Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

RAMAZAN AYI, EĞLENCE AYI

RAMAZAN AYI, EĞLENCE AYI

Umumi söyleyiş ile 11 ayın sultanı olan mübarek Ramazan ayının ilk haftasını geride bıraktık.
Hasret ve iştiyakla beklediğimiz mübarek ay hızla elimizden kayıp gitmekte.
Geçen günlerin Ramazan ayı öncesinden pek de bir farklı olmadığı gözlendi.
Basın yayın organlarında ramazan ayında olmamıza rağmen müzik seslerinin ezan ve Teravih Namazında imam efendilerin seslerini batırdığı yazıldı çizildi.
Hatta aleni oruç yiyenlerin sayısındaki umulmadık artış nedeniyle Konya’nın büyük bir bölümüne henüz Ramazanın gelmediği de söylendi bu sene.
Maalesef Konya gibi dini hassasiyetleri hep ön plana çıkmış olan bir şehre yakışmasa da durum vaziyetler bu.
Ramazan ayı asla bir eğlence ve etkinlik ayı değildir.
Tam tersine Müslümanlar için Kuran ayıdır, Oruç ayıdır, yardımlaşma, paylaşma ayıdır. Arınma ve özüne dönüş ayıdır.
Ama gelin görün ki son 10 yılda belediyelerin yaptığı yanlışlıklara alışveriş merkezleri de katlınca ortaya insanların yatsı ve teravih namazlarına gitmesini engelleyen tasavvuf müziği başta olmak üzere hokkabazlık ve illüzyon gibine idüğü belirsiz programlar yapılır oldu.
Maalesef günümüzde birçok ibadette olduğu gibi Ramazan Ayı algısında da önemli sapmalar görülmektedir.
Yüzyılı aşkın bir süredir devam eden kaynaktan kopuş ve bozulma süreci sonunda, Kur'an'ın da toplumsal hayatımızın dışına çıkarılmasıyla pek çok bid'at ve hurafelerle doldurulan Ramazan Geceleri ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Hz. Peygamberimizin(sav)’in de uygulamalarıyla önemini perçinlediği bu mübarek mü’minler, vahiyle yani Kuranla haşır haşır neşir olmaları gerekirken Kur’an’a ve Peygamberimizin(sav) sahih sünnetine aykırı uygulamalar belediyeler eliyle topluma dayatılmaktadır.
Kuran ayetlerine baktığımızda Ramazan Müslüman nefislerin ıslah ve arınma ayıdır.
Çünkü Ramazan ayı, içerisinde farz kılınan oruç, ayette açık bir şekilde belirtildiği üzere haramlardan, fahşadan, münkerden sakınmanın, muttaki olmanın aracıdır.
Çünkü Ramazan Ayı,  Allah(cc) için var olandan vaz geçmenin, var olandan feda etmenin, yemeyi içmeyi ve meşru da olsa bazı ihtiyaçlarımızdan belli bir süreliğine O'nun(cc) için vazgeçmenin ispatıdır.
Çünkü Ramazan Ayı,  Ramazan, tefekkür, muhasebe ve itikâf ayıdır.
Çünkü Ramazan Ayı,  nefsi arındırma, iradeyi güçlendirme, öze yönelik bir sorgulama ve vahiyle kendine yeniden çeki düzen verme, kişinin kendisini bilme ve yenileme çabasına zemin hazırlama, ümmetin ve insanlığın sorunları, ıstırapları konusunda duyarlılıkları artırma bunun içinde her zamankinden daha fazla yardımlaşma, dayanışma ayıdır.
Belediyeler başta olmak üzere Ramazan ayını bir eğlence ayına dönüştürenlerin yaptıklarını görünce insan gayri ihtiyari de olsa bu değişim, bu yabancılaşım bu şehirde nasıl böyle pervasızca gerçekleştirilebiliyor demekten kendini alamıyor.
Ümmetin Ramazan’ının ruhu yok ediliyor devlet gücü eliyle.
Ramazan ayının sayılı günlerinde ve gecelerinden en üst seviyede ve gerektiği gibi istifade etmek için Hz. Peygamberin(sav) sahih sünnetini toplumun gündemine getirmek yerine, Kur’anın ve Sünnetin aksine vahiyden soyutlanmış bir eğlence kültürü yerleştirmeye çalışmak ve bunu da toplumda tüyü bitmedik yetim hakkı olarak tarif edilen kamu kaynaklarıyla yapmak açık bir zulümdür.
Ramazan elini ve dilini ekmeğe, suya karşı olduğu gibi aynı zamanda harama, özellikle de yalana karşı da oruç tutmaktır/tutturmaktır.
Ramazan Ayı bu şehirde sanatçılar, tiyatrocular, din üzerinden ekmek yiyenlerin panayırı olmamalı.
Ehl-i Sünnet İslam’ını yaşıyorum diyerek ehl-i bidatin batıl adetlerini ikame eden belediye başkanlarını bir kez daha Kuran ve sünnete uygun işler yapmaya davet ediyoruz.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi