Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Sevindiren Olay

Sevindiren Olay

Mutlaka eleştiri olaylarına değinmek gerekmez, iyi olan olaylara da değinmek vazifemiz olmalı.
Bendeniz sevinç yanında mutluluk duydum. Olayın haberini okuyunca.
Nasıl olmasın? Yıllarca üzüntü duymuş yazılar yazmıştım.
1998’de uyanmamız için değinmekle kalmamış 2003 Mart ve 2006 Nisan ve 2007 Temmuz’unda da tekrarlamıştım ama Anadolu yazarların yazılarına kim kulak asar ki?
Kartel Medya ve Muhalefette bağrışım olmayınca
Bu Türkiye için ekonomi ve sanayi yanında gelişme bakımından faydalı oluşum için.
Ne Medya nede Muhalefet partileri ele almayı bırakın ses bile getirmiyordu!
Olayı merak ettiniz değil mi?
Dünyada  %70’i Türkiye toprakları altında mevcut. Petrol, doğalgaz ve daha pek çok faydalanılan işlemlere karşıt büyük fayda sağlayacak BOR elementi üzerindeki oluşumlar içindi.
Yıllardır yazılarımı izleyen okurlar hatırlar ama izleyemeyenler için kısaca değineyim.
Son defa yazdığım 28.04.2006 günlü “Bor madeninden faydalanamıyoruz. Sizin Olsun” ve 30.07.2007 günlü “Bor madeninin kıymetini biliyor muyuz?” yazımdan bir parça alarak sunarak devam edeyim olaya.
  ***
“2003 yılının Mart’ında yazmıştım. Petrolün yerini alacak, vasıtalar için bile kullanılacak “Bor” madeninin önemi ve Amerikalıların bu işlemde Türkiye’den kapkaççılık içinde istifade etmeye çalışmakta olduklarını.
Bush’un babasının bile ortak olduğu “Tomahawk” füzelerinin yakıtını bordan istifade ile yapan dev firma “Halliburton” şirketinin çabalarını ve Amerika başkanının bu mevzuda 2,2 milyar dolar ayrılması için meclislerinden onay aldığını
Borun kaliteli element rezerv’in % 70’e yakını Türkiye’de. ABD’deki rezerv % 13’ler düzeyinde…
Yıllardır Türkiye’deki Bor işletmesine sahip olma peşinde olduklarını vurgulamaya çalıştım…”
Ve 2007 Temmuzunda…
“… Vatanımız Anadolumuz sadece eşsiz güzelliklere değil yeraltı maden ve diğer zenginlilere de sahip.
Nedense bunu bizler ya bilmiyor ya da işimize geldiğine göre sahiplenmiyor faydalanamıyoruz!.
Hatta faydalanmayı istemiyor gibi görünmekteyiz. Bunu anlayabilmekte zorluk çekmekteyim.
Halbuki başka devletlerin, daha doğrusu “Dev”lerin ağzı sulanıyor.
Kendilerine fayda sağlamak için, işgal ile sahip olamayacaklarını bildiklerinden, türlü entrikalar çevirerek bizi dışlama içine girip bu varlıkları kullanma hatta sahip olma yoluna gidiyorlar..
Ve bizim bilerek mi bilmeyerek mi yoksa Vatan Millet çıkarlarından önce kendi keselerini doldurabilme uğruna gidiyorlar da..
Devletin başında bulunan hükümetler ve vb.nin çanak tutmasından bolca istifade mi ediyorlar?
  ***
Yıllar önce İran Şahı Rıza Pehlevi’ye “Sizin petrolünüz var. Zenginliğinize diyecek yok…” diyen günün devlet büyüğümüzün sözüne verdiği cevaba bakın!
“Sizin üç denize bakan kıyılarınız. Gürül gürül akan nehirleriniz, yemyeşil ormanlarınız tabii güzellikleriniz yanında yeraltında büyük hazineleriniz var. Bunların üstünde maneviyatına bağlı, vatanına canını bile veren insanlarınız var.
Sadece petrol ne işe yarar?..”
  ***
Evet, şahın dediği gibi üç denize bakan eşsiz güzellikte kıyılarımız var. Var ama ya kendimiz, olmazsa yabancıların istifadesi için yazlıklar, devlet veya özel kuruluşlar için “Tatil” pardon “Eğitim tesisleri” kurarak betonlaştırmada ön sıraya geçeriz. …”
  ***
Dünyaca kıymeti bilinen ve pek çok şeyin yerini alabileceği belirtilen Bor için bizim vurdumduymazlığımız bir yana, yabancılara peşkeş çekilme karar hatta kanunlar çıkarılmaya çalışılırken.
Değindiğim gibi ne karşıt kartel medya ne de muhalefet umursamıyordu bile.
Şimdi onların ağzında pelesenk olan “…yatma yeri değil” sözlerini bizde ayrılan TÜBİTAK yönetici kadrosu için söylesek yeridir sanırım.
Kaç yıldır neden ele al(a)maşımlardı acaba?
TÜBİTAK yönetiminin değişiminde, veryansın eden muhalefet ve kartel medya.
Bugünlerin TUBİTAK çalışmalarında bilhassa BOR elementinden Otomobil belki ilerde Uçak, Füze yakıtlarını meydana çıkararak yurdumuza büyük fayda sağlamalarını görmekle övünmelidirler.
  ***
Olayın haberine geçelim.
“Dünya Bor rezervlerinin yüzde 70’ini elinde bulunduran Türkiye’de Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü ile birlikte yürütülen proje kapsamında, 80 kilometre hızla 100 kilometre yol gidebilen “Sodyum Borhidrürlü Yakıt Pilli Araç” test amaçlı olarak yollara çıktı. Toplam 334 proje başvurusu yapılan ve 101’i tamamlanan borun kullanım çalışmalarında, son olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün borhidrür ile çalışan aracın test sürüşünü gerçekleştirdi. Ergün’ün yerli otomobil üretiminin tartışmalarının sürdüğü bugünlerde Bor yakıt pilli araçla tur atması heyecan yarattı. …” deniliyor.
Bu habere bizler sevinmeyelim de kim sevinsin? İsrail ve Amerika mı?!
  ***
Dikkat edelim çalışmalara Aralık 2009’da başlanılmış! Yani yeni elemanların gelişi sonrası!
Demek ki onlar için salla başını al maaşını mı olmuştu acaba ki ilgilen(e)mediler?!
Kendi mühendis, teknisyen vb. ilimle uğraşı içinde olanlarımızın oluşturduğu yirmi milyar dolarlık piyasa doğuran ve bilhassa Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de faydalanacağı bu olayı ortaya döken,,,
İdeolojiden uzak sadece yurduna değil dünyaya da fayda getirecek bu çalışmalarıyla başarı sağlayanlara yürekten tebriklerimi sunmak isterim.
  ***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi