Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti 1 Kasım 1922 Hilafet ile Saltanatın ayrıldığını ve saltanatın kaldırıldığını ilan etmesi üzerine, Sultan Vahdettin’in ismi hutbelerden kaldırıldı. Tam 95 yıl önce bugün yine bir Cuma günü 17 Kasım 1922’de Dolmabahçe Sarayı’ndan alınıp, Malta Adası’na götürüldü. Kendisi Filistin’e gitmek istemişti, ama İngilizler buna müsaade etmedi. Melik Hüseyin’in daveti üzerine Mekke’ye, daha sonra da İtalya’nın San Remo şehrine giderek, kalan hayatını burada geçirdi ve orada vefat etti.

Yine aynı şekilde İngilizlerin düşmanlığı artarak devam etmekte ve de Türkiye’ye nasıl zarar verebiliriz? Nasıl kargaşa çıkartırız? Diye tüm argümanlarını kullanıyorlar. Kurucuları İngilizler olan ABD, açık açık terör örgütüne tam destek verirken, bir yandan da Türk Lirası’na  değer kaybettirmek  için türlü oyunlara baş vuruyor.

Döviz kurlarının yükselmesi ekonomimizi sıkıntıya sokabilir. Hatta bazılarının canını da yakabilir. Ancak  unutmayalım ki Türkiyemiz içerde ve dışarıda savaş halinde, yedi düvelle mücadele ediyor. Paranın değerinden öte, insanlarımız evlatlarını bu vatan için şehit veriyor. Bir daha hiç görmemek üzere kaybediyor. Yetim çocukların sayısı gün geçtikçe artıyor. Elbette evlatlarımız Dolar’dan da Euro’dan da kıyaslanmayacak ölçüde önemli ve de değerlidir. Bu düsturla hareket edip, döviz yükseliyor diye pazar ve market fiyatlarına insaflı ayarlamalar yapmak durumundayız.

Bu dünyada Müslümanların ortak kaderi olsa gerek. Eğer Müslümanım diyorsan? Her türlü zorluklara ve sıkıntılara katlanmak zorundasın. İslamiyet’in doğuşundan itibaren hep böyle olmuş, hep de bu şekilde devam edeceğe benziyor. Rahat yüzü yok inananlara anlayacağınız. İşte Arakan,  Filistin, Afganistan, Mısır, Katar, Lübnan, Irak, Suriye aynı kaderi paylaşıyoruz. Hatta onlar şiddet, hakaret, insanlık dışı zulümlere maruz kalmanın ötesinde bir de vatanlarından uzaklaştırıyorlar.

Kısaca Kurtuluş savaşımız bitmedi bitmeyecek de, yılmak yok, teslim olmak yok. Her zaman ki gibi birlik ve beraberlik içinde mücadele edeceğiz.  

Zira, Rabbimiz Ali İmran 139. Ayetinde bize öyle emrediyor;

”Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.” 

Cumanız mübarek olsun Allah’ emanet olunuz.