Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Süveyş Kanalı Yapılmasın Baskıları ve Heykel

Süveyş Kanalı Yapılmasın Baskıları ve Heykel

Bu günkü Türkiye’nin düne göre hayli ilerleme içinde olması. Dün olduğu gibi bu günde İngiltere Kraliçeliği - Amerika ve Musevi baronlarını tedirgin etmekte.

Gezi, Dolmabahçe’yi basma ve diğer anarşik hareketler bu tedirginliğe dayanmakta

Bunu anlayabilmek için asırlar evveli olanlara da bir göz atmakta fayda var.

Bu göz atmada görürüz ki, dünkü oluşumların bu günlerde de meydana gelmesi sırf gençliğin dayatması değil. Üç gen mihrakının bu yöndeki teşvik hareketleridir.

Gençliğimizin bilemediği bu hususlar onları sadece demokrasi gençlik isteği olarak yanılgılı bir gösterim içinde.

Dikkatinizi çekmek isterim.

Taksim’deki Gezi’de yapılan piyona çalma, ayakta durma ve yere oturma ve yatma eylemleri…

Ukrayna’da Amerika karşıtı olan hükümeti devirmek için yapılan Kiev’deki protestolar aynı şekilde olmakta.

Dış mihrakların, tahrik yönlendirmesi, orada da aynı şekilde. Yorum sizin.

Lafı uzatmayalım da asır evveli olanlara bir göz atalım.

***

Mısır Valisi Said Paşa, 1854 yılında Fransız mühendis Ferdinand de Lesseps’e Süveyş Kanalı projesini hazırlattırır.

Bu kanal Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayacak, denizden Afrika’yı dolaşanlar kısa mesafen Hint Okyanusu’na ulaşacaktır.

Bu projeyi onaylaması için zamanın Sultanı Abdülaziz’e onay için sunar ve alır.

Proje, bu günkü II. Boğaz açılımı gibi o gün de dönemin en çılgın hamlesi olmaktadır!

Bu kanalın açılması ile ayrıca Bir hamleyle İngilizlerin Akdeniz ve Hindistan'daki hâkimiyetleri bitecek görünümüne girmektedir...

Proje duyulur duyulmaz Kraliçe ve adamları, Sultan Abdülaziz’e büyük bir baskı yapmaya, yani kanal açılımından vazgeçirmeye çalışılar.

***

Kanal için bir Fransız şirketi kredi vermektedir. Hidiv Said Paşa kimseye aldırmadan startı verip inşaatı başlatır.

Bu işlem İngilizler’in tamamen İstanbul'a yerleşmesine yol açar!

Abdülaziz bir yandan projenin durmaması için çalışır, bir yandan da İngiltere'yi frenlemeye devam eder!

Bu oyun tam 12 yıl devam eder!

***

Devam eder ama Said Paşa ansızın öl(dürül)üverir!

Böylece proje tehlikeye girer! Çünkü yerine tayin edilen İsmail Paşa Sultan'dan çok İngilizler’in dümen suyuna giden Kraliçe'ye yakın olan bir kişiliği vardır.

Ancak hem Fransızlar’ın hem Padişah'ın baskısıyla işler bir süre sonra tekrar yoluna girer.

Osmanlı kanal için kurulan “Şirketin” büyük hissesine sahip olur.

***

Ölen Said Paşa'nın Fransız mühendis Lesseps'ten istediği ve anlaşmaya koyduğu çok ilginç bir detay da vardır!

Paşa, kanalın Akdeniz'e açıldığı noktaya dev bir “Heykel” dikmek ister! Heykel, Firavun döneminin giysilerine bürünmüş bir kadın olacak ve elinde de “Meşale” bulunacaktır!

 Asya ışığının Mısır'dan geldiğini anlatmak için! Paşa ve mühendis, Fransa'nın tanınmış heykeltıraşlarından olan Frederic Auguste Bartholdi'ye "Bu işi senin yapmanı istiyoruzdiye teklifte bulunurlar! Para da, Sultan'ın kesesinden verilecektir!

***

Bartholdi heyecanla çalışır. Birkaç yıl içinde Heykel dikilmek için hazır hale gelmiştir! Marsilya'da ki gemiler, parçaları Mısır'a taşımak için talimat beklemektedir!

İsmail Paşa, yani rengini en başta belli eden şahıs, son anda kararından dönüp “Müslüman bir ülkede heykel yanlış anlaşılır” diyerek Lesseps'e "Heykeltıraş eseri buraya getirmesin!" der!

Mühendisin yalvarıp yakarmalarına rağmen İsmail Paşa sözünden dönmez.! Akdeniz'e uzanacak olan heykel bu karardan sonra Paris'te bir depoya kaldırılır!

Kanal muhteşem bir törenle heykelsiz olarak açılır.

Aradan 20 yıl geçer. Fransa, ilişkilerinin pürüzsüz olduğu Amerika'ya bir jest yapmak istenir.

"Ne versek Amerikalılar hoşlanır?" diye düşünüler ve Bartholdi'nin kapısını çalmaya karar verirler...

Bartholdi sevinir! Çünkü istedikleri heykel depoda hazır beklemektedir!

Amerikalılar, heykelin New York'un hemen girişindeki adalardan birine yerleştirilmesini ister. Bartholdi, etüt için New York'a gider.. Gelir gelmez de işe başlar!

Bakır ve çelikten yaptığı heykeldeki bazı pürüzleri Paris'e kendi adıyla anılan bir kule dikmiş olan Gustave Eiffel ile beraberce çalışarak giderir.

1884 Haziran'ında heykel Fransız hükümetine teslim edilir. Bartholdi, heykelin yüzünü tamamen değiştirmiş ve metale annesi Charlotte'in siluetini işlemiştir.

350 parçadan oluşan heykel 'İsere' adındaki bir Fransız gemisine yüklenerek 4 Kasım 1885’de Newyork'a gelir.

Heykelin coşkusu, kaide için bağış kampanyasının başlamasına neden olur! İlk bağışı Macar göçmeni olan ve 'World' adında bir gazete çıkartan Musevi Joseph Pulitzer yapar!

Heykelin bir elinde hukuku simgeleyen Kitap diğer elinde de özgürlüğün sembolü meşaleyi taşıyacaktır!

Heykele Singer dikiş makinelerinin kurucusu Isaac Singer'in dul eşi Isabelle Eugenie Boyer modellik yapar. Her ülkeyi derinden etkileyen bu heykelin küçük kopyaları Osaka, Priştine, Pekin, Nevada, Güney Dakota, Bordeaux ve Poitiers gibi şehirlere de konulur.

Heykeldeki 5 metrelik “Taç” 7 sivri ucuyla 7 denizi simgelemiş olmaktadır.

***

Kanal Türkler’in denizlere geri dönüşünün habercisidir! Zaten Padişah Abdülaziz, tahta oturur oturmaz dünyanın üçüncü büyük donanmasının yapımı için emir vermiştir! Süveyş Kanalı bitince donanma İngilizler’in at koşturduğu sulara inecektir!

Said Paşa gibi Sultan Abdülaziz de intihar yalanı ile öl(dürül)dü!

Ve malum sonra Mısır da, kanal da bizden gitti İngilizlere uyanların eline geçti.

***

Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi