Hayatta bazen hızlı olmak bir meziyet gibi görünse de, çoğu zaman acelecilik bizi hiç istemediğimiz sonuçlara sürükler. İşte bu gerçeği çok güzel ifade eden bir atasözü var: “Acele bir ağaçtır, meyvesi pişmanlık.” Peki, neden aceleci olduğumuzda çoğu zaman pişmanlık yaşarız?

***

Acele etmek, doğanın temel kurallarına aykırıdır. Bir ağaç meyve vermek için kök salar, büyür, çiçek açar ve ancak doğru zaman geldiğinde meyvesini sunar. Eğer bir ağaç bu süreci hızlandırmaya çalışsaydı, meyveleri ya olgunlaşmamış olurdu ya da hiç oluşmazdı. İnsan hayatında da bu kural değişmez. Alınacak bir karar, yapılacak bir iş ya da verilecek bir tepki aceleye getirildiğinde genellikle yüzeysel olur ve detaylar gözden kaçar. Sonuç? Büyük bir pişmanlık...

***

Örneğin, bir tartışma sırasında düşünmeden edilen bir söz, ilişkilerde kalıcı yaralar açabilir. İş dünyasında aceleyle alınan kararlar, hem zaman hem de para kaybına yol açabilir. Günlük hayatımızda bile aceleyle yapılan işler, ikinci bir kez yapma ihtiyacını doğurur. Kısacası, acele etmek bizi başarıya götürmekten çok, hataya sürükler.

***

Ancak aceleciliğin nedenlerine de bakmak gerek. Günümüz dünyası hızla ilerliyor ve hepimiz bir yerlere yetişme çabası içindeyiz. Sosyal medya, işler, hedefler... Hayatın her alanında hızlı olmamız gerektiği hissine kapılıyoruz. Ama bu hız, bizi sabrın ne kadar değerli olduğunu unutturmamalı.

***

Sabır, yalnızca beklemek değil, aynı zamanda olgunlaşmayı beklemek demektir. Aceleyle verilen bir karar yerine biraz zaman ayırıp doğru düşünüldüğünde, daha sağlıklı sonuçlara ulaşılır. Tıpkı bir ağacın meyvesini en doğru zamanda vermesi gibi, insanlar da işlerini zamanında ve doğru bir şekilde tamamladığında daha tatmin edici sonuçlar alırlar.

***

Sonuç olarak, acele etmek kısa vadede bizi öne geçiriyor gibi görünse de, uzun vadede yolumuza engeller koyuyor. Bu yüzden her işte sabır ve düşünceyle hareket etmeyi öğrenmeliyiz. Hayatta gerçekten değerli olan şeylerin aceleyle elde edilemeyeceğini hatırlayarak, pişmanlık yerine gurur duyacağımız sonuçlara ulaşmak mümkün. Unutmayalım ki, sabırla büyütülen ağaç, en tatlı meyveleri verir.