Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Seninle olsaydım

Seninle olsaydım

Yâ Nebi! Sen gittin gideli günler, aylar, yıllar Sana hasret. Baharlar, güzler, yazlar, kışlar Sana hasret. Ay, yıldızlar, gökler, bulutlar Sana hasret. Tüm yaratılmışlar Sana hasret… Tüm mevcûdat Sana hasrettir.

Ümmetin öksüz, ümmettin yetim! Sen’den sonra ümmetin arasında tefrika, ayrılıklar-gayrılıklar, fitne ve zulüm kol geziyor. Susuz, ruhsuz, sevgisiz, tâkatsız kaldık… Ümmetin Sana hasret…

Yaşayışlar, düzenler, sistemler, kurallar Sana ve getirdiklerine hasret. Yâ RasulALLAH! Sen yokken çok hastalandık. Hayatlar, insanlar, davranışlar her şeyden ötesi yürekler hasta ve tedâviye muhtaç haldeyiz. Hasta hasta mustakîm çizgiden çok uzakta ortalıklarda dolaşıyoruz. Dahası hasta olduğumuzun da farkında değiliz, çâresinin Sen’de olduğunun farkında olmadığımız gibi.

Hâsılı her şey Sana hasret Yâ NebîyALLAH!

Âcizâne ümmetinin bir ferdi olarak ben de Sana hasretim Yâ Nebî! Sana olan özlemimi mübalağa olmadan nasıl yazsam diyorum. Sen’in doğduğun şu nurlu-kutlu Rebiyülevvel ayında kendime ayrılan köşeme ay boyu Sen’i konuk ettim hep Sen’i yazdım. Sana hasretlik duyan ümmetinle dertleşmek kabilinden ay boyu Sen’i söyledim, Sen’i anlattım ancak üzgünüm ki bu yazı, bu feyizli ayın Seni anlatan son yazısı. Bu son yazıda da Sana olan özlem, sevgi, muhabbet ve hasretimi dile getirmeden yapamadım.

Çok isterdim, Mekke’de başladığın ‘İslam dâvâsını yayma mücâdelesi’nde Sen’in yanında bulunmayı, Sana destek olmayı, Sen’i koruyup kollamayı, emirlerine harfiyen uymayı… Mekke’de üzerine bastığın toprak olmayı, Kabe’de üzerine deve işkembesi koyanları kovmayı, Sen’i tartaklayanları bertaraf etmeyi ve tıpkı Ebû Bekir (r.a) Efendimiz gibi; ‘Yapmayın O Rabb’in Hak Elçisidir’ demeyi çok isterdim. Sen’i öz be öz yurdundan çıkaranlara karşı çıkmayı ne çok isterdim Yâ NebîyALLAH!

Ben de isterdim Akabe’ye gelenler arasında bulunup Sana biat etmeyi. Medine’ye vardığında; ‘Teleal Bedru Aleynâl’larla Sen’i karşılamayı, Ebû Eyyüb-el Ensârî gibi Sen’i evimde misâfir edip ağırlamayı ne çok isterdim… Sen şehirlerine geldin diye sevinç gösterisinde bulunan Medinelilerden biri de ben olmak isterdim Ey Kâinâtın Övüncü!

Sen’i bağrına basan Ensârın yerinde olmayı, Medine’de Sen’in gül kokunu sahabelerinle berâber teneffüs etmeyi, onlarla birlikte nurlu, feyizli sohbetlerinde bulunabilmeyi çok isterdim. Medine Sen’inle kıymet kazandı bizler de, Sen’inle ‘Ümmeti Muhammed’ olma şerefini kazandık. Bu şerefi onurla hayâtımız boyu taşımayı yüce Rabb’im nasip etsin.

Ve Ey Rabb’im! Sen’in en çok sevdiğine olan muhabbetinin hatırına, ümmeti Muhammed olan bizlere de muhabbetullahtan hisseler ilham eyle.

Yâ RasulALLAH! Seni çok özlüyoruz. Sana olan özlemimizi hilye- şerifine bakarak gidermeye çalışıyoruz. Gözümüzün iliştiği her mekâna onu astık, yanımızda da hep taşıyoruz. Hilyende bahsedilen şemâilini gözlerimizin önüne getiriyor, Sen’i gören ashâbına imreniyoruz.

Bizim için ağlayan gözlerini, affedilmemiz için dua dua yakarışlarını, Rabb’ine şükredici bir kul olabilmek için ayakların şişinceye kadar kıldığın namazlarını, İslâm’ı yaymak için olmadık zulüm ve işkencelere tahammül etmen geliyor aklıma. O günlerde olup Sana teselli vermeyi, Sana her yönlü destek olmayı çok isterdim. Sen’i çok özlüyorum Yâ RasulALLAH!

Her biri yıldızlar misâli sahabe arkadaşlarınla paylaştığın pek çok hâtıran var. Bizimle de yaşanmış bir hatıran olmasını ne kadar isterdim. Ama bizim de Sen’inle ‘Firdevs Cennet’lerinde Sen’inle berâber olma hayallerimiz var. Biz de hâtıralar yerine Sen’inle ilgili hayallerimizi koyduk. Onlarla avunarak diyoruz ki;

‘Sen’inle ‘Kevser’ başında buluşsak, elinden kâse kâse Kevser şaraplarından içsek, mizânın yanı başında ‘Ümmeti Muhammed’ olmanın muhteşem sevincini yaşasak, sırat köprüsünden hızla geçerek en güzel Naim cennetlerde Sen’inle berâber bulunsak’ Dünyâda olamadı bâri ahrette Sen’inle olabilsek. Bu hayalle yaşıyoruz Yâ RasulALLAH.

Bu seneki Rebiyülevvel ayının bu son yazısını sona erdiriyoruz ama Sana olan aşk ve muhabbetimiz hiç sona ermesin, gönüllerimiz Sana olan sevda ile hep coşsun ve bu hâlimiz son nefesimize kadar böylece devam etsin inşaALLAH.

Salâtu selam, tahiyyatı ikram ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi