Bu sene de Yüce Rabb’imizin ayı olan Receb’i bitirdik. Kalplerimizi kâinâtın eşsiz sâhibinin sevgisine açarak yürekten gelen samimi yakarış demetleri sunduk, Regâib gecesini ve Mirâcı idrak ettik. İnşaALLAH Cenâb-ı Hak katında bir damlacık sevgiye ve affa mazhar olmuşuzdur. Her zaman bizlere ümit vâr olmak düşer. Arzumuz Rabb’imiz hakkında hep hüsni zanda bulunmaktır. İşte şimdi günleri bir bir bitirerek Şaban ayına eriştik. Şükür eriştirene…
Şaban ayı başlıkta belirttiğimiz üzere Peygamberimiz aleyhissalâtu vesselâm’ın ayıdır. Aylar içinde Ramazan ayından sonra en sevgili ay Şaban ayıdır. Efendimiz Şaban ayı için; ‘Şaban benim ayım, Recep Allâh Teâlâ’nın ayıdır. Şaban günahları siler, Ramazan ise (oruç tutan Müslümanları) temizler.’ (1) Buyuruyorlar. O’nun ayında O ne yapardı? O sallallâhu aleyhissalâtu vesselam güzeller güzeli çokça Kur’an okurdu. Enes (r.a)’den gelen bir hadisi şerifte; ‘Nebî sallallâhu aleyhi vesellem’in ashâbı, Şaban hilâlini görünce, kendilerini Kur’ân-ı Kerim okumaya verir, âdeta Kur’an üzerine kapanırlardı. Zengin Müslümanlar mallarının zekatlarını ayırırlardı. Zayıflar ve yoksulların Ramazan ayına hazırlanmaları için (onlara verirlerdi.) Vâliler de mahpuslarını huzurlarına çağırır, haddi şer’i gerekenlere hükmü tatbik eder, kendisine hadd gerekmeyenleri de serbest bırakırlardı. Tüccarlar borçlarını öderler ve alacaklarını isteyip, tahsil ederlerdi. Ramazan hilâlini görünce, güzelce temizlik yaparlar, boy abdesti alırlar ve itikâfa girerlerdi.’ (2)
Peygamber efendimiz aleyhisselam, kendisini Ramazan ayına kavuşturacak olan Şaban ayını çok severdi. Bu ayda neredeyse Ramazan ayı gibi fazlaca oruç tutardı. O’nu gören hanımları sanki her gün oruç tutuyor sanırlardı bazen de öyle zaman olurdu ki özellikle de Şaban’ın son on beş günü oruç tutmazlardı. Ümmü Seleme annemiz (r.a)’den gelen bir hadisi şerifte; ‘Rasûllullah sallallâhu aleyhisselam Ramazan’dan sonra en fazla orucu Şaban ayında tutardı. Bunun sebebi, o sene içinde ölecek olanların isimlerinin, Şaban’da diriler defterinden, ölüler defterine geçirilmesidir. Bir kimse yolculuğa çıkar (halbuki onun ismi yaşayanlar defterinden çıkarılıp) o sene ölecek olanların defterine yazılır.’ (3) Bilindiği gibi Şaban ayının ortalarında tam on beşinci günü ‘Berat Gecesi’ var. Yine başka bir hadislerinde Aişe Vâlidemizin; ‘Ey Allâh’ın Râsûlü!.. Şaban ayında çok oruç tuttuğunuzu görüyorum. Bunun hikmeti nedir ?’ diye sorunca, O sallallâhu aleyhi vesellem; ‘Yâ Âişe!.. Bir sene içinde ölecek olanların listesi bu ayda (yaşayanların) defterinden silinip, Azrâil’e (A.S) teslim edilir. Ben de oruçlu olduğum halde, ismimim defterden silinip. (diğer deftere kaydedilmesini) arzu ederim.’ Buyurdular. (4) O Allah Teâlâ’nın en sevgili Habibi iken böyle ölümünün, hayâtının derdine düşerek günlerini hep hayırla doldururken bizlerin de var gücüyle ahrete azık hazırlamamız gerekmiyor mu? Hepimiz bir âhiret yolculuğuna çıkacağız. Yolculuğa çıkarken nasıl bâzı gerekli şeyleri hazırlıyorsak aynen onun gibi içinde ebediyen kalacağımız sonsuz bir hayat için elbette bu dünyâda birçok hazırlık yapmamız lâzımdır.
Kafası çalışan bu mübârek ayı boş işlerle, gafletle geçirmez. Ramazan’a erişmek için tek zaman dilimi kalan Efendimizin Şaban ayını en karlı bir şekilde geçirmek bu ayki hedefimiz olsun. Bu ayda yine günahlarımıza bolca tevbe ve istiğfarlar getirerek kalbî arınmaya devam edelim ki ayların sultanı Ramazan’a tertemiz erişebilelim. Rabb’imizin sevgisi için yalvarıp yakarmaya devam ederken bir yandan da Peygamberimizin şefaatine nâil olmak için de dua dua yalvaralım. Yanlışlarımızı düzeltelim, eğriliklerimizi doğrultalım, eksiklerimizi giderelim, noksanlarımız tamam edelim. Yâni hayâtı daha bir fark ederek, idrak ile yaşayalım. ‘Bak Ramazan geliyor az vaktin kaldı, aman kendini doğru bir kişi etmeye çalış, güzel ahlâkî erdemlerini artırmaya gayret et.’ Diye kendimize telkinler yapalım inşaALLAH.
Bu güzel ayda hayır kapıları açılır, semâdan bereketler iner, günahlar silinir. Efendimizin ayı olan Şaban ayında O’na olan sevgimizin belirtisi olarak çokça salavâtı Şerifeler getirmeli, O’nu anlatan kitaplar okumalı, çevremizdekilerle uzaktaki ve yakındakilerle hep O, Peygamberlerin Sultânını konuşmalı. En güzel sözler O’nun için sarf edilmeli. Diller O’na salatu selamlar getirmeli. Gönüller O’nun sevgisiyle dolmalı ve Ramazan’a öyle erişmeli değil mi?
-----------------------------
1) Günyetü’t-Tâlibîyn, Abdulkâdir Geylânî, Dâru’l-Elbâb, Dımaşk, târihsiz, 1/ 187
2) Günye, 1/ 188
3) Günye, 1/ 186-187
4) Günye, 1/ 186