Yurdumuzda spor kültürü daha yerleşmemiş.. Bunu futbolda daha açık olarak görebiliriz.. Siyasette, güncel yaşamda olduğu gibi sporda da iki yüzlülük ön planda..
Alman Milli takımında oynayan Mesut Özil, gol atsın mı, atmasın mı, sevindi mi, sevinmedi mi? hala onu tartışıyoruz.. Küçük şeylerle uğraşıyoruz..
Türkiye’de maçlar hala tel örgülü statlar da oynanıyor.. Dünya şampiyonasının yapıldığı Güney Afrika da bile tel örgü yok.. Seyircimiz ayrı bir sorun.. Şeref tribününde oturan yöneticilerimiz de başlı başına ayrı bir dert.. Her an kavga hazır.. Ayrı telden çalan tezahüratlar, rakip takım seyircilerinin maçları ayrı tribünlerden izlemeleri, Ülkemizde spor kültürünün yerleşmediğinin apaçık göstergesidir..  
Bu konuda, futbol Federasyonu ve kulüp yöneticilerine büyük görevler düşmekte.. Statlardaki tel örgüler, istisnalar dışında kademeli olarak bir bir kaldırılmalı.. Türkiye’ye yakışan da budur.
***
Ulusal takımımız, Almanya karşısında farklı bir yenilgi aldı.. Doğrusu bu skoru hiç kimse beklemiyordu.. Evet yenilebilirdik, ama Millilerimizin rakibi zorlayacağı görüşü ağırlıktaydı.. Bunda da teknik adamların hatası çoktu.. Diziliş kadar sistem de farklı yenilgide rol oynadı.. Ulusal takımımız bugün ise Azerbaycan ile karşılaşacak. Umarız aynı hatalar tekrarlanmaz ve bu maçı kazanırız..
Ulusal takım deyince, söz gelip teknik adamlara dayanmakta.. Bir kere, A Ulusal takımın, her ne kadar Almanya maçında hata yapsa da Guus Hidding gibi deneyimli ve kariyerli bir hocaya teslim edilmesi doğru bir karar. Sabırlı olmalıyız..
Ancak, Hidding’in yardımcılarından başlayarak Ümit Milli takım ve diğer  Ulusal takımlarda görev yapan teknik adamlar ne yazık ki, iki veya üçü dışında Ulusal takımlarda görev yapacak kapasiteye sahip değil.. Belki de Ulusal takımlarda en kötü teknik adam dönemi geçirilmekte.. Yabancı futbolcu kontenjanı sayısını artırarak Türk futbolunu çıkmaza sokan ve teknik adam seçimini yeterince iyi yapmayan Futbol Federasyonu Başkanı ve yöneticilerinin kulakları çınlasın..  
***
Konyaspor’u, zor bir dönem bekliyor.. Pazartesi günü Fenerbahçe’yi konuk edecek olan yeşil-beyazlılar 9. hafta Antalya deplasmanına çıkacak ve 10. hafta da iç sahada Trabzonspor ile karşı karşıya gelecek. Daha sonraki rakipler, deplasmanda Manisaspor ve iç sahada Kayserispor..  
Neresinden bakılırsa bakılsın, Kartallar için zor haftalar.. Gönlümüz, Konyaspor’un Fenerbahçe’yi yenmesinden ve bunun bir çıkış  olmasından yana.. Bu da elbette ki zor değil.. Aksi halde, fikstüre baktığımız zaman yeşil-beyazlı takımı 5 hafta da önemli maçlar beklemekte.. Kaybedilen her maç Konyaspor’u dibe bir adım daha yaklaştıracak.
***
İddaa 2. lig kırmızı grupta yer alan ve Bank Asya 1. ligi hedefleyen Şekerspor, Balıkesirspor’u yenerek önemli bir engeli daha aştı..
Geçtiğimizi hafta fizik güç olarak dikkat çekten Belediye Vanspor ile iç sahada berabere kalan yeşil-beyazlılar, grubun güçlü ve iyi top oynayan takımlarından Balıkesirspor karşısında yenik duruma düşmesine karşın maçı bırakmadı ve haklı bir galibiyet aldı.. 
Maçın başında, Şekerspor teknik adamlarının, Van maçındaki hataları tekrarlayıp tekrarlamayacakları konusu takıldı uslarımıza. Her ne kadar çabuk olmasına karşın fizik olarak yetersiz Mehmet’in savunmanın solunda oynatılması yanlışsa da Şekerspor teknik adamları İshak’ı orta sahanın göbeğine çekerek bir önceki hatayı tekrarlamadılar.. Hatta, maçın sonlarında açılan ve forvete daha yakın oynayan Cafer Can’ı daha iyi kullansalardı Şekerspor için daha rahat bir maç olabilirdi..
Her şeye rağmen, Şekerspor’u aldığı bu önemli galibiyetten dolayı kutluyorum. Ancak, burada İshak için ayrı parantez açmak istiyorum.. Takımın, hatta maçın en iyisiydi. Ondan beklenen futbolda bu. Umarız ki, galibiyet serisi bundan sonraki haftalarda da devam eder ve temsilcimiz adını Bank Asya 1. ligine yazdırır..