Malumunuz Arena bir topluluğun açık bir yer de boğa güreşi veya tarihi olarak gladyatörlerin vuruşması veya yarışmaların yapıldığı yere denir.
Nitekim örneğin Mevlana müzesi önündeki insanlara serinlik veren ve yeşilliğe boğan Mevlâna ve Sultan Selim Camii önü ne gaye ile yapıldı ki?
Eh seçimle ilgili siyasi partilerin topluluğa karşı “Söylev” yeri de bir “Arena” yeri olmuyor mu?
***
Her ne kadar başka devletlerde her seçim sonu siyaset konuşmaları, gelecek seçime kadar ağızlarda sakız edilmez ise de…
Türkiye’mizde seçim ertesi kazanamayan tarafın birçok ithaf konuşmaları bir tarafa
 Halkımız her sohbette siyaseti konuşmadan duramamakta.
***
Yıllar evveli, yakın zamanda dahil seçim zamanından bir en çok iki ay evveli propagandalara başlarlardı.
Ne oldu ki bu yıl Yerel seçimlere daha dört ay varken siyaset arenasını başlatıverdiler.
***
Arena da daha çok boğa ve gladyatörlerin kanı akabilir ama
Seçim arenasında Meşrutiyet devri seçimlerinde kan akmışsa da Cumhuriyet döneminde şükür ki olmamıştır.
***
Olmamıştır ama şimdi apaçık dış ve iç mihrakların Türkiye’nin bilhassa ekonomide ilerlemesini, iç mihraklarında yaşamda ilerlemesine mani olacak maceralar ortaya çıkması gözden kaçmamakta.
***
Hatırlarsanız “İkili İktidar Gidip, Fiili İktidar Tam Oturabilecek mi?” (https://www.merhabahaber.com/ikili-iktidar-gidip,-fiili-iktidar-tam-oturabilecek-mi-9121yy.htm)
Yazımda yakında ikili iktidar direnmesi için olaylar çıkaracaklar demiştim.
Daha mürekkebi kurumadan olay çıkarılmış oldu.
Diyeceksiniz ki Bir soygunculuk ortaya çıktı ne alakası var?
Öyle görünmekte belki de bu arada soygunculukta ortaya çıkabilmekte ama bu soygunculuk altı aydır bilirken.
Neden ortaya üçü bir arada ve şimdi baskın yapıldı?
***
Ayrı ayrı işlem olduğu halde üç yoldan iki savcı ve sadece polislerin tatbik ettiği işlemlerle ortaya çıkarıldı
 Asıl önemli nokta şahısların tetkiki ve baskını tamam ama bankanın bilgisayarları neye toplandı?
***
Şimdi birde olanlara bakalım;
 Marmaray üzerinde otel yaptırımına izin verilmiş ve otel yaptırılmış iddiası bu yerin sadece arsa olduğu ve ruhsat verilmediği ortaya çıktığına göre ne demeli.
Bu iyice araştırma yapıldıktan sonra baskın yapılması gerekmez mi idi?
Ve bu baskın işlemleri polislerin bir veya olmadı daha yukarı amirine haber vererek yapmaları gerekirken.
Neden yapılmadığı gibi. Baskını fotoğrafları yayınlanan polisler ellerinde tesbih koltuklara yayılmış birde lahmacun yiyerek mi yapmalıydı?
***
Ya savcılar
Hadi polisler işin içinde Bakan çocukları olduğu için amirlerinden şüphelenerek üstlerine duyurmadılar?
Savcılarda mı Baş savcıya bildirme ve izin alma mecburiyeti varken baş savcıdan şüphe ettiler?!
***
Ya Banka defterleri ve bilgisayarlar?
İşte en önemli nokta bu.
Halk bankası vasıtasıyla Amerika’nın yasak koyduğu devlet olan İran’la ayrıca kontrolü altında olan Irak ve Hindistan devletlerinin İran’la akaryakıt alıp vermede bankacılık işlemi yaparken Türkiye’ye milyarlarca gelir getiren işlemden soygunculuğun alakası ne?
***
Ya Amerikan gazetelerinin hemen baskının yapıldığı sabahı çıkan haberleri nasıl çıkabildi acaba? Müneccim miydiler?
Birde Amerikan elçisinin Halk Bankası üzerine önce verdiği tehditkar beyan sonra değiştirse de akıllara sorular getirmez mi?
***
Halk bankasının Bilgisayarlarında elbette devletler arası anlaşma tatbikat hesaplar vb. bulunmakta ve gizlidir.
Gizlidir ama şimdi tespihli polisler bunları dış mihraklara verip bir nevi casusluk yapmış olmaları muhtemel olamaz mı?
***
İyi, yolsuzluk yapanı yakaladılar bu güzel ama Bankanın bilgisayarlarını dışarı çıkararak oradaki bilgiler dış mihrakların eline geçmişse kim kazandı muhalefet mi? Türkiye mi?
Seçim kazanma hırsı ile halktan oy alabilmek uğruna.
Bu işlemlerden memnun olduğu anlaşılan muhalefetin bu yöndeki çıkışı doğru mudur?
Evet, İktidarı gözden düşürecek oyunu çoğaltabilecek düşüncesinde olabilir ama.
Birkaç kişinin yolsuzluğu ortaya çıkınca “tüm iktidar böyle” denilebilir mi?
***
 
Her kuruluşun içinde çürükler çıkabilir bu tamamına yüklenmesi doğru olur mu?
Amerika’dan davet alarak mı davetsiz mi gittiği bilinmeyen Ana Muhalefet başkanının öncelikle Yahudi lobisinin kapısına gitmesi ne derece doğru.
Buda yetmedi. Olaydan birkaç gün önce Amerikan elçisine gitmesi öyle evvelden programlı idi demekle geçiştirile bilinir mi?
Nitekim kendilerinde kayıtlı başkanları soygun işlemleri ile partiden ihraç ederken…
Şimdi neye eline sarılmış görünmekteler acaba?
***
“Tencere dibin kara. Seninki benden kara”
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle