Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Taklitçi Türkiye’den Târihçi Türkiye’ye

Taklitçi Türkiye’den Târihçi Türkiye’ye

Ülkemizin son yıllarda çizdiği profil, gerçekleştirdiği atılımlar, kendine güvenli izlediği dış politika, fakir-fukara, garip-gürebâyı kucaklayıcı tavırları halk nezdinde kabul gördüğü gibi hem yerel hem yerel olmayan unsurlarca büyük takdir toplamıştır. ‘Yiğidi öldür ama hakkını yeme’ ya da ‘hakkı teslim et’ diye geçerli bir söz vardır ya, kim ne derse desin gerçekten idârecilerimizin devleti âliyeyi yükseltme konusunda gösterdikleri gayretleri görmek lâzım diye düşünüyorum.

Tabi bunlar yapılırken “Taklitçi Türkiye” olmamak gerek. Eskiden olduğu gibi körü körüne Batı’dan gelene hemen mutlak teslim olma yok şimdi. Batı’nın çizdiği yön ve yola tâbi olmak yok şimdi. Batı’dan her gelene ‘eyvallah’ etmek yok şimdi, şükür. Şimdi yeni bir yön ve yeni bir rota çiziliyor elhamdülillah. Şimdi taklitçilik yok yeni tasarımlar, yeni üretimler yapılıyor ve bunlar ortaya koyduklarıyla göz dolduruyor. En küçüğünden en büyüğüne kadar, eller her işi biz de yapabiliriz fikriyle eserler dokuyor. Bilhassa savunma sanayinde sessiz devrimler gerçekleşiyor. İşçisinden mühendisine, memurundan âmirine kadar halktan her kesime bir özgüven geldi çok şükür. Eskiden; ‘Aman Türk malı mı? İki günde bozulur’ diyerek yabancı malına itibar edilirdi. Şimdi yerliler revaçta şükür, şükür Rabb’ime…

Yine bu işler gerçekleşirken “Târihçi Türkiye” fikrini zihinden hiç silmemek gerekir. Târihi geçmişimize bugün stratejik misyonumuzun avantajlarını kullanarak yeni bir bakış açısı sunulabilir. Bunun için zihni uyanıklık şart. Şanlı geçmişimizin argümanlarını akıllıca kullanarak yeni bir duruş sergilenebilir. Üslup ve usul bilme tekniklerinden yararlanarak cepheleşme yönünden sıyrılıp itişip-kakışmaya düşmeden, vuruşma ve savaşmaya girişmeden ülke vizyonumuz yeniden çizilmeli. Târih tekerrürden ibârettir gerçeği göz ardı edilmeden eski değerler yeniden diriltilmeli hatta nerden düştüysek oradan ayağa kalkılmalı. Eski kalıntılar üzerinden değil eski yaşayan değerler üzerinden yeni Türkiye inşâsı hayal olmamalı.

Ancak değerlerinin farkında olan bir Türkiye ile muzafferiyetin zirvesine çıkılabilir. Bugün ortalıkta gezinen, ‘kazan-kazan’ veya ‘her ülkenin maddi çıkar hesaplarına uyan bir politika’ gibi ucuz ve artık işe yaramayan basit değer ölçüleriyle değil kalıcı ve faziletli değer ölçüleriyle yürüyen bir idâre anlayışıyla bereketli zeminlere ulaşılabilir. Böyle bir vizyon ülkeyi ve ülkeleri selâmete çıkarır. Bugün vâr olan sistemler her ne kadar allanıp pullansa da çökmüştür. İnsânî değerlerden uzak sergilenen tutumlar çok açık meydandadır. Bütün dünya DAEŞ ile uğraşırken Sûriye’de giden canlar onun kat be kat üstündedir. Tüm uluslar arası kuruluşlar dünyânın gözü önünde cereyan eden insanlık ihlallerine henüz bir cevap bulamamıştır. Demek ki devrimizde geçerli olan tüm sistemlerde bir sıkıntı mevcuttur.

O zaman her türlü meselede târîhî bir şuurla sistemleri güncellemek gerekiyor. Devletleri idâre sistemlerinden ekonomik politikalara, dünyâyı elinde tutan güç potansiyellerine, terör saldırılarına, insânî yardım faaliyetlerine, ülkeleri karıştıran istihbarat çalışmalarına yeniden insâni bir açıdan bakmak gerekiyor. Din, mezhep, insan, târih ve coğrafya muhtevâlı cepheden çıkarak fazilet ve değer odaklı bir istidatla hâdiseleri yorumlamak gerekiyor. İşte küreselleşme olacaksa bu çerçeveye sâhip bir anlayışla problemler değerlendirilmelidir. Bunu gerçekleştirmek için kanaatimiz odur ki, Batı’nın Doğu fikirleriyle buluşması kaçınılmaz olacaktır. Çünkü istikbal ancak İslâmî hakikatlerdedir. Dünyâdaki hızlı değişen gündemler insan olarak bizleri haklı olarak endişelendirirken çözüme ışık olabilecek dökümanları elinde bulunduran Türkiye elini çabuk tutmalıdır kanaatindeyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi