Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Sanayi İçin Mücadeleci Mücahit Hakk'a Yürüdü

Sanayi İçin Mücadeleci Mücahit Hakk'a Yürüdü

Her fani mutlaka Hakk’a yürüyecek.
Kimi genç, kimi ileri yaşlarda…
Fani dünyanın bu gereksimi, öyle inançsızlıkla falan değişmez.
Asıl husus insanların dünyada ne bıraktığı, ahrete ne götürdüğüdür.
Ahrete neler götürmüştür? Ancak Yüce Yaradan bilir ama…
Dünyada bıraktığı ise dünya âlemini ilgilendirir.
Bu bakımdan kimi zengin kimi büyük mevki ve kahramanlığıyla bile anılsa…
O zenginliğinde, mevkisinde ve kahramanlığında…
Gerek insanlığa gerekse manevi yaşama verdiği yön ve kalıcı yararlı katkılarla ölçülür.
Gerisi zoraki resmiyetten ileri gidemez. Hakk’a uğurlamalarda.
İşte o zaman onlar kaybedilmiş görünse de. Aslında kayıp değil bıraktıkları eser, yaptıkları amaç mücadelesinin devamı ile yaşarlar fani dünyada.
Bu anlam, resmiyet çoğunluğu ile oluşan kalabalıkla Hakk’a gönderilirken ölçülemez asla.
İçten gelen bir sevgi ve coşku selinin meydana gelmesi ile ölçülebilir.
Bunu başarabilen çok nadir insanlar oluşmuş ve Hakk’a yürümüştür.
Bunlardan biriside T. C. Başbakanlarından rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a nasip olmuştur.
Hem de görülmemiş bir coşku seline girerken, sıkışıklık içinde zor anlar yaşayarak km.leri kat eden insanların iştiraki ile. İnnalillah ve inna ileyhi raciun…
***
Rahmetliyi 1960 yılında gıyaben tanımıştım.
Ankara’da yaptığımız T. Sanat Mektepleri mezunları Cemiyeti Genel Merkezi kongresine gelen altmış kadar İstanbullu delege “Gümüş Motor” fabrikasına ait broşür dağıtmışlardı.
Sohbetimiz de öğrenmiştik ki. Türkiye’de motor imali için tabiri caiz ise başını koyan Rahmetlinin, ağabeyi ve kendileri olmuş davalarını benimseyen 200 hissedarla 1953 yılında İzmit’te fabrika kurup üretime başlamışlar.
İşte o zaman başlamış Siyonistlerle mücadele...
Türkiye’nin ithalat işi ellerinde olan İstanbul’daki bankalar caddesine yerleşen ve tamamen Siyonist olan büyük firmalar ile onlardan nemalandığı için onlardan geri kalmayan, ticaret âleminde ön saflara geçip düdüğünü de öttüren, yıllar sonra kopya sanayiciliğini ilerleten bir Türk iş adamının birlikteliği ile… Tamamen Türk mühendis ve işçisinin meydana getirdiği Gümüş Motor imalatını sattırmamak için ellerinden geleni arkaya bırakmamışlar.
Satışta zorlama olup gelir kifayetsizliği doğunca. Üzgünlük içinde fabrikayı kapama kararına gidilirken…
Fabrikanın kapanmaması ve devamı için bizzat işçiler tarafından, dünyada eşine rastlanılmayan bir teklifte bulunulmuş!
İlerde mahsup edilmek üzere “bir yıl ücretsiz çalışarak” dayanak vereceklerini bildirerek fabrikanın kapanmasının önüne geçmişler.
Bunları anlatmışlardı, kongrede bulunan ve fabrikada da çalışan İstanbullu delegeler.
Tabii sonraları ne oldu bilemiyorum ama yine de dayanılamamış kapatılmıştı galiba.
***
Bizzat kendileri ile tanışmam ise 1969 yılında nasip olmuştu.
Rahmetli dostum Yıldırım Elektrik Ticarethanesi sahiplerinden Ömer Çoktosun’u ziyarete gittiğimde.
Büroda oturan iriyarı güleç simalı bir misafiri ile karşılaşmıştım.
Dostum, TOBB Genel Sekreteri olarak tanıştırdığı muhteremin Prof. Dr. Necmettin Erbakan olduğunu öğrendim
 Tanışmalarımızdan memnuniyet belirtme sonunda sohbet devam etti.
Anlatımlarının % 60’ı sanayi kuruluşlarının ilerlemesi, Türkiye’nin bununla yükseleceğine ait fikir serdetmesi olmakta idi.
Bu arada Gümüş Motor çalışmalarını sormuştum.
Bendenizin de bildiği ve yukarıda ifade ettiğimi aynen konu ederek. Bu Siyonistlerin çeşitli yönlerden Hükümete baskısı ile devam edemediklerini belirtmişti ama…
“Mutlaka bu mücadelenin devamında olup Siyonistleri alt edeceğim. Bunun için de Milletvekili olup mücadeleme devam edeceğim” diye noktalamıştı.
Bu mücadelesi duyulmuştuki TOBB Genel Sekreterliği’nden de ayrılmak mecburiyeti doğdu.
***
Nitekim 1969 yılı seçimlerine Adalet Partisi’ne müracaatla aday oldu.
Konya Adalet Partisi delege ve idarecileri onu ilk sıraya yazdılar…
Yazdılar ama beklemedikleri bir veto geldi. Genel Başkan Süleyman Demirel resen veto ediyor, ismini çiziyordu.
Konya idarecileri Ankara’ya giderek hayli isteklerinde direnmeye kadar gittilerse de netice değişmedi ve listeye giremedi.
Konya’da ki talebeleri destek verdi. Bağımsız aday ol biz uğraşırız dediler.
Hakikaten otuz kadar makine mühendisi olan öğrencileri onula beraber köy kasaba dolaşıp propagandalarını yaptılar.
Propagandanın ana unsuru yine sanayi kurmak oluyordu.
Seçim sabahı bir değil iki milletvekili kadar oy alıvermiş, bağımsız Konya Milletvekili olmuştu.
***
Rahmetli dostum Ömer Çoktosun ve diğer Konya’nın ileri gelenlerinin de iştiraki ile “Milli Nizam” Partisi’ni kurdu. Kurdu ama Siyonistlerin gizli mücadelesi ile sözde hukuken partisi kapatılma yoluna gidildi.
Tekrar kurduğu “Milli Selamet” Partisi ile 1973 seçimlerinde yirmi dört milletvekili ile Ecevit hükümetinde Başbakan Yardımcısı oldu.
O sırada Kıbrıs hareketleri meydana geldi ve Kıbrıs Harekâtı yapmaya kararı veren ilk hükümet oldular.
Bundan sonrasını sizlerde biliyorsunuzdur. Parti kapatma, hapis cezası, beraat ve “Refah” partisi…
Bu sefer halk gözünü açmış “sanayi” diyen insanı ön plana çıkarmaya başlamış iktidar yolunu göstermişti.
Başbakan olunca. Her köşeye bir sanayi tesisi kurmaya karar verip yerlerini tespit bile etti. Konya ve Aksaray’da motor fabrikası kurdu.
Sanayii ilerletecekti ama yine Siyonist işi mi, başka mesele mi nedense 28 Şubat depremi ile iktidarını sallamış oldular.
Üstelik siyaset cezasını da layık gördüler.
 Ama o yılmadı. Geriden de olsa devam ettirdi..
Yaş ilerlemesinin manileri olabilse de. O yılmıyor mücadelesine devam ediyordu.
İşte sanayi kurma mücahidi böylece Hakk’a yürüyüverirken sokakları, caddeleri almayan sessiz gibi görünen halkın coşkulu tekbiri ile uğurlanıyordu.
Yüce Yaradan gani gani rahmet eyleye…
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi