Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.” (Bakara:285)

Ramazan ayının birçok hikmetleri vardır. Bunlardan birkaçı şöyledir:

Birincisi: Bu ayeti kerime’de ifade edildiği gibi bize verdiği hidayete karşılık O’nu yüceltmektir. Yani O’nun rubûbiyyetini, ulûhiyyetini tanımak, başkasının rablığını, ilahlığını reddetmek, sadece rab olarak ve ilah olarak Allah’ı tanımaktır.

Allah’ı Rab ve ilah olarak tanımaktan maksat; O’nun helal dediğini helal, haram dediğini haram kabul etmek ve buna göre bir hayat sürmektir.

İkincisi: Hidayete erdirmesine karşılık, Allah’a şükretmektir. Herkese hidayet ve Allah’a yakınlık nasip olmaz. Öyleyse içinde bulunduğumuz bu nimete karşılık Allah’a şükretmemiz gerekir.

Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Ey Davûd ailesi, şükredin! Kullarımdan şükredenler pek azdır.” (Sebe,13)

Düşünün, Allah’ın, kullarına verdiği bunca nimetleri, getirin gözünüzün önüne; fakat şükreden az olmaktadır.

 Üçüncüsü; Azalarımızı yaratılış gayesine göre kullanma becerisini kazanmaktır. Yani gözümüzü, kulağımızı, dilimizi ve diğer organlarımızı haram işlemekten koruma becerisini kazanmaktır. Orucun farz kılınmasının hikmetlerinden biri de budur.

Dördüncüsü: Ahirete hazırlık yapmaktır. Bu ayda yapılan iyi amellere on değil, bin sevap verilmektedir. Kur’an-ı Kerim’in okunan her harfine on sevap verilir. Ramazan ayında ise bin sevap verilir. Cuma günleri ve Kadir Gecesi’nde bu sayı artmaktadır. Kadir Gecesi’nde otuz bin sevap verilmektedir. Öyleyse bu ayda hatim inelim, sahura kalkınca yemekten önce iki rekât teheccüd namazı kılalım. Sabah namazını cemaatle kılalım.

 Beşincisi: Kur’an-ı Kerim’i okurken yeni nazil oluyormuş gibi bir halet-i ruhiyede okuyalım. Sahabe gibi öğrendiğimizi imkân dâhilinde hayatımızda uygulamaya çalışalım Abdullah ibni Mesud şöyle diyor: “Biz on ayet öğrenir, hayatımızda tatbik ederiz, daha sonra on ayet daha öğreniriz.”

Mehmed Akif şöyle der:

İnmemiştir hele Kur’an şunu hakkıyla bilin

Ne mezarlıkta okunmak ne fal bakmak için

Altıncısı: Riyazât yapmaktır. Riyazat; nefsi kırma, fani şeylerden nefsi çekerek, kanaat içinde yaşamak ve periz etmek; ibadet ve ilimle meşgul olmaktır. Nefis bu sayede firavunlaşmaktan kurtulur. Bir hadisi şerifte de ifade edildiği gibi nefsi terbiye eden sadece açlıktır.

Yedincisi: Aç insanların halini anlamaktır. Tok olan insan aç insanın halini anlamaz. Nefisperest olur, nefisinin istek ve arzularının peşinde koşar.

Yazımı burada noktalıyorum. Birazda Kurşunlu Mahallesi’nin başarısından söz edeceğim.

KURŞUNLU MAHALLESİ

Konya- Kurşunlu Mahallesi İHO bilgi yarışmalarında birinciliği kaptırmıyor

Tebrikler Kurşunlu Mahallesi tebrikler, benim doğup büyüdüğüm mahallem tebrikler; selam akrabalarıma ve mahallemin sakinlerine böyle güzel öğrenciler yetiştirdiğiniz için size kucak dolusu selamlarımı sunarım.

Kurşunlu Mahallesi’nin bir çocuğu olarak bu başarıdan dolayı okul müdürü dostum Ali Turan Bey sizi tebrik ediyorum. Başarının devamını diliyorum. Öğrencilerini ve öğretmenlerini de tebrik ediyorum.

Sayın okuyucum:

Kurşunlu Mahallesi İHO, finalde Sarayönü İHO ve Gözlü Ortaokulu’nu geride bırakarak ilçe birincisi oldu.

7.sınıflarda ilçe bilgi yarışmasında gurubunda bulunan Çeşmeli Sebil- Halıcı İstiklal ortaokullarını geride bırakarak finale kaldı.

6. sınıflar “Haydi bil bakalım” yarışmasında Sarayönü ilçe birincisi

TEOG’da geçen sene ilçe birincisi. Bu yılda TEOG’da ilçe ikincisi

Hayırlı Ramazanlar. Hoşça kalın.