‘Savunma’cık
İnsan psikolojisinde sürekli bir savunma mekanizması bulunmaktadır. Savunma psikolojisi dediğimiz bu mevcut güç ve enerji sayesinde kendisinin (nefsinin) olumsuz duruma düşmesinin kendince mantıklı bir açıklaması olan savunmaya geçer.
***
Tabi savunma kelimesini yalın halde ele alınca birçok alana evirilebilen bir yönüyle karşılaşıyoruz. Şöyle ki, Milli Savunma, vücudun mikroplara karşı savunma sistemi, avukatların savunmaları... Gibi birçok alanları vardır. Bizim buradaki ele alacağımız Savunma Psikolojisi ise, kişinin yapmış olduğu veya yapacağı tüm eylemlerin sebeplerinin savunulmasıdır. Hatta bir basamak daha indirerek ele alırsak, sadece geçmişte (olmuş olanların) yapılanların savunmasının yapılışını ele alacağız.
***
Şimdi otuz yıl öğretmenlik yapıp emekli olmuş biri olarak yüzlerce (belki binlerce) öğrencinin: "Karnım ağrıyordu, misafir geldi, elektrikler kesildi, kalemim yoktu, defterim yoktu... gibi uyduruk savunmalarını dinleyip durdum. Tabi bazen arada da:" Babamla annem sürekli kavga yapıyor, annem ağır hasta hastahanede yatıyor veya babamla annem ayrıldılar..." gibi ciddi mazeretler de oluyordu. Bir de ipe un seren başka- başka konuları, alakası olmayan eski konuları konuşarak gerçek gündemi unutturmaya çalışanları da gördüm.
***
Neyse AKP'nin yöneticileri konuşuyorlar, gençlere anlatıyorlar: "Biz belediyelerde iken o zamanlar şöyle işler yaptık, şöyle uçtuk-böyle kaçtık..." Yahu siz belediye başkanlığı yapalı yaklaşık 28-30 sene oldu. Karşınızdaki gençler 19-20 yaşındalar, ne anlatıyorsunuz? Hem üstelik onları siz Rahmetli Erbakan yönetimindeki Refah Partisi güdümünde yaptınız.
***
Bugün ise dolar 19.800 TL, Euro 20-21 TL civarında. CHP'nin yüzden, piyasalar alev-alev yanıyor muhalefet yüzünden, yağmur yağmıyor dış güçler yüzünden, hastalık arttı ABD' yüzünden... İyi ki sizin yüzünüzden Allah bir bela vermiyor, yoksa en kısa zamanda helak olurduk.
***
Cenabı Allah Yunus Suresi 11.ayetinde şöyle buyuruyor : "Eğer Allah, insanlara, hayrı çarçabuk istedikleri gibi, şerri de alelacele verseydi, onların hemen ecellerini getiriverirdi. Fakat bize kavuşmayı ummayanları kendi hallerine bırakırız da azgınlıkları içinde bocalayıp giderler." Bu ayetin gerçekten insanın yüreğini yakan bir yanı dikkatimizi çekmektedir. Yani, Cenabı Allah :" Ey insanlar! Sizin işlediğiniz onca günah, zulüm, haksızlık ve azgınlıklarınızdan dolayı eğer biz de sizin gibi aceleci olsaydık, şimdiye kadar çoktan sizi gebertmiştik." Buyuruyor. Vallahi sizin yaptığınız bu savunmacıklar bizi/beni ikna etmiyor. Ben inanıyorum ki nefislerinizi de ikna etmiyor. :"İnsanoğlu ne kadar mazeret uydursa da, kendi yaptığı her şeye kendi nefsi şahittir.(kendisi görür). "(Kıyamet Suresi 14-15) Ama galiba mahşere kadar sizin adınıza mazeret bahane savunma üretecekleri bulabiliyorsunuz. Allah onların da müstehakını versin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.