Suriyeli ressam, Esed için yaptığı eserleri yaktı

Ressamlık yapmaya başladığı 70'li yıllardan beri Esed ve ailesi için yüzlerce eser meydana getiren ressam Nadir El Hac Kaddour, muhaliflerin eserlerini yakmasından şikayetçi olmayıp, aksine geriye kalan Esed eserlerini yakmaları için kendilerine talepte bulunmuş.

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde bir anaokulunda görev yapan ressam, duvarlara çizdiği resimlerle beğeni topluyor.  

Ressamlık hayatı boyunca Hafız Esed ve ailesi için resimler çizen sanatçı, artık Esed hakkında konuşmak bile istemiyor.

Mağaza önlerine, araba camlarına, okullara, hastanelere, banknotlara kendi resmini koydurduğunu söyleyen ressam, Esed'in isyandan önceki hayatında da bazı dayatmalarına dikkat çekiyor.

Arap Baharının başlaması sonrası Suriye'de baş gösteren ayaklanmalar sonucu Özgür Suriye tarafını seçen Nadir Kaddour, kendisinin hayvan ve doğa resimleri çizmesini istemesine rağmen Beşşar Esed'in kendi portresini çizmesi için kendisine baskı yaptığını söyledi.

İsyanın gölgesine 66'ıncı yaşına basan Nadir El Hac, bir isyancıyla yaşadığı olayı şöyle anlattı: ‘Bir gün kapımı bir muhalif çaldı ve özür dileyerek içeri girdi. Benim Esed'e resim çizdiğimi biliyordu. Ben de kendisine izin almana gerek yok, git ve o resimleri parçala dedim.''

'Onu ilah edindiler'

Yirmili yaşlarında Şam'da zorunlu askerlik yıllarını anlatan ressam, ‘'O sıralarda komutanlar askerlerden yeteneklerini sergilemesini talep etmişti. Ben de resim konusundaki yeteneğimi gösterdim.''

‘'O zamanlar general beni görünce bana boya malzemeleri ve levhalar aldı. Benden odasına resim çizmemi istedi. Hatta bana Mona Lisa tablosunun bir kopyasını bile çizdirtmişti.''

Ünlü ressam, 1970 yılında Hava Kuvvetleri Komutanı olan Hafız Esed'in dönemin hükümetinin başındaki isim olan Nureddin Atasi'yi devirdiği yıllarda orduda bulunuyordu. Hükümetin başına Hafız Esed geçtikten sonra Nadir El Hac'ın yeteneğini bilen bazı komutanlar ünlü ressamdan Hafız Esed'e bir eser yapması için teklifte bulundu. O da adalet sarayının girişine Hafız Esed'in bir portresini çizdi.

Suriyeli ressam :' Yaptığım resmi gördüklerinde bendeki yeteneği farkettiler. Daha fazla tablo yapmam için benim stüdyoma gelmeye ve eserlerimi istemeye başladılar.' dedi.

Askerlikten ayrıldıktan sonra çalışmalarına devam eden ressam, ülkenin polisine, hakimine, başkanına ve bakanına tablolar hazırlamaya başladı.

Devlet  başkanlarına yaranmak isteyenlerin tablolarını rüşvet olarak kullanmak istediğini belirten Nadir El Hac: ‘Resmen onu kendilerine ilah edindiler.' dedi.

'Mezarda gibi hissediyordum'

2000 yılında Hafız Esed'in ölümünden sonra devletin başına geçen Beşşar Esed için tablo istekleri hızla artmaya başladı. 2011 Mart ayında başlayan ayaklanmadan sonra ise haftada en az 2 defa Beşşar Esed tablosu talep edilmiş.

Muhalifler, Esed ve ailesine çizdiği resimler için ünlü ressamı suçlamıyor. Çünkü muhalifler ünlü ressamın hükümete karşı gelmesi sonucunda hapse atılacağını biliyor.

Vatanını çok seven Nadir El Hac, Esed döneminde ülkesinin bir mezarlık gibi olduğunu, özgürce nefes alamadığını belirtti. Esed için İdlib kentinde 10 metrelik bir tablo çizdiğini söyleyen ressam, o olaydan sonra kendisinden devlet görevlileri için 20 tane daha tablo yapılması istenmiş.

Başkanla buluşmak için sözler aldığını söyleyen ressam bunun hiçbir zaman gerçekleşmediğini belirtti. Ünlü ressam, bundan yedi ay önce El Hac ve ailesi Benş köyünden İdlib kentine kaçtı, daha sonra annesi, kardeşi ve ailesiyle birlikte Suriye sınırına 15 dk uzaklıkta bulunan Hatay'da bir ilçeye yerleşti.

Hükümete karşı protestolar patlak verdiği zaman Nadir El Hac Kaddour, Esed ve ailesinin resimlerini farklı bir şekilde çizmeye başladı. Esed aleyhine karikatürler çizen muhaliflere yardım etti. Bir resminde Esed'i büyük kulaklarla gösterirken babası Hafız Esed'i ise büyük bir burunla çizdi.

Görev yaptığı okulda bir ay içinde 3 duvara çizim yapan ünlü ressamın eserleri arasında Türkiye Cumhuriyeti kurucusu M. Kemal Atatürk de bulunuyor.

Çalıştığı okulun müdürü olan Necmeddin Yumuşak Kaddour'u çok sevdiklerini söylerken şunları ekledi: ‘O yaptığı işi para için yapmıyor, savaş bitse bile biz kendisini bir yere bırakmıyoruz, hatta onu Türk biriyle evlendirmeyi düşünüyoruz.'