Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun milletvekili adayların tanıtım toplantısı nedeniyle Cuma günü şehrimize geldiğini duymuşsunuzdur.

Duymamışsanız bile, en azından Başbakanın geçişi esnasında trafiğe kapalı olan yollar nedeniyle varlığını hissetmişsinizdir.

Başka şehirlerde zaman zaman trafik ışıklarında duran Başbakan, neden acaba kendi şehrine geldiğinde aynı şekilde davranıp, trafik ışıklarına riayet etmez diye sorarım zaman zaman.

Belediyenin zamansız ve plansız bir şekilde Adliye Alâeddin arası tramvay hattı çalışmaları nedeniyle kaos haline getirdiği şehir içi trafiği, başbakanın gelişiyle daha da içinden çıkılmaz bir hale getirmesini de, bu şehre yapılan zulümlerden biri olarak görürüm hep.

Başbakan bu gelişinde de beklentileri boşa çıkarmadı ve kendinden beklenen mutat seçim rüşvetini açıkladı.

Başbakanın her Konya ya gelişinde şehir adına bir şeyler bekleyenler, bu defa da bekledikleri seçim rüşvetine kavuşmuş gözükmektedirler.

Konya ya metro yapılacak. Metro ne zaman bitirilecek? 2021 de.

2021 e daha kaç seçim var? En az iki seçim.

Yani demem o ki, bu şehirde metro muhabbeti en az daha iki seçim daha yapılacak.

Veya diğer deyişle, seçim rüşveti daha en az iki seçim kullanılacak.

İşin en garip tarafı daha dün kadar yakın bir geçmişte, Konya da trafik ve ulaşım sorunu yok diyen koca koca(!) adamlar ve kelli felli yöneticiler, bu gün metro rüşvetini herkesten önce kabullenmiş görünmeleridir.

Doğru oturup doğru konuşmak ve dürüst olmak gerek.

Maalesef Büyükşehir Belediyesinden kaynaklanan son 10 yıllık beceriksizlik ve basiretsizlikler üzerine eklenen belediyeler ve kurumlar arası koordinasyonsuzluklar nedeniyle, bu şehirde hem trafik sorunu hem de ulaşım sorunu had safhaya ulaşmış bulunmaktadır.

Üstelik Başbakanın metro hattının tanıtım toplantısında yaptığı konuşmaya bakarsanız, şehrin yönetimindeki hatalar bunlarla da sınırlı kalmamaktadır.

Başbakan Ahmet Davutoğlu nun yaptığı konuşmada sarf ettiği "Şehirlerin plansız yapılaşması yüzünden araç trafiği de arttı. Şehirlerin dokusu bozuldu.” Sözleri dikkatle ve ibretle üzerinde durulması gereken bir cümledir.

Başbakan bir taraftan Konya ya müjde olarak metro yapılacağından söz ederken, diğer taraftan Konya nın işbaşındaki idarecilerine esaslı bir şamar patlatmıştır.

Başbakanın şamarı şehir yöneticilerinin özellikle de Büyükşehir Belediye Başkanının yüzünde öylesine patlamıştır ki, Büyükşehir Belediye Başkanı o şaşkınlıkla 11 yıldır söylemeye bir türlü dili varmadığı ufuksuzluğunu, çapsızlığını ve cesaretsizliğini başbakanın önünde, “yatırımlar içerisinde yer almasına cesaret edemediğimiz bazı projeler” sözleri ile itiraf etmek zorunda kalmıştır.

Biz bu şehre yapılacak olan her hizmeti teşekkürle karşılarız.

Ancak bu son metro müjdesi tam anlamı ile bir seçim rüşvetidir.

O kadar belirgin bir seçim rüşvetidir ve o kadar alelacele hazırlanmış bir düşüncedir ki eksiklikleri, hataları ve yanlışlıkları neresinden bakılırsa bakılsın açıkça görülmektedir.

Daha dün kadar yakın bir geçmişte Resmi Gazete da yayınlanan kararla, Konya büyükşehir belediye başkanlığının bir türlü tamamlayamadığı hafif raylı ulaşım projelerini bakanlık üstlenmişti.

Bununla ilgili olarak 10 Nisan 2015 de Bakanlar Kurulunun Konya nın Hafif Raylı Ulaşım Sistemleri ve Bunlarla İlgili Tesislerin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca Üstlenilmesi, Devralınması ve Tamamlanması hakkındaki kararı, Resmi Gazete de yayımlanmıştı.

Şimdi ne oldu da daha aradan 15 gün geçmeden, Hafif Raylı Ulaşım Sisteminin adı metroya dönüştürüldü ve sistemin yer altına alınmasına karar verildi.

Bir kez daha söylemiş olalım. Bakanlıkça üstlenilen sistemi önceki haliyle Büyükşehir Belediyesi teklif etmiş ise, bu teklif tam anlamı ile bir beceriksizlik, ufuksuzluk ve şaşkınlıktır.

Yok eğer hafif raylı sistemin bakanlıkça üstlenilmesi ve adının alelacele metro olarak değiştirilmesi,  Konya’nın isteği değil de Ankara’nın tepeden inme bir kararı ise, bu karar Konya Belediye Başkanları için tokattan öte bir şey olmakla birlikte, en başta dediğimiz gibi bir seçim rüşvetidir.

Rüşvetten sakınılması ile ilgili uymamız gereken kuralları ise, dinimiz belirlemiştir.