Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Polisimizin Mutlu günü

Polisimizin Mutlu günü

Bugün polisimizin 164. Kuruluş yıldönümünü kutlayacağız.

Bendeniz, yazımın sonuna bırakmadan bizlerin huzuru için canlarını bile vermeyi göze alarak yaptıkları vefakâr hizmetleri için değerlendirebilme acizliği içinde…
Tüm polis kardeşlerimin bu mutlu gününü içtenlikle kutlamak isterim.
Gerçi mutlu gün derken onlar için nasıl bir mutluluk olmakta olduğunu da düşünmeden edemem.
Bırakın terörist, çete, hırsız soysuz gibilerle savaşırken karşılaşan polislerimizi
Büro gibi geri hizmetlerde olabilen, Trafik kontrolü için araba içinde bekleyen, kulübede nöbet tutan hatta evine giderken yolda yürüyen bu fedakâr polislerimizin yaşam emniyeti bile garanti altında olmayıp kadere bırakılmış gibi değil mi?
Bırakınız kendileri zaten kabul etmiş ama. Evlerinde bekleyen eş ve çocukları yanında varsa ebeveyn ve diğer yakınları her gün hatta her saat heyecan içinde gelmesini beklerken…
Mutluluk içindeler diyebilir miyiz?
Ya Vatandaş? Onların garantisi polis kardeşlerimiz vermekte. Mutluluk içinde yaşamları olurken çocukları ve yakınlarının “Acaba gelebilecek mi?” düşüncesinden ırak olabilmelerini sağlamaktalar.
Bunları bilenlerimiz arasında bilmeyip Polis’i hiçte iyi görmeyenlerimiz, en ufak haklı hareketinde yanlışlık arayanlarımız hatta kendisine kurşun sıkana karşılık verip de istemeyerek ölümüne sebep olan polisimize katil damgası vuranlarda son yıllarda az değil.
Gelecek yazım içinde nostalji anlatımlarında da anlatacağım gibi “1960 darbesi” yapanların tarihi bir oluşumu olduğu var sayımlıdır. O günlerde belleğine kaydedenler çok çok iyi bilirler ki. 
Polisimizin itibarına  büyük zedeleme getirmişler,  nerede ise vatan haini gibi görmeyi yeğleyerek “tu-ka-ka” yapmışlardır.
Ne yazık ki. O günleri kahramanlık ve devrim görenlerde halen bu düşünce mevcut olarak devam ederken…
Ulusal dedikleri ama hiçte o yönde adımları bile olmayan Kartel Medya da, buna çanak tutmaktadır.
Bir anarşi olayında anarşistin taş, kurşun atışını değil de polisin müdafaasını defalarca gösterim yaparak suçluluk içine düşürme yanında, birde dünyaya yaymaktadırlar.
***
Polis teşkilatı yıldönümü sayısından da anlaşılabileceği gibi Cumhuriyet’ten evvel Osmanlı devleti tarafından 10 Nisan 1845 de “Zaptiye Müşirliği” adın da devam ederken…
Yunan ve Latince den alım olarak “Polis” ismi altında, ilk “Türk Emniyet Teşkilatı” olma açısından önemi haiz bir teşkilat kurmuş ve o tarih kuruluş günü olarak kabul edilmiştir.
Tarihi olarak “Yeniçeri”nin ortadan kaldırılmasından sonra, İstanbul ve eyaletlerde zabıta hizmetleri eskisiyle kıyaslanmayacak derecede gelişmesine rağmen; bu hizmetler karışık ve ayrı ayrı kurumlara bağlı olarak yürütülmüş..
Böylece yürütme alanında karışıklıklar doğunca, bunları ortadan kaldırmak amacıyla kurulan teşkilatın kuruluş, görevleri de aynı tarihte yayımlanan Polis Nizamnamesinde belirtilmiş ve bu durum yabancı elçiliklere de bir yazı ile bildirilmiş.
Bu nizamnamede polis teşkilatının kuruluş amacı, belde güvenliğini sağlamak olarak kaydedilmiş.
Kuruluşun tarihçesini burada yazmak diğer konuları sekteye verir. Ancak sayın okurlardan çocuk, genç ve yaşlı olanların Google de çok çeşitli anlatımlardan istifade etmeleri ile geçmişimizi de bilmeleri faydalı olacağı düşüncesindeyim.
***
Bu günlere kadar sık değişimlerle daha çok bölümlere kavuşan teknolojinin verdiği imkanlara kendilerinin zeka üstünlüğü birleşmesiyle faili meçhul cinayetleri bir kıl, düğme, izmarit hatta ayakkabı vb. gibi buluntularla zanlıları ortaya çıkarmayı başaran polislerimizi takdir etmemek imkansızdır.
Bu oluşumlar anlatımını gelecek yazımda ki nostalji içinde sunacağım da görüldüğü gibi Atatürk’ün “Türk Polisi Yakalar deyiminin ne kadar doğru olduğunu belirtmek isterim.
Sadece katil hırsız, anarşist yakalamakla değil, vatandaşın huzuru için teşkilatta ana bölümlere ilaveten;
1) Motosikletli asayiş ekibi olarak “Yunuslar”.
2) Motosikletli trafik ekibi olarak “Şahinler”.
3) Otoyol Polisi.
4) Okul Polisi.
5) Deniz Polisi.
6) Su Altı Polisi(Balık adam).
7) Turizm Polisi
8) Atlı Polis
9) Değişen şartlara göre taşra teşkilatını oluşturan birimlere bağlı olarak kurulan yeni şube müdürlükleri.
10) Polis Merkezi Birimleri.( ki geçtiğimiz yıllara kadar Polis karakolu denilirdi.)
Bunlara ilaveten bazı illerimizde (ki Antalya’da kurulmuş bulunmakta. Diğer illeri bilmiyorum) mahalle hatta apartman polisi ismi altında o yer sakinlerinin birbirleri olabilen huzursuzlukları bile gidermek için vazifeli polis oluşumu bulunmakta.
***
Polislerimizle ilgili 1930 lu yıllardan itibaren nostalji ye giren ve yaşamımda duyduğum gördüğüm olayları gelecek yazımda beraber izleriz inşallah…
Sağlık ve esenlik içinde yaşam dileğimle…  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi