Tamamen Torku Konyaspor!
Torku Konyaspor...
Defalarca yazdım, yazmaya da devam edeceğim...
Bu şehrin markasıdır...
Sevseniz de markasıdır, sevmeseniz de...
Eğer Konya'da yaşıyorsanız, ne iş yaparsanız yapın, kariyeriniz, sıfatınız, apoletiniz ne olursa olsun, unutmayın ki, Torku Konyaspor neredeyse, siz de oradasınız...
Bir bir daha iki...
Bu takım küme düştüğünde, sadece futbol takımı düşmedi...
Bütün Konya düştü...
Valisi, Belediye Başkanı...
Milletvekili, Siyasetçisi...
Atananı, seçileni...
Okumuşu, Cahil”i...
Gazetecisi, Sanayicisi, Esnafı...
Havada uçanı, yerde kaçanı...
Sananecisi, bananecisi...
Kısacası hep birlikte düşmüştük...
Konya için kötü bir durumdu...
Bu şehre hiç yakışmamıştı ve hala da yakışmıyor...
xxx
Uzun zamandır Torku Konyaspor'u yazmıyorum...
Ne kazandığında, ne de kaybettiğinde...
Yazamadım...
Belki de içimden gelmedi...
Kimbilir...
Ama...
Yazmak icap etti...
Aslında topa girme gibi bir niyetim yok...
Tribündeyim şimdilik...
Ama topa girersem de, bilin ki çift dalıp, birilerinin ayağını eline veririm...
Bende kaçak güreşmek ya da belaltı vurmak yok...
Hele de sözkonusu şehir ve şehrin takımı olursa...
Allah yarattı demem...
Kimseye işkembeden bağlı ya da uzaktan kumandalı olmadığım için rahatım...
Son günlerde Torku Konyaspor'da ve Anadolu Selçukluspor'da yaşananlara duyarsız kalamadım...
Hoşuma da gitmiyor bu durum...
Yöneticiler yöneticiliklerini, gazeteciler de gazeteciliklerini adam gibi yapmalılar...
Kendi çıkarlarını değil, şehrin ve şehrin takımının çıkarlarını korumalılar...
Kimseye çamur ya da iftira atmadan...
Nerden geldikleri belli olmayan, mahalleye fitneyi, fesatı, münafıklığı sokanlar, kişisel çıkarları uğruna belden aşağı vurmanın ve kendi adlarına prim yapmanın çabasını veriyorlar...
Bazıları “kompleks”lerinden, bazıları da tamamen “duygusal”lıklarından dolayı!
Sonuçta şehre ve şehrin takımlarına zarar veriyorlar...
Uzatmayacağım konuyu...
Sadece şunun altını çizmek istiyorum...
Hem Torku Konyaspor hem de Anadolu Selçukluspor bu şehrin takımı...
Destek olmayacaksanız da, en azından gölge etmeyin...
xxx
Temsilcimiz bugün Denizlispor ile zorluk derecesi yüksek bir karşılaşmaya çıkacak...
İlk 6 hayalini gerçeğe dönüştürmek için kaybetme lüksü yok...
Torku Konyaspor evsahibi olsa da, Denizlispor puan almanın çabasını verecek...
Konuk takım taraftar baskısından da etkilenmeyecek...
Maçın belirleyici unsuru kulübeler...
Doğru takımları sahaya süren ve doğru hamleleri yapan taraf bu maçın kazananı olacaktır...
Denizlililerin en etkili oyuncularını barındıran hücum bölgesine, Torku Konyaspor'un yumuşak karnı olan savunması ne kadar tepki gösterecek?
Şu bir gerçek ki, Torku Konyaspor'un bugün oynanacak maçta şansa her zamankinden daha fazla ihtiyacı olacak...
Bana göre keyifli, bir o kadar da zor maç...
Benzer karakterli iki takımın randevusu bu...
Pozisyonu bol, adrenali yüksek bir maç bekliyor bizi...
Oyun ve oyuncu yapısına bakıldığında temsilcimizin ağır bastığı bir karşılaşma olacak...
Yukarıda da söylediğim gibi, kulübeler, yani takımın başındaki teknik adamlar belirleyici olacak...
Sahaya yanlış takımı sürenin, yanlış hamle yapanın üzüleceği maç bizi bekliyor...
xxx
Bir fotoğraf...
Belki birileri için önemsiz olabilir...
Ama ben önemsiyorum...
Önemsediğim için de yazma lüzumu hissettim...
İl Genel Meclisi Başkanı Ali Selvi Torku Konyaspor teknik direktörü Uğur Tütüneker'i ziyaret etmiş, bana göre hoş bir ziyaret olmuş...
Konumuz tabi ki Ali Selvi değil...
Uğur Tütüneker de...
Ya da diğer misafirler...
Yazının çıkış noktası Hasan Dağlı...
Daha doğrusu Hasan Dağlı'nın oturuş şekli...
Dağlı'nın tarzı bu olabilir...
Bacak bacak üstüne de atabilir, ayaklarını masanın üstüne de koyabilir, uzun da oturabilir...
Bunları evinde ya da kendi işyerinde yapabilir...
Kimsenin diyecek birşeyi olmaz, kimseyi de rahatsız etmez...
Eyvallah...
Ama İl Genel Meclisi Başkanı Ali Selvi'nin ziyareti sırasında bacak bacak üstüne atması hoş olmamış...
“Keyfekeder”dir sözkonusu durum...
Ali Selvi'nin ziyaretini önemsememe anlamına geliyor Hasan Dağlı'nın oturuş şekli...
O ziyareti Vali ya da Belediye Başkanı yapsaydı, sevgili Hasan Dağlı aynı şekilde oturabilir miydi?
Merak ettim sadece...
Kendisinin son derece rahat bir insan olduğunu biliyorum, ama bu kadar rahatlık açıkçası beni rahatsız etti...
Bu yazıyı da “rahatsız olsun” diye yazdım...
Tabi olursa...
Şu da var, Torku Konyaspor'un emektarı, meslektaşımız ve kendisini çok da sevdiğim iletişim sorumlusu sevgili Seyit Ali'nin yerinde ben olsaydım, bacak bacak üstüne atılmış o fotoğrafı siteye koymazdım...
En azından bu yazının önüne geçmiş olurdu...
Demek ki bazen bakıyorsun, ama göremiyorsun...
Belli ki Seyit Ali de görememiş...