve kata onun eseri değil...
Nedenleri var...
İçinde saklayıp, dışa vuramadığı, “kol kırılır yen içinde kalır” mantığı ile hareket etmesi, suskunluğu, naifliğinden başka bir şey değil...
Yeni Başkan Tamer Taşpınar'ın tecrübelerinden mutlaka yararlanacağı, dolayısıyla da halterin kazanan olacağı bir duayendir Hasan Akkuş...
Bunu kimse inkar edemez, edeni de Allah çarpar...
Kısacası, “ahvale göre ahkam” kesmediği için, önüne değil, gözüne fener tutulanlardan olmuştur...
Ama, şunu net biliyorum ki, Akkuş'un yüreği yine halterin başarısı için atacak, yine halterin neferi olmaya devam edecek...
Genel kurulda çekilmiş bir fotoğraf var...
Hoşuma giden ve bu yazıya vesile olan...
İki başkan adayı, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan ve eski başkan Hasan Akkuş...
Candan ve samimi...
Belki de düşman çatlatırcasına...
Kimbilir...
Ama ne mutlu onlara...
Umarım dünkü kaotik ortamın da bu fotoğrafla birlikte yerinde yeller eser...
Baskın olan duygu, sevgi, saygı ve spora hizmet...
Bu omuza omuza fotoğrafta görebildik bunu...
İltifatlandırırlarken eski başkanı...
Yukarıda da söyledim ya...
Halter de beyaz bir sayfanın açılmasının eşiği atlandı...
Naim Süleymanoğlu ile tavan yapan halterimiz, Tamer Taşpınar ile mutlaka bir ivme kazanacaktır...
Sportif başarı için mutlaka dev adımlar atılacak, uluslar arası şampiyonalarda Türk haltercileri barın altına daha bir özgüvenle girecek, kilolarından 3 katını omuzlayacaklardır...
Tamer Taşpınar ve ekibi bu anlamda sadece ellerini değil, yüreklerini de o barın altına koyacaklardır...
Özellikle doping konusunda...
Çünkü, halterimizin temel meselesidir “doping” denilen illet...
Üç kuruş ödül alma uğruna, fiziksel performansı artırmak için yutulan ilaçlarla ve kazanılan “telmaşa” derecelerle Türk milletinin başını önüne eğmeye kimsenin hakkı yok...
İsimleri ister Naim olsun, ister Halil olsun farketmez...
Tabi ki sadece halter için geçerli değil...
Güreş için de geçerli, bisiklet için de, atletizm içinde...
Ülkemiz sporunu, sporcularını bu doping illetinden kurtarmak zorundalar sporu yönetenler...
Tabi ki antrenörler de...
Uzatmayacağım...
Lafın iki belini kırdık...
Sadede gelelim...
Türk halteri ehline teslim edildi...
Bundan sonra yapılacak tek şey var...
Hasan Akkuş'un gözüne tutulan fener, Tamer Taşpınar'ın yolunu görme noktasında önüne tutulursa kazanan halter, dolayısıyla da sporumuz olacaktır...
Zülfiyare dokunduysam da kimse kusura bakmasın...
Benim tarzım da bu...
Ne yapabilirim ki.