Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Ramazan günleri

Ramazan günleri

Rabbimiz (cc) Teâlâ ve Tekaddes Hazretlerine sonsuz hamd, sena ve şükürler olsun ki bizleri kameri ayların dokuzuncusu olan Ramazanı Şerifi idrak ile şereflendirdi.

Hicri 1440 yılının bu mübarek Ramazan Ayı’nın bütün müminlere hayırlı ve pek çok saadet ve refah getirmesi nasip olsun diye dua ediyoruz.

Kameri aylardan bazı aylar diğer bazı aylara nispetle daha bir önem taşır.

Ramazan Ayı bu ayların en faziletlisidir.

Hz. Rasulullah (sav) Efendimiz Ramazan Ayı’nın bu hususiyetini Recep ayı başında ifade ettiği “Allah’ım (cc) Recep ve Şaban Ayı’nı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır” duasıyla ümmetine bildirmiştir.

Müslümanlar bu sebeptendir ki 14 asırdır her yıl Ramazan Ayı’na ulaşmayı temenni etmişler ve Ramazan’a ulaşmayı kendileri için bir bereket ve hatta şeref olarak kabul etmişlerdir.

Yine bu sebeptendir ki Müslümanlar mübarek her gelen yıl da 3 aylar denen bu kutlu mevsimi yaşamayı hatta bu aylar içinde vefat etmiş olmayı bile önemsemişler ve hayırla yâd ettikleri yakınları için 3 aylar içinde öldü diye sevinmişlerdir.

Çünkü Kur’an-ı Kerim’in Ramazanı Şerif içinde Kadir Gecesi’nde nazil olması Müslümanlar için her hayra, her berekete, her türlü af ve mağfirete bu ayın vesile olacağına dair bir müjdedir.

Ramazan Ayı’na ulaşmanın zevki ve heyecanı ile Kur’an Ayı Ramazanı Şerif’in kadri kıymeti bol günlerinde iman ve ibadet aşkı coşarak hatalarına Tevbe edip Cenab-ı Hakk’a (cc) teveccüh eden gönüllerin dua ve niyazlarının kabule mazhar olacağına inanır Müslümanlar.

İman nuru ile aydınlanmış olan her mümin bu ay ile ilgili ilahi vaadin içinde olan müjdeler ile birlikte Hz. Peygamberimizin (sav) gerek Ramazan Ayı gerekse Oruç farizası ile ilgili diğer müjdeleri düşünerek tam bir ihlasla yerine getirmeğe gayret ettiği ibadetleri sonucunda dünyevi ve uhrevi saadeti kazanma ümidini taşır.

Rabbimiz (cc) tarafından ortaya konan ve Hz. Rasulullah’ın (sav) bizzat örneklendirerek hayata uyguladığı şartlarına riayet etmek suretiyle yerine getirilecek olan oruç farizasının Müslüman fert ve toplumlara sağlayacağı maddi ve manevi iyilik ve faydalarını saymak mümkün değildir.

Ancak ibadet ve taatın içindeki iyilik ve faydalardan istifade etme ümidinden daha çok Müslümanlar Allah'ın (cc) emirlerini ifa etmenin kendileri üzerine bir borç olduğu için yerine getirirler ve karşılığında Allah’ın rızasından başka bir şey de beklemezler.

Müslümanlar için ibadet ve taatlarının değişmez şartı hükmünde olan tam ihlas hali işte bu Allah (cc) rızasını kazanmak düşüncesinden ibarettir.

Diğer taraftan Müslümanlar İslam coğrafyası olarak asırlardan beridir uğradığımız felaketlerin bizim dalmış olduğumuz derin gaflet uykusundan kaynaklandığını ve bu gaflet uykusundan uyanmanın bir başlangıcı olması düşüncesini taşıyan Ramazan ayı sebebiyle sona ereceğini de düşünürler.

Müslümanların bir müddetten beridir her nedense İslam'ın açık hükümlerine karşı üzüntüye varacak dereceye varan umursamazlıklarının neticesi olarak felaketimizi çabuklaştırmaktan başka bir şey doğurmayacağı düşüncesiyle kendilerine çeki düzen verdikleri günlerdir Ramazan Ayı.

Dalalet rehberi bazı kimseleri akıl sahibi zannederek ittiba ile İslam’a ve Kur’an’a dair her şeyi kendi heva ve heveslerine göre tefsir ve tevile çalışarak en açık hakikatleri bile inkâra hatta bazen Allah (cc) korusun istihkara yeltenenlerin akıllarını başlarına devşirip yaptıkları işin İslam Dinine karşı bir cinayet olduğunu idrak ederek yanlışlarından pişman olup nedamette bulundukları günlerdir kutlu Ramazan vakitleri.

Bu mübarek günlerin ve gecelerin, iftar ve sahur vakitlerinin vasfını anlatmak elbette bu satırların hacmini aşar.

Bu düşünce ile Enderunlu Vasıf ın Ramazaniyesi ile sonlandıralım yazımızı.

Sad şükür gelen mahı Şerifi Ramazan'dır.

Hakkın niamı rahmeti mebzuli cihandır. 

Açıldı yine masraı dervazei gufran.

Haktan talebi marifete vakti zamandır.

Bir nimeti haktır ki Vürûd eyledi ruze.

Tahtında hezaran keremü lutf nihandır.

Bârânı sirişk ile dökülse n'ola isyan

Berki günahı masiyete vakti hazandır. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi