Aslında Lügat Türkçesi“Bir şeyin şu ya da bu biçimde yapılmış olmasından doğan özellik” de olan “Anatomi” kelimesini ele alarak “Seyahatin anatomisi” diye başlıkla anlatılabilir olan iki Kent değil Şehir ve bağlı ilçeler arasındaki oluşumları sunmak isterim.
Belki, “Bunlarda mı dert? Nice dertlerimiz var.”diyenlerimiz çıkacaktır ama. Unutmamalıyız ki. Dertler küçükten başlar büyüyünce de ne yapacağımızın telaşına düşmeniz kaçınılmazdır.
Köroğlu ile Konya’dan Antalya ve havalisine gitmek üzere yola çıktık.
Tren garından otogara gitmek için resmi otobüs bulunamadığından bir Km’lik Anıt meydanına kadar elimizde ki eşyaların verdiği ağırlıkla yaşlı olduğumuz için ohlaya puflaya ve dinlene dinlene Anıt meydanına vasıl olduk ki, oradan otogara gidecek minibüse binelim diye.
Ayakta dolu oluşumlu minibüse mecburen bindik heleki maneviyata bağlı olduğu için mi başını örttüklerini bilemediğim genç kızlarımız hiç oralı olmasa da diğerleri verdilerde rahata kavuştuk.
Minibüs sürücüsü dolu olduğu halde belirli duraklarda oyalanıp müşteri beklerken “acaba geç kalır Antalya’ya gidecek otobüsü kaçırır mıyız” diye içim hop hop etse de başka çare yoktu.
***
Eh, mecburen ulaşım yerlerine gitmek isteyen insanları pestil gibi dolduran minibüs yirmi dakikalık yere hayli cadde ve sokakları yılanvarî dolaşarak bir saatte ulaşmış oldu.
 Otogarın beş yüz metre uzağındaki durağında indirince diğer yolcular gibi biz de “Konya Büyükşehir Otobüs Terminali” yazısı yanından beşyüz metre uzakta ki binaya ellerimizde eşya ile yine oflaya puflaya gidebildik.
Başlangıçta unuttum anlatmayı. Bilet almak için yazıhanelere önceden gitme yerine. Bilgisayar ve internet bağlantısından istifade edenler için kolaylık getiren güzel bir işlem var.
Otobüs firmasının Web sitesinden istediğiniz boş kalan yeri hem de tenzilatlı olarak kredi kartınızla kapatıyorsunuz. Yani yazıhanelerden bilet alma uğraşısına gerek kalmıyor.
Sadece terminaldeki gişeden onbeş dakika evveli alıyorsunuz onaylı bileti. Güzel ama herkes için değil tabii.
***
Otobüsteki koltuğun önünde TV ve M3 izlemeniz için kulaklıklı cihazlar hayli evvel başlamıştı. Keza bilgisayar için internet açılımı da bulunmakta. TV seyrederken notebookunuzla işlemde yapabilirsiniz.
İlk zamanlarında çok güzel görüntü ve ses veren cihazlar maalesef mesuliyet dışına çıkan yolcuların da etkisi ile bozulmalar başlamış çatır çutur ses ve gelip giden görüntüler seyredebiliyorsunuz ancak. Ne zaman bu hareketleri yapanların insanlık öğrenmiş olacağı gün gelecek bilmiyorum.
***
Malum meslekte karayolculuk da var ya. Bu yönden düşündüklerim oldu. 1997’de TCK 3. Bölge Md. dayın Saim Sezer zamanında projesi tamamlanan İstanbul yolunu Antalya yoluna birleştiren çevre yolu tatbikatı.
Konya belediyelerinin istimlak işini halen bitiremeyişleri ve ilgi duyamama neticesi on dakika da ulaşılabilecek iken mevcut Ereğli ve Karaman kavşakları kapsayan çevre yolundan gidilmesi ile yarım saat sonra Antalya yoluna ulaşmış olduk.
Bendenizin belleği yol görünümlerine bakarken nostaljiyi hatırlatmadan edemedi.
Öncelikle yıllarca sürüncemede kalırken standart tek yol açılımını zamanın Başbakanı Rahmetli Necmettin Erbakan’ın yaptığı Konya – Seydişehir yolunun bölünmüş yol yapımı 2003’de programlanmıştı. Hem de Konya İl Özel İdaresi’nce.
Ödeneği Özel idare verecek yapım kontrolü Karayollarınca tatbik edilecekti.
 Konya – Antalya yolu kesimi olan Seydişehir-Beyşehir ayrımı kısmında ki 52 Km’lik yolu 37 yıl içinde tamamlamıştık. Bakalım 90 km’lik değişimler de olan bölünmüş yol yapımı kaç yıl sonra tamamlanabilecekti?
Bunu 2010’da konu etmiştim. Özel İdare Başkanı Sayın Ali Selvi bir yazı ile ilgisini gösterip “Avrupa seyahati sonrası karşılıklı görüşmekten memnun olacağım” demişti ama Avrupa güzellikleri unutturmuş olaki halen görüşüp bilgi alamamıştım.
Bu ara Milletvekillerimizin basın toplantısındaki soruma Sayın H. Tüfekçi “2011 de bitecek”, daha sonraki toplantıda ise Sayın A. Türkmenoğlu da “öğrenir size bilgi veririm” demişlerdi ama bilgi alamamıştım. İnşallah seçim sonu bilgi alırız amaaa…
Bölge Müdürü Sayın Haşmet Oğuzalp diğer yollardaki hızlılığı ile tamamlarken iki defa yerinden oynatılıp tekrar dönüşünde bile “Bu yılsonu bitirmeye çalışıyorum belki asfalt kaplama 2012’ye kalabilir” derken seçim zamanı için de bile bu hızlılıkları göze batmış ola ki! Üçüncü defa kızağa çekiverdiler
Yol boyunca müşahedem ve karayolculuk bilgisi içinde kanaatim o ki.
90 km’lik yolda. Geçen yıldan bitme Çayırbağı kavşağına kadar tamam. Konya tarafından 25. Km’ye, Seydişehir tarafından Çavuş Beldesi’ne kadar yarım yamalak çalışma varken aradaki kırk km’de köprüler hariç hiç çalışma olmadığına ve görünüşte de bir hızlanış hissi müşahede edilemediğine göre kaç yıl sonra tamamlanır bilemem.
***
Seydişehir Otogarı’nda hayretle yolcuların otobüs firma servislerince hemde bina kenarına kadar getirdiklerini görünce Konya’da ki oluşum içimi sızlattı.
Peşinen söyleyeyim. Manavgat, Serik ve Antalya Otogarları’nda da aynı görünüm mevcuttu.
Yolculuğun ve seyahatin diğer kısmını gelecek yazıda beraber izleriz inşallah…
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…