Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Seçmen bu defa muhalefeti uyardı

Seçmen bu defa muhalefeti uyardı

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde sandıktan çıkan sonuçlara sonsuz saygı gösterdik. İki seçimde de milli irade tecelli etti. Birileri gibi 7 Haziran seçimlerinde çıkan tablonun ardından seçmeni “nankör”, “hain” diye suçlamadık. Toplumsal kutuplaşmanın sona ermesi için koalisyon kurulması gerekiyordu. Fakat “kaos” gelir, “kriz” gelir diyerek, 1 Kasım'da yeniden sandık başına gidildi..

**

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa 5 ay sonra erken seçime gidildi. Aslında 7 Haziran gecesi erken seçim kararı alınmıştı. 45 gün boyunca göstermelik koalisyon görüşmeleri yapıldı. AK Parti algıyı çok iyi yönetti. “Bakın ne CHP ne MHP bizimle koalisyon istiyor. Tek çare erken seçim” mesajı verdi. Özellikle MHP tabanı AK Parti ile koalisyon istiyordu...

**

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin kendi tam olarak ifade edememesi MHP seçmeninde tepkilere neden oldu. Devlet Bahçeli'nin parti içerisinde Meral Akşener ve Sinan Oğan önemli isimleri liste dışı bırakmasının bedeli ağır oldu. Bahçeli'nin uzlaşmaz tutumu, herşeye “hayır” demesi yüzde 5'lik oy kaybına neden oldu...

**

Bundan sonra MHP'de bir lider değişimi şart görünüyor. Devlet Bahçeli iyi bir devlet adamı ama başarılı bir siyasetçi değil. Kitleleri heyecanlandıramıyor. Bunu son seçimle bir kez daha gördük. MHP içerisinde bundan sonra neler yaşanacak birlikte göreceğiz. Türkiye'nin beklediği 5. parti galiba MHP'den çıkacak gibi...

**

Bu seçimde CHP oy kaybı yaşamadı. 7 Haziran seçimlerinde CHP'nin HDP'ye destek verdiği suçlaması ise koca bir yalan çıktı. CHP için tablo değişmedi. Fakat anket şirketleri CHP'yi yüzde 28-29 aralığında gösteriyordu. CHP'de de önümüzdeki günler büyük tartışmalara gebe. Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce çekişmesi yeniden başlayabilir..

**

7  Haziran'da barajı aşarak, yüzde 13'le 80 vekil çıkaran HDP, AK Parti'nin tek başına iktidar olmasını engellemişti. 20 Temmuz'dan sonra başlayan terör olayları HDP'nin kan kaybetmesine neden oldu. HDP bu seçimde barajı kıl payı geçerek, Meclis'te en fazla vekile sahip olan 3. parti oldu. HDP, bu dönemde de Kandil'in emrinden çıkmayacak.. HDP terörle arasına mesafe koyamadığı için Türkiye partisi olma şansını da tamamen kaybetmiş oldu...

**

Seçimin tek galibi AK Parti oldu. Bütün devlet imkanlarını kullandı. AK Parti kadroları köy köy, ev ev gezdi. Muhalefet yan gelip yatarken, AK Parti kadroları arı gibi çalıştı. Diğer taraftan devletin televizyon kanalları, havuz medyası, yerel medya, sosyal medya, devletin resmi haber ajansı tamamen AK Parti'ye çalıştı. Bunu kimse inkar edemez. Sosyal medyadaki trol  hesapları da unutmamak lazım...

**

7 Haziran'dan bu yana Türkiye bir “fetret dönemi” yaşadı. Burhan Kuzu'nun dediği gibi millet 7 Haziran'da kaosu seçmişti. Bir tarafta her gün gelen şehit cenazeleri, bir taraftan Ankara'da,  Urfa'da patlayan bombalar. Türkiye 3.5 ayda 450'ye yakın insanını terör olaylarında kaybetti. Ülkenin üzerine adeta karabasan çöktü. Millet bu karabasandan kurtulmak için AK Parti'ye yeniden yönelmek zorunda kaldı..

**

AK Parti'nin oylarının artmasındaki en önemli etken çözüm süreci denilen gaflet sürecinin sona erdirilmesiydi. Çözüm Süreci AK Parti'ye 7 Haziran'da iktidarı kaybettirmişti. AK Parti hatasını 7 Haziran gecesi anladı. AK Parti 3,5 aylık süreçte MHP'den yüzde 5, HDP'den yüzde 3, ve diğer partilerinden 1 oranında oy aldı. Anket şirketleri bile böyle bir sonucu beklemiyordu..

**

Türkiye artık uzun süre bir seçim konuşmayacak. 4 yılda bir yapılan seçimler 5 yıla çıkartılmalı. Çünkü her seçim ülkedeki toplumsal kutuplaşmayı daha da artırıyor. Bu saatten sonra ülkenin gündemi ekonomi olmalı. Hükümetin artık hiçbir mazareti kalmadı. Ülkede yaşanacak her hangi bir olumsuzlukta artık “iç mihrak, “dış mihrak”, “lobiler” laflarını duymak istemiyoruz.

**

Millet 4. defa AK Parti'yi tek başına iktidarı getirdi. 7 Haziran'da iktidarı uyaran seçmen, 1 Kasım seçimlerinde muhalefet partilerine gerekli uyarıyı yaptı. Muhalefet partileri kendine çeki düzen vermek zorunda. Bu saatten sonra nefret söylemi değil, barış ve kardeşlik dili kullanılmalı. Sonuçların ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Kazanan milletimiz ve ülkemiz olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi